Fuat Rastgeldi
13 Şubat 2012
Eski bir fotoğrafta giriş kapısı üzerinde bir kitabesi olduğu görülmektedir. Bugün bu kitabe maalesef bulunmamaktadır.
Ben hanın 1950 yıllarından sonrasını biliyorum. O tarihlerde Süvari kışlasıydı. Avlusunun kuzey doğu köşesinin ikinci katında Asker ekmeği yapan bir fırın vardı. Şimdi yıkılmış durumda. Nizamiye karşısında da askerlerin yararlandığı hamam yakın bir zamanda restore edilmiştir.
Millet hanının mimarisi incelendiğinde, askeri kışla olarak inşa edilmediği, çok büyük bir kervansaray olarak yapıldığı görülür. Tarih boyunca çeşitli amaçlar için kullanılmış. Osmanlı döneminde Urfa surları içerisinde birçok Kervansaraylar ve hanlar bulunmaktadır. Sur dışında yalnız bu millet hanı bilinmektedir. Acaba karantina gibi mi kullanılıyordu?
Urfa’da Han-ı Delilan isminde bir han olduğu bilinmektedir. Bu hanın ‘Millet Hanı’ olduğu söylense de kesin değildir.
Sultan 2. Abdülhamit tahtı bırakıp şehirleri gezemediğinden fotoğraf makinesi icat olunca vilayetlerin fotoğraflarını çektirmiş. 1890’lı yıllarda Urfa’da çekilen fotoğrafta Millet Hanı “Askeri Şahanesi” olarak geçmektedir. Yine başka bir eski fotoğrafta “Alman Yetimhanesi” 1915 yılında Ermeni tehciri sırasında Ermeni kafilelerinin toplandığı, kaldığı han olarak bilinmektedir.
Millet Hanı’ndan askerler çıkınca, burası bir müddet Belediye ambarı olarak kullanıldı. Vali Muzaffer Dilek döneminde restore edilerek, Topkapı Sarayından sonra Türkiye’nin en büyük Müze ve Kültür Merkezi haline getirilmesi düşünülmüştür. Muzaffer Dilek’in Afyonkarahisar’a tayin edilmesi ile bu proje durmuştur. Eğer birkaç yıl daha Urfa’da görev yapsaydı tahminime göre bu han Urfa’ya yakışır büyüklükte bir Müze olmuştu. Urfa tarihine ve kültürüne önem veren Valilerden Ziyaettin Akbulut, Şahabettin Harput ve Urfa Vali Yardımcılığı yapan Hasan Duruer gibi düşünen bir Vali Urfa’ya atansaydı, yine bu han devlet imkânlarıyla kurtarılmıştı.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞININ AYIBI
Aslında bu hanın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmesi gerekir. Urfa Arkeoloji Müzesi ambarında bulunan yüz binlerce eserin teşhir yeri için biçilmiş kaftandı.
Dönemin Valisi Yusuf Yavaşcan sanki yükü üzerinden atsın diye burayı 2008’de Yap-İşlet-Devret modeliyle bir otelcilik firmasına verdi.
Yapılacak olan otelin projesinde bir müze kısmı varmış. Bu, benim gibi düşünenleri teselli etmiyor. Çünkü bugün yapılan büyük otellerin çoğunda zaten bir müze salonu yapılıyor.
Hanın otel olarak restore edilip kullanılması firma için rantabl değil. Trafik yolu yok. Otel yapacak firma aynı yatırımla Urfa dışında çok büyük getirisi olan bir otel yapabilir.. Firma 4 senedir projeyi bitirip, bürokrasi engellerini aşamadı. Bu da tarihi hanın istenilen tarzda restore edilemeyeceğini gösteriyor.
En iyisi Millet Hanı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığına verilmesi ve müze olarak restore edilmesidir.
Not: 2010 yılı Ocak ayında Hizmet gazetesinde yayınlanan “Baba Şehir” adlı makalemde Mardin’de II.Abdülhamit Askeri Kışlasının Sabancılar tarafından güzel bir Müzeye dönüştürüldüğünü yazmıştım, okuyucularım o makaleyi de inceleyebilirler. (www.urfahizmet.com)