Fuat Rastgeldi
11 Aralık 2014
YEMEK
YARIŞMASI
“Gurme Gezisi ve Kaybolan Yöresel Yemek
Yarışması” 21 Aralık 2011 tarihinde Urfa Hilton Otelinde yapıldı.. Beni
yakından tanıyan kişiler bu yarışmaya katılmamı ısrarla istediler. Söz konusu Urfa olunca katılmayı kabul ettim.
Yarışmaya
her ilden 3 kişilik bir grup katılıyordu. Urfa, Antep, Diyarbakır, Batman,
Siirt, Kilis, Maraş, Mardin ve Adıyaman olmak üzere 9 il katıldı. Bu illerden
gelen yarışmacılar 5 yıldızlı otel baş aşçısı, yemek öğretmenleri, Türkiye’de
birçok yarışmada dereceye girmiş kişilerdi.
Tanışma
gününde hepsi madalyalarından, aldıkları plaketlerden, birinciliklerinden,
diplomalarından bahsettiler. Sıra bize gelince
‘Emekli memur’ olduğumu söyledim. Hanımım ve Reşide Açanal da ev hanımı
olduğunu söyledi ve bize garip bir şekilde baktılar.
Yarışma
şartlarını okudum, tarihi bir yöre yemeği olacak, özel kabı olacak, yörenin
malzemesi kullanılacak, hijyene dikkat edilecek gibi hususlara not verileceğini
öğrendim.
Kaybolan
yöresel yemeği olarak “Tas kebabı”nı
tercih ettim. Bu yemek tenceresini ve tasını 30 yıl önce özel olarak
bakırcılara yaptırtmıştım. Eti Kasap Ömer Faruk Canbeyli’den bir toklunun
yumuşak yerlerini özellikle çıkartarak aldım. Karacadağ pirincini Siverek’ten,
Urfa sadeyağını Gökçin Baklavalarından aldım.
Bir
yemeğin lezzetli olmasında birinci şart malzemenin kaliteli olmasıdır. İkinci
şart ise ustalıktır.
Yarışma
günü her gruba bir mutfak verildi.
Ellerimize eldiven, başımıza bone, boynumuza önlük taktık. Tezgah
üzerinde düzenli olarak yemeği hazırladık. Jüri üyeleri ara sıra bizi kontrol
ederek, mutfak çalışmamıza dahi not veriyorlardı.
Jüri
üyeleri Türkiye’nin 5 meşhur gurmesi; Vedat Başaran, Ayşe Tüter, Hülya Erol,
Genco Demirel ve Işık Erol’du. Ne iltimas, ne de torpil vardı.
Yemekler
piştikten sonra harf sırasıyla tadacaklardı. Urfa en sona kaldı. Jürinin bize
gelinceye kadar doyacağından korktum. En son bizim yemeği sunduk. Jüri üyeleri,
dereceye giren yemekleri 1,5 saat sonra açıklayacaklarını söylediler.
Yemekleri
değerlendirdikten sonra 3’üncülüğü Gaziantep, ikinciliği Batman kazandı. GAP
İdaresi Başkanlığından bir görevli birinciyi açıklamadan yaklaşık yarım saat
konuşma yaptı. Sonra zarfı açtı. Urfa deyince ben rahat bir nefes aldım. Benim
için birinciliğe verilen ödül, plaket önemli değildi ama Urfa’da yapılan bu
yarışmada Urfa dereceye girmezse, bana güvenerek bu yarışmaya katılmamı
isteyenlere karşı mahcubiyetim büyük olacaktı.
Burada
vurgulamak istediğim husus; bu gibi yarışmalara bilinçli kişilerin
katılmasıdır. Çok iyi bir usta aşçı olabilir ama hijyene dikkat etmez, kaliteli
malzeme kullanmaz, yarışma şartlarına uymazsa dereceye giremez. Burada yarışı
şahıs değil, Urfa kazandı.