Fuat Rastgeldi
2 Mayıs 2011
Rahmetli Avukat Adil Rastgeldi İbrahim Tatlıses aleyhine açtığı bir davayı anlatmıştı. Tatlıses önce çok kızmış ve inatlaşmış, sonraki günlerde hatasını görerek anlaşma yönüne gitmiş, davayı daha az bir zararla kapatmış.
Adil bey Tatlıses için çok akıllı, zeki bir kişi olduğunu, ileriyi görerek, hatasını telafi ettiğini söyledi ve özür dilemeyi bildiğini de anlattı.
Avukat Adil bey Hizmet gazetesine 40 yıl gibi uzun bir zaman makale yazdı. 1998 yılında yazdığı “İBO’NUN VERDİĞİ DERS” başlıklı makalesinde “Herkesten çok Urfalı, herkesten çok Urfa’nın tanıtımını yapan İbrahim Tatlıses şu devlet sanatçısı meselesinde ilgililere çok güzel bir ders verdi, onları eğitmeye kalktı” diyor.
Yazısında, İbo’nun “Kıstas nedir? Devlet sanatçısı için kabul ettiğiniz kıstası açıklayın bilelim, biz de kendimizi bu kıstasa göre yetiştirelim” sözünün doğruluğunu tasdik ediyordu.
Son paragrafında, “Sen ki gerçekten yurt dışında en tepedekilerden daha çok tanınıyor ve seviliyorsun, devletimizi temsil ediyorsun, yurt içindeki durumun zaten gözler önünde
Sen verilenlerle değil, aldıklarınla büyüksün. Halkının, vatandaşların, seni tanıma imkânı bulanların gönlünde, teninde, kulaklarında yücesin, hoş bir sedasın.
Nur ol… değil, nur olmuşsun bile. Işığın bazı gözleri kör etmiş” diye makalesini bitiriyor.
Ajda Pekkan
Ajda Pekkan, Tatlıses yeni meşhur olduğu dönemlerde İbo’yu hor gören aşağılayıcı sözler söylemiş, basın da bunu yazmıştı. Bu hakaretvari beyanından ötürü Tatlıses Ajda’yı mahkemeye vermişti. Yıllar sonra o Ajda Pekkan Tatlıses’in İbo Show’una misafir edilmişti. Programda Ajda Tatlıses’i nasıl övüyor, nasıl onara ediyor, nasıl yağ çekiyordu. Ben İbo’dan geçmişteki Ajda’nın sözlerini azıcıkta da olsa yüzüne vuracak diye bekliyordum. Ama İbo yapmadı. Ajda’ya geçmişten bir tek kelime hatırlatmadı. Onu programında yüceltti. Centilmenlik gösterdi. Bravo İbo’ya…
Show programları
Televizyonlarda ilk Show programını çok kısa bir süre Osman Yağmurdereli yapmış. Yürütemeyince bırakmış. Sonra İbrahim Tatlıses yapmaya başladı. Show programları İbo’yla moda oldu, tanındı, büyüdü, şimdi bütün TV kanallarında Show programları var. Bugün Seda Sayan, Petek Dinçgöz gibi sanatçıların yapmış oldukları gündüz programlarının başlangıcı da İbo Show’a dayanır.
İbrahim Tatlıses’in yapmış olduğu Showlar aynı zamanda İbo’nun, ses sanatçıları ve eserlerin ileri tarihe bırakılan önemli tarihi arşiv belgeleridir. Bu belgeleri özel olarak yapmak istese de bu kadar tabi, güzel olamazdı.
İbo’nun bundan sonra yapacağı programlarda bu hususu da göz önüne alarak daha ciddi programlar yapmalıdır.
Çeşitli kanallarda yapmış olduğu eski İbo Show programlarını da toplayıp, arşivlemeli, emin bir yerde saklamalıdır.
Tanıtım Elçisi
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’yi tanıtmak için büyük paralar harcıyor. Türkiye’nin manzaralarını afişlere bastırıyor.
İbrahim Tatlıses’in yalnız Urfa’yı değil, Türkiye’yi de dünyaya tanıtmada rolü var. Dubai’de otelimizin yanında bir cafe vardı. Akşamları cafe’nin ön tarafına masalar diziliyordu, müşterisi de çoktu. Her akşam Tatlıses’in türkülerini çalıyorlardı. Bazı akşamlar bizler de cafeye gittik. Sorduğumuzda Tatlıses’i çok severek dinlediklerini söylediler. Suriye, Ürdün, Mısır gezimizde de Tatlıses’in afişleri bir çok yerde asılıydı. Almanya, Yunanistan, Azerbaycan, Irak ve İsrail gibi ülkelerde vermiş olduğu konserlerle Türkiye’yi tanıtıyor, reklamını yapıyor, barışı kardeşliği savunuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ülkemizi tanıtmak için Türkiye manzaralarını, afişlerini bastırıyor. Bu tarihi yerler, güzel görüntüler, yemek fotoğraflarının yanına İbo’nun fotoğrafını da ilave etmeli, yurdumuz İbo’yla özdeşleştiriliyor. Eğer Tatlıses iyileşip sahnelere dönerse, konserlerini organize ederek ona yardımcı olmalı. Türkiye’nin tanıtımında Tatlıses’i kullanmalı.
Halk Müziği
Bir ulus geçmiş kültürü ile tanınır ve var olur. Müzik de bir kültürdür. Bu kültürümüz yok edilmek isteniliyor. Dejenere edilerek yok oluyor. TRT’de, radyolarda, Televizyonlarda Halk müziğine çok az yer veriliyor.
Yeni nesil, pop türü, Avrupa müzik kültürüne alıştırılmak isteniyor. Yeni yetişen gençler, çocuklar; gazel, uzun hava ve türküleri dinlemiyor, sevmiyor hatta rahatsız oluyorlar.
Bugün gençler arasında Türk Halk Müziğini severek dinleyen varsa, bunda Tatlıses’in inkâr edilmeyecek büyük katkısı olmuştur. İbo can çekişen halk müziğimizi diriltti. Yeniden gençlerimize sevdirdi. Kendisi örnek olarak bir çok ses sanatçısının da önünü açtı. İbo olmasaydı, bugün bir çok Türk Halk Müziği sanatçısı da olmazdı.
Eurovision yarışmasında bir defa Türkiye’ye birincilik verdiler. Bunun bir sebebi de okunan parçanın pop türü olması, İngilizce okunması, yeni yetişen nesile yabancı müzik aşılamalarındandır.
Ben yetkili olsam, İbo gibi sanatçıları yarışmaya gönderirim. Türkçe okuturum, hiç de ödül almasın. Kendi müziğimde kalırım.
(Devamı: 5 Mayıs 2011 Perşembe)