Fuat Rastgeldi
12 Mayıs 2009
Geçen hafta Show Televizyonunun hazırlamış olduğu “Yemekteyiz” programı Urfa’da yapıldı.
Bu programda Urfa olduğu için izledim. Programı izlerken çok yerde bir Urfalı olarak utandım. Yanlış bilgi ve hatalar beni üzdü. Tahminim ve konuştuğum bir çok aydın Urfalı da benim görüşümdeydiler. Yarışmacılar da Urfa’yı temsil edecek yemek kültürü ve yemek bilgileri tam değildi.
Televizyoncu yatırımcılar reyting uğruna Urfa’yı çok kötü tanıttılar.
Birinci yarışmacı Kadir usta ciğer kebapçılığı yapan bir hemşerimiz.. Urfa yemek kültüründen bihaber. Hijyeniğin ne olduğunu bilmeyen, beni herkes tanır, ben her şeyi iyi bilirim havalarında, konuşma ve dinleme adabı olmayan birisiydi. Menüsünü iyi seçmesine rağmen, izlediğimiz kadarı ile yemekleri kalitesizdi. Helvasında dünyaca ünlü Urfa deleme peynirinin reklamını yapacağına, Hatay peyniri kullanmıştı. Çiğköfteyi oyuncuların ayaklarını basarak oynadıkları sofrada yüzüğü ile yoğurup servis yaptı.
İkinci yarışmacı Serpil hanım birinci yarışmacıya göre daha iyiydi. Urfa sofra ve yemek bilgisi yetersizdi. Victoriya’nın mutfağında helva yapması da gereksizdi.
Üçüncü yarışmacı Selahattin bey sofra düzeni, yemek bilgisi ve beceresi olan birisiydi. (Benim akrabam olduğu için değil) Mekanı, menüsü, servisi ve yemekleri zamanında yetiştirme açısından en başarılısıydı. Konuşmaları ve fikirleri ile izleyicileri aydınlattı. Birinciliği de tartışmasız hakkıyla aldı. Onun da hataları vardı. Helva soğuduğunda peynirinin sertleşeceğini bilmeliydi. Evinden Boranı getirtmemeliydi. Dışarıdan gelen bu yemek ertesi güne de sirayet etti. Serpil hanım da ciğer getirdi. Müzik bölümünde ise Tülmen folklor ekibini getirip avluda folklor gösterisi yaptırtabilirdi.
Dördüncü yarışmacı Victoriya hanım Urfalı olmayan İsveçli bir bayandı. Urfa yemeklerini ve Urfa yemek kültürünü hiç bilmiyordu. Bu hanımın yarışmacılar arasında ne işi vardı hiç anlayamadım. Basit yemekleri dahi yetiştiremedi.
Beşinci yarışmacı Nilay kızımız da iyiydi. En azından modern Urfa hanımını temsil etti. Sofra ve mutfak adabını biliyordu. Tatlısı Urfalıların bildiği bir tatlı değildi. Keşke Şıllık yapsaydı.
Bu yarışmada Selahattin bey haricinde olan yarışmacıların seçimleri yanlıştı.
Urfa’da güzel yemekler yapan çok sayıda bay ve bayan var. Onların bu yarışmaya katılmaları gerekirdi.
Menüleri Mercimek çorbası ağırlıklıydı. Mercimek çorbası Türkiye’nin her yerinde bilinen, sevilen, yapımı kolay bir çorbadır. Urfa’ya has olan bir çorba yapılmalıydı. Mercimeğin de Türkiye’de en çok Urfa’da yetiştirildiğini söylemeliydiler.
Yemeklerin bir çoğu Urfa’nın öz yemeği değildi. Pilav her yerde yapılır. Bu yarışmada Frik pilavı yapılıp tanıtılmalıydı. Yemek olarak da Kaburga, Tas kebabı, karışık kebap çeşitleri gibi yemekler yapılabilirdi. Sıcak ara spesial yemek olarak ağzı açık, semsek, dolmalı köfte gibi yöresel yemekler ilave edilebilirdi.
Yarışmacılar peynirli helvaya taktılar. 3 defa yapılmasına rağmen tam ifade edilemedi. Halbuki Urfa’ya has olan ve çok ses getirecek “ŞILLIK” tatlımız vardı. Urfa kadayıfı, küncülü akıt gibi diğer tatlılarımız da yapılabilirdi.
Netice olarak bu programda iyi ki Selahattin hoca vardı. Urfa’yı kısmen temsil etti. Teşekkür ederiz.