17.1.2010 günü vefatının 6. yıldönümü dolayısı ile Kazancı Bedih ustayı mezarı başında ve Şanlıurfa Belediyesi’nin hazırladığı konser gecesinde andık.
Kazancı Bedih Ustanın yaşamına baktığımız zaman fakir bir ailenin çocuğu olarak Dünyaya gözlerini açmış. Hiç okula gitmemiş. Erken evlenmiş ve 7 çocuğu olmuş. Hayatı boyunca ekmek peşinden koşmuştur. Kazancılık mesleğinin yanı sıra müzikle uğraşmıştır. Pir Kazancı Bedih usta son yıllarında sesi de azalmıştı. Buna rağmen İbo Show’a ve ‘Eşkıya’ filminde okuduğu gazelden sonra Türkiye onu tanıdı ve meşhur oldu.  “Biraz rahata kavuştum” derken, eski bir Urfa evinin odasında hanımı ile birlikte katalitik sobanın gazından zehirlenerek hazin bir şekilde vefat etti.  Bu olay sevenlerini çok üzdü.
Kazancı Bedih ustayı ben diğer Urfalı musikişinas ustalara rağmen yine de şanslı bulurum. Şöyle ki;  hiç olmazsa 78 yıl yaşadı. ölmeden önce kendisini Türkiye tanıdı ve meşhur oldu.
Bedih ustayı ilk defa Şanlıurfa Vakfı 1. yıldönümünde mezarı başında andı. DSİ Konferans Salonunda adına konser gecesi tertipledi. Daha sonraki yıllarda da  bu geceyi anma gecesi yaparak, Şanlıurfa Belediyesi  örnek  aldı,  anma gecesini geleneksel hale getirdi. Üstadın ismini unutulmazlar arasına koydu.
DİĞER USTALARIMIZ
Bugünkü Urfa müziğine köprü olmuş, ustalarından öğrenip çıraklarına öğretmiş bir çok  rahmetli Urfalı musikişinas  ustalarımız vardır. Bu ustaların çoğu müzikten bir kuruş dahi kazanma-mışlardır. Hatta çoğu servetlerini müzik aşkı uğruna bitirmişlerdir.  Bugün isimleri  unutulup gitmiştir.
-Damburacı Derviş (1877-1957),  -Mıkım Tahir (Oturakçı)  (1900-1946),  -Kel Hamza (Şenses), -Bekçi Bakır (Yurtsever) (1909-1985),  -Cemil Cankat (1913-1976), -Eyüp Ereli (1904-1953),  (Kanuni Ayyıbo),  -Yılmaz Kayral (Urfalı Babe),  -Kara-köprülü İsmail,              -Bestekâr Şükrü Çadırcı, Demir İzzet (Delioğlu) daha isimlerini yazamadığım bir çok büyük üstatlarımız…
Genç yaşlarında vefat eden -Ahmet Karaoğlan. (25), -Abdurrahman İnalı (30), (Kepekçi Avde) Kadir Sema (36) (Kaddare) ve Seyfettin Sucu (45)… Bu dört isme erken öldükleri için çok yanarım. Her biri bir İbrahim Tatlıses idi.  Sesleri vardı ama  hiç okula gitmemiş, eğitimsiz ve fakirlerdi. (İbrahim Tatlıses de aynı durumdaydı, fakat sesini aklı ve zekası ile birleştirip, büyük şöhret oldu, heba olup gitmedi. İnşallah daha uzun yıllar akıllıca sesinden istifade eder. Urfamıza faydalı olur.)
Yukarıda isimlerini yazdığımız ustalarımız için de Şanlıurfa Valiliği, Belediye Başkanlığı, Devlet Türk Halk Müziği Korosu, Harran Üniversitesi Müzik Bölümü ve Şanlıurfa Vakfı konser ve anma gecesi tertiplemelidirler. Urfa müziğine faydalı olan bu sanatkârların isimlerini yaşatırlar.
YAŞAYAN
SANATÇILARIMIZ
Bedirhan Kırmızı (1933-….),  TRT repertuarında 100’den fazla eseri bulunan Bedirhan Kırmızı ustamız  Urfa’da tek başına yaşamaktadır. Sesi ve eserleri ile Urfa müziğine büyük katkıları olmuştur.  Yalnızlıktan ve ilgisizlikten şikâyetçidir. Sağlığında kendisinden istifade etmemiz gerekir. En azından eserlerini kendi sesiyle arşivlemeliyiz. 
Mehmet Gözoğlu (1937 -…)  (Fırıncı Mehe): İyi bir gazel, hoyrat ve türkü okuyucusudur. İlgisizlikten şikâyetçidir.  “Ben ölünce gecemi yapmayın, istemiyorum” diyerek bana ve Urfalılara  sitem etmektedir.  
Avukat Doğan Güllüoğlu (1934-…) Udi ve bestekâr olan Doğan abi rahatsızlığı nedeniyle evden çıkamamaktadır. Kendisine sıhhat ve afiyetler diler, saygılarımı sunarım.
Ahmet Alaybeyi (1935-…) Bağlama üstadı ve derlemelerde Tenekeci Mahmut usta ile beraber Urfa müziğine büyük katkıları olmuştur.  Ahmet ağabey de rahatsız olduğundan evden çıkamamaktadır. Şifalar diler, saygılarımı sunarım.
Yukarıda isimlerini yazdıklarımın haricinde adını hatırlayamadığım  bir çok üstadlarımız da mutlaka vardır.  Ölmüşlere rahmet, yaşayanlara uzun ömürler dilerim.