Fuat Rastgeldi
25 Mart 2009
10 Yıl Urfa’da Belediye Başkanlığı yapan Sayın AHMET BAHÇİVAN seçim arifesinde URFA’ya niye geldi?
– Kendisini Belediye Başkan adayı göstermeyen Saadet Partisinden intikam almak için mi?
– Gündemden düştü, reklamını yaparak tekrar gündemde kalmak için mi?
– Birilerini desteklemek için mi? (Geçenlerde Sayın Kadri Barut gelmişti. Açıkça Fakıbaba’yı desteklemeye geldim dedi)
– Saadet Partisi’nden ayrılırsa Ak Partiye yanaşmak için mi?
– Doktor Ahmet Eşref Fakıbaba rakiplerinin ısrarı için mi?
– Urfalıların seçim tansiyonunu indirmek için mi? (Tam tersi oldu. Hatta halk daha da gerginleşti)
– Belediye Başkanının iktidar partisinden olmasının faydalarını Urfalılara anlatmak için mi? (10 yıl muhalefet partisinden Başkanlık yaptı. İktidar partisine geçerek Urfa’ya faydalı olabilirdi)
23 Mart 2009 tarihinde cep telefonuma bir mesaj geldi. “Saat 21.00’de ŞRT’de çarpıcı açıklamalarda bulunacağım.. Ahmet Bahçivan”
İzledim. Bilmediğim çarpıcı bir haber bekledim. Ama hep eski hikâyeleri tekrar dinledim.
ARITMA TESİSİ: Devlet Su İşleri Atatürk Barajı’nı planlarken, enerji amaçlı olarak düşünmüştü. Sonra Baraj ebatını büyüterek sulama ve içme suyunu da ihale etti. Etütler, planlar bittikten sonra Doğuş İnşaat Delivasyon tünellerini, Akpınar firması Urfa tünellerini, Ata inşaat da Baraj gövdesini yaptı. Sonra da ikinci etap yapılar içerisinde sulama kanalları ve içme suyu arıtma tesisinin birinci kısmı ihale edildi. (İkinci kısım Arıtma Tesisi inşaatının 2010 yılından sonra ihale edilmek üzere projesi beklemektedir.) Arıtma binasının projesi, kontrollüğü, istihkaklarının ödenmesi DSİ tarafından yapılmıştır. Bu yapının bitimi Sayın Ahmet Bahçivan dönemine rastlamıştır. Sayın Bahçivan da AB yardımı ve İslam Kalkınma Bankasından almış olduğu 30 yıl geri ödemeli kredi ile Urfa’nın bütün su şebekesini 1350 kilometre boru döşeyerek yenilemiştir. İnkâr edilemez. Bunu da hangi Belediye Başkanı olsaydı yapardı.
KARAKOYUN DERESİ: Üzerinin kapatılmasının yanlış bir proje olduğunu, temeli atılırken 28 Mart 1997 tarihli Güneydoğu gazetesindeki makalemle yazmıştım.
-Şehir İmar planında böyle bir yapı yok.
-DSİ kanunlarına göre, sel yataklarının üzeri kapatılamaz.
-Karakoyun deresi her ne kadar kazı çukuru gibi görünse de, aslında dünyada el ile açılan tarihi bir yapıdır. M.S. 531 yıllarında Justinyanus tarafından Dayşan ırmağının önüne bent yaparak dere mecrasını değiştirmiştir. Halen mevcut olan bent ve dere restorasyon yapılarak turistlere gösterilebilir. Bahçivan İş Merkezi bunu kapatmıştır.
-Köprübaşı mevkiinde nüfus yoğunluğu, trafik sorunu, altyapı sıkışıklığı yaratmıştır.
– Karakoyun deresi pis kokuyorduysa Belediye olarak pis suyun kesilmesi ve çöp atıklarının temizlenmesi ile biterdi.. Zaten DSİ bu dereyi ıslah ediyordu. Etrafında Eskişehir Porsuk çayı gibi insanların oturma yerleri, parklar yapılabilirdi.
– Şimdi Devlet Su İşleri Karakoyun deresi içerisinden temiz Baraj suyu akıtmayı düşünüyor. Dere üzerindeki yapılar bu güzel görüntüyü kapatmış oldu.
FATİH PARKI::
Benim çocukluğumda Tülmen’e giderken Abide’den Karaköprü narlıklarına kadar sağ taraf Karataşlarla dolu ziraat yapılmayan Katırdağı ismiyle tanınan boş bir alandı. Önce Hazine malıydı, sonra Belediye’ye geçince 1955 yılından sonra yağmalandı. Elinde sahte tapusu olanlar, Karataşlı alanda ziraat yaptığını gösterip zilliyeten tapu alanlar, Belediye’den İltimaslı olanlar Katır dağını yağmaladılar. (Rahmetli Avukat Adil Rastgeldi’nin ifadesine göre, Belediye’nin mahkemede kaybettiği davaları temyize dahi göndermemişler.) Sonra o zamanki adlarıyla Kız Öğretmen Okulu, YSE, üç alanda DSİ, Emniyet Müdürlüğü, bir çok kuruluş lojmanları yapıldı. Belediye’ye kalan yerlerde 1960 yılından sonra parsellenerek, işçilere birikmiş maaş karşılığında parseli 2 bin liradan arsa olarak verildi. İşçilerin büyük bir kısmı da bu parselleri satarak ellerinden çıkardılar. Koca Katırdağından Belediye’nin elinde kala kala Fatih Parkının yeri kaldı. Onu da Sayın Bahçivan park yaptı, yağmalamadan kurtardı. En ucuz yapı park yapmaktır. Çünkü inşaat m2 fiyatı çok düşüktür. Üzerinde de tesis yapılıp, kiraya verilirse maliyetini fazlası ile karşılar. Sayın Bahçivan’dan bu parkın yapılış hikâyesini dinlemekten de bıktık.
Sayın Ahmet Bahçivan 23 Mart 2009 günü Şanlıurfa Televizyonu’nda saat 21.00’den 22.00’ye kadar konuştu. Arıtma Tesesi, Karakoyun ve Fatih Parkı’nı anlattı.
Halbuki bir gün evvel Güneydoğu Televizyonunda Hizmet-İş Sendikası Şube Başkanı Sayın ALİ UĞRAŞ Sayın Bahçivan hakkında konuşmuş, çok ağır ithamlarda bulunmuştu. Ayrıca kendisini Televizyonda açık oturuma davet etmişti. Sayın Bahçivan bu ithamlara cevap veremediği gibi, Uğraş’ın konuşmalarını sunucu hatırlatınca da kızdı. Soruyu cevap vermedi, yine kendi bildiğini okudu.
Eğer Sayın Ahmet Bahçivan Urfa’ya faydalı olmak istiyorsa seçimden evvel değil, sonra 10 yıllık tecrübelerine dayanarak proje üretip yeni Başkana sunması gerekir.
Yoksa Sayın AHMET BAHÇİVAN Urfa’ya niye geldi?