Fuat Rastgeldi
13 Ocak 2010
Dünkü Mardin yazımızda Gaziantep’le Mardin’i turizm alanındaki çalışmaların-dan dolayı kıskandığımızı ifade etmiştim.
Urfa, Güneydoğu Anadolu illerinin en şanslısıdır. Dünyanın en eski şehri olduğunu, Göbeklitepe ve Balıklıgöl heykeli ispatlamıştır.
Göbeklitepe’nin tarihi 13 bin 500 yıl evveline dayanıyor. Daha da gerileri gidip, Göbeklitepe’deki mabedlerin yapılışı, kocaman figürlü T şeklindeki totemlerin işlenmesi, medeniyeti zamanına gelinceye kadar 1500 yıl geçmiş olduğunu tahmin ediyorum. Yani bu yöredeki insanların toplu yaşaması 15 bin yıl evveline gidiyor.. Bu zaman miktarı da tüm arkeoloji bilgilerini alt üst ediyor. Arkeoloji tarihinin yeniden yazılmasına Urfa sebep olacaktır.
Ayrıca Urfa’da tarihi dökümanlar, mahalleler, eski yapılar, mozaikler, Balıklıgöl’ü, Harran’ı Şuayip şehri, Soğmatar’ı, Bazda mağaraları, Halfeti’si, hanları, hamamları, surları, kervansarayları, Atatürk Barajı ve dünya kültür mirası olabilecek Göbeklitepe, inanç turizmi gibi saymakla bitiremeyeceğimiz tarih hazineleri olduğundan dolayı da Urfa çok şanslı bir kenttir. Bu şansı değerlendirmek gerekir.
Urfa bir çok peygamberin yaşaması nedeniyle Peygamberler şehri olarak tanınır. Bu özelliği ile Türkiye’de inanç turizmi merkezi olabilecek tek, dünyada ise üçüncü kutsal şehir olabilir. Urfalı olarak yaşadığımız şehrin tarihi büyüklüğünün farkında değiliz. Ancak diğer şehirleri gezince bunun farkına varıyoruz.
Urfa’nın bu tarihi kimliğini
yarınlara taşımak için yapılacaklar:
Millet Hanı: Geçen gün Mardin’de Sabancı kent müzesini gezerken, eski bir kışlanın çok güzel büyük bir Kent Müzesine dönüştürüldüğünü yazmıştım.
Urfa’da bulunan eski Askeri Kışla olan Millet Hanı da bir Kent Müzesi olabilir. Bunun için biçilmiş hazır bir kaftan. Giden Valimiz üzerindeki yükü atmak için bu tarihi yapıyı bir turizm firmasına Otel yapımı için ihale ile vermişti… Şimdi projeleri yapılma safhasında.
-Bir kere o yapı otel olmaya müsait değil, tarihi bu yapı otel yapılırsa yazık olur. (Eğer tarihi bir otel yapımı isteniyorsa Millet Hanı’nın hemen yanı başında bulunan tarihi Mahmut Nedim Oteli’ni restore etsinler. Bu yapı bugün üst katı yıkılmış, alt katı ise dış cepheleri açılarak birahane, lokanta, iç avlusu ise Otopark olarak kullanılıyor. Tarihi bir otel olmaya çok müsait)
-Millet Hanı’nın Urfa Kent Müzesi olmaması için hiçbir neden yok. Eğer Kent Müzesi olursa Mardin gibi Urfa’nın tarihini gösterir Arkeoloji Müzesinin bir kısım yükünü kaldırır. Arkeoloji Müzesinin deposunda bulunan binlerce esere teşhir için yer açılmış olur.
-Mardin Sabancı Kent Müzesi’nin sponsorluğunu Sabancılar yüklenmişlerdi. Urfa Kent Müzesinin sponsorluğunu da kültür ve tarihe meraklı olan Rahmi Koç, Suna Kıvanç yani Koç Vakfı veya Eczacıbaşı gibi tarihe ve kültüre meraklı kişilere teklif götürülerek yaptırmak mümkündür. Bu fikrimi Sayın Valimiz Nuri Okutan, Sayın Belediye Başkanımız Dr.Ahmet Eşref Fakıbaba, Bürokratlar ve saygın kişilerin denemesinde fayda görüyorum. Olmazsa olmasın. İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü karamış.
-Millet Hanı projesi tasdik olup, restorasyona başlamadan otel ihalesinin iptal edilip, firmanın ihale ve proje masrafının ödenmesi gerektiğini düşünüyorum. “Yok efendim ihale edilmiş” denilmesi mazeret değildir. Atasözümüzdeki gibi; “Hatadan ne kadar erken dönülürse o kadar kâr vardır”
Duyduğum kadarı ile Otel Projesi firma ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu arasında gidip geliyormuş. Tarihi dokuyu bozmadan otele elverişli değilmiş. Belki de firma aldığına pişman olmuştur.
-Eski Valilerimizden Sayın Muzaffer Dilek buranın Topkapı Müzesinden sonra Türkiye’nin ikinci büyük açık hava müzesi olacağını telafuz ediyordu. Millet Hanı eğer otel olursa çok yazık olacağı kanısındayım.
Yetkililere yalvararak arz ediyorum; Böyle bir yapıyı Müze yaparak kurtarın veya ihalesini iptal ederek, gelecek zamana bırakın..
Yarın: Baba Şehir Urfa (III)