Fuat Rastgeldi
21 Mayıs 2017
Tahtacı…
Her sinemanın bir tahtacısı vardı. Tahminen 150
cm. Yüksekliğinde, 125 cm. Eninde ince ve hafif ahşaptan yapılmış bir pano
üzerine o gün oynatılan filmlerin afişleri yapıştırılırdı. Tahtacı denilen bir
genç tahtayı arka kısmındaki sapından tutarak omuzuna alır, diğer elindeki boru
ile mahalle, mahalle dolaşarak oynatılan filmin reklamını yapardı. Örneğin;
“Bugün saat iki de İnci Sinemasında iki film birden.. Bülbül yuvası… Başrolde
oynayanlar; Belgin Doruk, Göksel Arsoy… Aşk, macera, heyecan, entrika hepsi
bu filmde..”. Ve ikinci filmin tanıtımı…
Güzergahları da Samsatkapı mevkiinden başlar,
Balıklıgöl’e gider, ya Büyükyol’dan veya Haşimiye tarafından dönerek sinema
önüne gelirlerdi. Ayrıca sinemanın önünde de afiş tahtası vardı. Orada da
oynatılan filmin afişleri asılırdı.
Sinema önünde film başlamasına yarım saat kala
çığırtkanlar boru ile filmin reklâmını yapardı; “Koş vatandaş koş.. Başlıyooor,
başlıyor… Koş vatandaş, kooş.. Iki film birden..” Ayrıca artisler ve filmin
aşk, heyecan, macera gibi özellikleri sayılırdı.. Filmin başlama saati geçmişse
‘Parça gösteriliyor’ derlerdi.
Bizim gençlik kuşağımızda sinemalar en parlak
devrini yaşıyordu. Bizler de sanki tiryaki olmuştuk. Haftada en az iki sinemaya
gider, dört film izlerdik. Kışlık İnci, Atlas, Türkmen sinemalarına gelen
kaliteli filmleri kaçırmazdık. Tabi ki bizim bilgi ve kültürümüze bu
filmlerin çok tesiri oldu.
Film oynatılırken sigara içmek serbestti ve çok
sigara içilirdi. İkinci filmin sonunda dışarı çıktığımız zaman üstümüz-başımız
sigara kokardı. Sinema salonlarında sigara içme yüzünden Urfa’da ve Türkiye’de
bir çok sinema salonu yanmıştır.
Urfa’da bugün
Film Gösterimi yapan Sinema salonları:
Emek Sineması
dışında Mozaik ve Urfa City AVM gibi sinema salonlarında film gösterimleri
yapılmaktadır..
Urfa’da çekilen filmler
Cemil Cankat (1913-1976) 1946 yılında ‘Köroğlu’ filmiyle kamera
karşısına geçmiş, 1947’de ‘Yara’ ve ‘Harman sonu’ , 1949’da ‘Kılıbık’ ve
‘Keloğlan’ – 1950’de ‘Akıncılar’ ile ‘Çıldıran baba’ başrol ve yardımcı rollerde
oynamış.. Filmlerde türküleri okumuş.
Hüseyin Peyda (1922-1990): İlk filmin çekimi 1950’lerde ‘Söyleyin Anam
Ağlamasın’la başlıyor. ‘Mezarımı Taştan Oyun’ ve ‘Kubilay’la devam ediyor. 1961
yılına kadar bir çok filmde başrol oynuyor. Bu filmlerin çoğunda kendisi
tarafından hazırlanan özel kostümleri giyiyor ve Anadolu ekolünü yaratıyor.
Gençlik yıllarında yakışıklı bir başrol oyuncusuydu. 1961 yılından sonra
karakter oyuncu olarak 100’e yakın filmde yardımcı rollerde oynamıştır. Ayrıca
birçok filmde yönetmenlik, senaristlik ve yapımcılık yapmıştır. Hüseyin Peyda’nın
başrol oynadığı filmler Film şirket depolarının yanması, makaralı filmlerin
arşiv anlamında iyi korunamamasından dolayı bulunmamaktadır. Son zamanlarında
yardımcı oyuncu olarak rol aldığı filmler mevcuttur.
Hüseyin Peyda’nın başlattığı Urfa film çekimlerini sonraki yıllarda
Urfalı olan Nuri Sesigüzel, Yılmaz Güney, İbrahim Tatlıses, Seyfettin Sucu,
Mahmut Tuncer, Müslüm Gürses gibi sanatçılar devam ettirmiştir. Senaryo
konusunun çokluğu ve mekanının film çekimine uygun olması nedeniyle Urfa bir
film platosuna dönmüştür.
Yıldırım Çınar, Mahir Özerdem, Feridun Karakaya, Sadri Alışık, Eşref
Kolçak, Yusuf Sezgin, Ahmet Metin, İrfan Atasoy, Hülya Koçyiğit, Perihan Savaş,
Semra Özdemir, Muhterem Nur, Müjde Ar, Aytaç Arman, Hakan Balamir, Öztürk
Serengil, Kemal Sunal, Muharrem Gürses, Orçun Sonat, Tarık Akan, Orhan
Gencebay, Şener Şen, Kadir İnanır, Faruk Çimen, Talat Bulut ve Metin
Akpınar ismini sayamadığımız bir çok
oyuncunun rol aldığı bine yakın film Urfa’da çekilmiştir.
Kaynakça:
1. Mehmet Kurtoğlu ‘Türk Sinemasında Urfa’,
2. Fuat Rastgeldi (Hizmet gazetesi köşe yazıları-2008)
3. Cihat Kürkçüoğlu ‘Urfa Fotoğraflarla Evvel Zaman içinde’
Sayın Yazar. Yazınızda da belirttiğiniz gibi Şanlıurfa geçmişte Yeşilçam için adeta bir sinema platosu olarak yer almış. 1000’e yakın film çevrilmiş. Sinema ve diziler günümüzde kentlerin tanıtımına büyük katkı sağlamaktadırlar. Şanlıurfa’da bir Sinema Platosu inşa edilmesi hem kültür ve sanatın gelişmesine, hem de Turizm’in kat be kat artmasına vesile olabilir. Bu konuda bir kamuoyu oluşturulması faydalı olur düşüncesindeyim.