Fuat Rastgeldi
10 Kasım 2014
Göbeklitepe’de
12 bin 500 yıl evvel insanoğlu o yapıları yapmadan önce de bu havalide en az
iki-üç bin yıl yaşamışlardır. Yaklaşık 15 bin sene Urfa coğrafyasında yaşayan
bu insanlar her gün karınlarını doyurmak için bir şeyler yeme
mecburiyetindeydiler.
Bu
düşünceyle yola çıkarak dünyanın en eski mutfağının Urfa’da olduğu ispatlanır.
Bu zaman sürecinde insanlar yalnız Göbeklitepe’deki taşları tarihe
bırakmadılar. Bunun yanı sıra bir çok ilim, bilim ve kültürü de bıraktılar. Bu
kültürlerin içerisinde mutfak, yemek kültürü de bulunmaktadır.
Gazetelerde
okuduğuma göre ‘Dünya Gastronomi Şehri olabilmemiz için Urfa Valiliği ile
Büyükşehir Belediyemiz 250 yemek, 13 tatlı çeşidi ile UNESCO’ya müracaat etmiş.
30 Kasım’a kadar da cevap bekleniyor.
Urfa’nın dünyada 6’ıncı Gastronomi şehri olması istek ve
temennimizdir. Ama Urfa’yı Dünya
Gastronomi Şehri unvanına sahip şehirler arasına dahil etmeyeceklerdir.
Gaziantep de müracaat etmiş. Gaziantep’i daha şanslı görüyorum. Sebebi; Gaziantepliler
yemeklerinin tanıtımını, reklamını, kalitesini daha iyi yapıyor.
URFA’NIN GASTRONOMİ İÇİN
YAPMASI GEREKENLER
Evvela
Mutfak Müzesi’ne ilaveten tarihi bir Urfa Evini “Gastronomi Mutfağı’na
çevirmeli, burayı eğitim restoranı gibi kullanmalıyız. Burada Urfa yemeklerinin
aslına uygun yapılması için gerekli şartlar oluşturulmalıdır.
Urfa
yemeklerinin akademik olarak incelenmesi gerekir. Gerçek mutfak bilgisi olan kişilerden
komisyon kurulmalı. Basit bir yemeğin yapım tarifinde dahi çeşitli anlatımlar
oluyor. Yemek Komisyonu; malzeme, pişirme, inceleme neticesinde tek bir yapım
şekli bulmalıdır.
Çok
zengin bir şehir olan Urfamızın Gastronomi haritası çıkarılmalı, yemek çeşitleri envanteri toplanmalı,
festivaller, paneller, yarışmalar yapılmalı, basın ve televizyonlarda sık sık
gündeme getirilmeli.
Türkiye
ve Dünyaya Urfa yemekleri tanıtılmalı, ayrıca Urfa’ya ait yemek, tatlı ve çorba
çeşitleri patent altına alınmalıdır.
İPTAL EDİLEN ETKİNLİKLER
Edindiğimiz
bilgiye göre, ilimizde bu yıl yapılması planlanan ‘Uluslar arası Yemek
Yarışması’ dışında, Paris’te UNESCO temsilcilerine bu ay içinde, Vali İzzettin
Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, Harran Üniversitesi
Rektörü Prof.Dr.İbrahim Halil Mutlu ve STK başkanlarının katılımı ile verilmesi
düşünülen yöresel yemek ikramı da iptal edilmiş…
YEMEK KİTAPLARI
Kendi
imkanları ile yazılmış Sema Algın’ın “Yöremizden Mutfağımıza Urfa Mutfağı” ve
Lütfiye Akalın’ın “Geleneksel Urfa Yemekleri”, Halil Soran’ın “Urfa’da pişer,
bize de düşer”, Saime Nimetoğlu’nun
‘Saime hanımın mutfağından Urfa yemekleri”, Mehmet Hulusi Öcal’ın ‘Özellikleri
ve Güzellikleriyle Çiğköftemiz” gibi kitaplar bulunmaktadır. Bunlar güzel yazılmış kitaplar olmasına
rağmen Urfa mutfağının tümünün tanıtılmasında yetersiz kalmaktadır.
Urfa
Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Harran Üniversitesi ve STK’ların
hazırlamış oldukları ŞURKAV’ın bastıracağı tek bir kitap da bence yetersiz
kalacaktır. Çünkü aceleye getirildi.
Zengin
Urfa mutfağının dört dörtlük tanıtımı için teferruatlı bilimsel, akademiksel,
uzun yıllar emek vererek, araştırma yaparak şehirde, ilçelerde, köylerde
gezerek, tarayarak kameraya alarak, fotoğraflar çekerek, röportajlar yaparak,
belge toplayarak, bu belgeler ışığında ansiklopedi gibi Urfa mutfağı kitabı
çıkarılmalıdır.
Bu
anlattığımız şekilde birçok şehir yemek kitabı çıkardı. Örneğin Gaziantep
mutfağı kitabı A4 ebadı büyüklüğünde 4 cilt olarak kitap halinde çıktı.
URFA MALZEME BAKIMINDAN
ŞANSLI
Bir
yemeğin güzel olmasının birinci şartı malzemesinin kalitesidir. İkinci şart
ustalıktır. Eğer malzeme iyi değilse
usta ne kadar becerikli olsa da istenilen kalite yakalanamaz.
Yemeklerde,
tatlılarda kullanılan et, un, yağ, peynir, Karacadağ pirinci, sebze ve
malzemelerin en lezzetlileri Urfamızda bulunduğu için şanslıyız. Bu şansı iyi
değerlendirmemiz gerekir.
EĞİTİM FAKTÖRÜ
Urfa
mutfak müzesinde bayanlara verilen kurs, mutfak sektöründe çalışan kişileri
kapsamalı, servis elemanları yetiştirilmeli.
Harran
Üniversitesi Siyasal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Aşçılık ve Otelcilik Turizm
Bölümü öğrenci kapasitesini arttırmalı, ayrıca Otel, Lokanta gibi yerlerde
çalışanları eğitmeli, kurslara katılanlara sertifika vermelidir.
Urfa
mutfağı ancak bu şekilde kalkınır. Yoksa emek vermeden, yeterli tanıtım
yapmadan ne UNESCO listesine girer, ne de turistin ilgisini çeker…