Fuat Rastgeldi
18 Şubat 2014
Normal
0
21
false
false
false
MicrosoftInternetExplorer4
Bir
adet fıstığı toprağa ekersen birinci yıl bir karış, ikinci yıl 2 karış, 10’uncu
yıl insan boyu kadar büyür. Bu ağaç fıstık vermez. Fıstık vermesi için fıstık
mahsulü veren bir ağaçtan göz tabir edilen bir yaprak alınır. 10 yaşındaki
ağacın dalına aşı (Yama) yapılır ve 10 yaşındaki ağacın bütün dalları kesilir.
Aşı olan yaprağın dibinden çıkan filiz büyütülür. Bu filiz 3 yıl sonra mahsul
vermeye başlar. Önce 20 gram,
ertesi yıl 50 gram,
10 yıl sonra 5 kilo fıstık vererek kendi masrafını çıkarır.
Fıstık
ağacı ortalama 25-30 yıl sonra ziraatçisine para kazandırmaya başlar. Bundan
dolayıdır ki fıstık ağacına evlatlık ağaç denilir. Bu süre toprağın yapısı,
bakımı, emeği, sulamasına göre, birkaç yıl kısalır veya uzayabilir.
Fıstık
ağacının bir kökü kazık köktür. Bu kök aşağıya doğru iner. Nemi, suyu arar,
terbiz bulunca kendini besler. Fıstık ağacı metrekareye en az 850 kilogram yağış
ister. Hep su içerisinde kalmayı da sevmez.
Urfa
yöresinin kurak geçmesi nedeniyle toprakta terbiz yok.
Babamdan
kalma az bir alanda fıstık bahçem var. Yer altı suyu 6 metreydi ve evimin içme
suyunu buradan karşılıyordum. Kurudu, 25 metre derine indim. Kurudu, 50 metreye
indim. Yine kurudu, şimdi 150 metreye indim. Yaz aylarında 2-3 metreküp su
alabiliyorum. Bu da evimin ihtiyacını görüyor.
Yeraltı
suyunun aşağıya çekilmesi nedeniyle fıstık ağacının kökü suya yetişemiyor.
Geçen yıl ağaç dallarının 3’te 1’i kurudu. Budadık. Bu sene dalların yüzde
50’si kurudu, kestik. 40-50
santimetre çapındaki ağaçların üzerinde 2-3 kot, 10-15
dal kaldı. Tahminime göre, birkaç yıl sonra gövdeler de kuruyacak.
Sulanan
fıstık tarlalarında ise, ağaçların üstü çadır gibi açılıyor. Yazın yemyeşil
yapraklarıyla iri taneli bol mahsul verdiğini görüyoruz.
Urfa’da
milyonlarca fıstık ağacı var. Kayıtlara göre, Türkiye’de fıstık üretiminin %
52’si Urfa’da gerçekleşiyor. Binlerce çiftçimizin geçimi fıstık üretiminden
sağlanıyor. Ağacın ekimi, bakımı, sürümü, bellenmesi, gübrelenmesi, budanması,
aşılanması, toplanması ve işlenmesinde binlerce işçi çalışarak geçim
sağlamaktadır. Bu köylüler kırsal alanda istihdam edilmektedirler.
Fıstık
milli bir gelirdir. İhraç edilerek, ülkemize döviz kazandırmaktadır. Devlet
çiftçimize imkân ve kredi sağlayarak fıstık ile zeytin yetiştiricilerine
yardımcı olursa kalkınmaya büyük katkı sağlar.
Fıstık ağaçları kuruyor.
Kuraklıktan
dolayı milyonlarca fıstık ağacı kuruyor. Son iki yıldır rekolte düştü. Kabuklu
kuru kırmızı fıstığın toptan fiyatı 7 liradan 18 liraya yükseldi.
Binlerce
çiftçi her kuruyan ağacı için evlat acısı gibi üzülmekte, göz yaşı dökmekte,
feryat etmektedir. Feryatlarını milletvekilleri, bakanlar ve devlet yetkilileri
duymamaktadır.
Milyonlarca
fıstık ağacının hemen yanı başında 46 milyar metreküp rezerv suyu barındıran
Atatürk Barajı var. Fıstık bahçeleri de göle yakın. Barajın yapım düşüncesi
sulama amacından doğmuştur.
Örneğin
Tümlen ve etrafındaki köylerin Baraj gölüne mesafesi Bozova’ya 17 kilometre, Ördek
köyüne 14 kilometredir. Bu yerlerin sulanması, devasa 52 kilometrelik Urfa
Tüneli, Suruç Tüneli, 328
metreküp su taşıyan büyük ve uzun kanal yapımı
gerektirmiyor. Kapalı sistem borular su
getirilmesi için yeterli.
4
Nisan 1977 günü dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Devlet Su İşleri Genel
Müdürü Timuçin Tuncer tarafından ilk temeli atılan Atatürk Barajı’nın 38 sene
geçmesine rağmen göle yakın Tümlen ve etrafındaki köylerin sulama hattı
projeleri bitmemiştir. Hatta GAP Revize Eylem Planından bazı köylerin çıkarıldığını
basından duyuyoruz.
Ben
emekli maaşıyla geçinen bir vatandaşım. Bahçemde kuruyan fıstık ağaçları önemli
olmayabilir. Fakat geçimini fıstık üretimiyle sağlayan binlerce çiftçimiz
perişan. Meteoroloji istatistiklerine göre, Urfa’da kuraklık artmaktadır. Bunun
çözümü bir an evvel yetkililerin sulama işlerini tamamlamasıdır.
Köşe
yazarımız Ömer Elçi defalarca bu konuda makale yazdı. Ziraat Odası Meclis Başkanı
Ali Kaya hükümete çağrı yaptı. Fıstık üreten çiftçilerimiz yürüyüş yaptı.
Yağmur duasına çıktı. DSİ Bölge Müdürlüğüne gidildi. Yine de bir neticede
alınmadı. Yetkililerin bir an önce sulama işine el atmaları binlerce
çiftçimizin en önemli isteğidir.
Bu
konuya yarın devam edeceğim.