Remzi Mızrah
28 Haziran 2008
Türkiye doğasının her türlü rengiyle yaşatılmasını amaçlayan “Hedef: Sıfır Yok Oluş” kampanyası, Doğa Derneği tarafından, CNN Türk ve Atlas dergisinin desteği ile 2006 yılında başlatılmıştı. En geniş doğa koruma kampanyalarından birisi olan bu projedeki amaç; her ilin her bölgenin sahip olduğu önemli doğa değerlerini tanıması ve korumasının sağlanmasıdır.
Çarpık kentleşme, çeşitli doğa kirleticileri ve düzensiz avlanma nedeniyle ülkemizde yüzlerce hayvan ve bitki türü yok olmanın eşiğinde. Hatta birçok türden bir veya iki örnek kalmış durumda. Orman tavuğu, Yakalı Toy Kuşu ve Yılanboyun kuşları artık yok. Elbirliğiyle türlerini yok ettik. Anadolu Parsı, Kurt, Apollon Kelebeği, Oklu Kirpi, Çizgili Sırtlan, Çöl Varanı ve Ceylan ise tehlikeye çok yakın türler.
Urfa’nın Bozkırları, Anadolu Parsı’nın Keşfi, Antalya Makilikleri, Son 11 Telli Turna, Fokların Son Sığınağı, Doğu Karadeniz’in Dağları, Son 200 Orkide, Sultansazlığı Suyunu Arıyor, ıstanbul’un Kartalları, Doğa’nın Okulu projeleri; “Hedef: Sıfır Yok Oluş” kampanyasını oluşturan 10 önemli proje.
Urfa Bozkırları Projesi bu kampanyanın önemli ayaklarından birisi. Türkiye’de halkın bireysel desteğiyle başlatılan ilk doğa koruma çalışması olarak değerlendirebileceğimiz bu proje, birçok bozkır canlısının kaderini, henüz istenilen düzeyde olmasa da değiştirmeye başladı bile.
Proje kapsamında yapılan çalışmalarla Türkiye’de sadece şanlıurfa bölgesinde yaşayan ve nesilleri tükenmekte olan “Çöl Koşarları” (Cursorius Cursor) nın sayıları doğru koruma yöntemleriyle 50 yi geçmiş durumda.
Başlangıçta sayıları 80 olarak tespit edilen Ceylanların (Gazella Subgutturosa) sayıları bir yılda 200’e ulaştı.
Projeyle birlikte ismi bilinen ama cismine pek vukuf olmadığımız Çizgili Sırtlan (Hyaena Hyaena) doğal ortamında görüntülendi ve türün yaşatılması için çalışmalar devam ediyor.
Bölgenin önemli kuş varlığından olan kelaynaklarda projeden nasibini aldı. Avrupa’nın tek kelaynak kolonisinin yaşadığı alan olan Birecik’te yapılan çalışmalarla Kelaynakların (Geronticus Eremita) sayısı önemli oranda artırıldı.
Çizgili ishak kuşu da bu çalışmalardan yararlanan bir baykuş türü. Halkta bu koruma projesine gerekli desteği sağlayacak bir bilince ulaşmış gibi. Öyle ki Birecik kaymakamlığı tarafından Çizgili ishak kuşlarının zarar görmemesi için getirilen mangal yakma yasağına büyük oranda uyuluyor.
Urfa’nın bozkırları projesi çalışmaları Türkiye’de sadece Birecik bozkırları ve Tek Tek dağlarında yaşayan ve dev kertenkele olarak tabir edilen Anadolu Varanını da (Varanus Griseus) geniş bir kitleye tanıtmış oldu. Bu azametli kertenkelenin son bireyle-rinden biri Doğa Derneği tarafından doğal ortamında görüntülendi.
Sonuç olarak “Hedef: Sıfır Yokoluş” kampanyası Urfa örneğinde önemli bir aşama kaydetti. “Urfa Bozkırları” projesiyle nesli tükenmeye yüz tutmuş birçok canlı türü için yaşama ve kendini devam ettirme olasılığı artık çok daha yüksek. Ama bu çabalar elbette ki yeterli olmayacak. Bu proje yakında sonlanacak koruma faaliyetlerini topyekun devam ettirmek bizim için kaçınılmaz bir zorunluluk zorunluluktan öte bir görevdir.
Bu anlamda doğayı koruma bilincini toplumun tüm kesimlerine yaymamız ve doğayla barışık bilinçli nesiller yetiştirmemizin zamanı geldi de geçiyor.
şanlıurfa tarihi ve kültürel zenginliğinin yanında Bitki ve hayvan varlığıyla da çok özel bir doğa alanıdır. Doğal bozkırların hâkim olduğu bu nadir ve özel yaşam alanında yok oluşların bittiği, var oluşların egemen olduğu bir seviyeye ulaşmak zorundayız.
Kısacası “Hedef: Sıfır Yok Oluş” seviyesinden “Hedef: Yüzde Yüz Var oluş” a gelmek bir görev olarak algılanmalıdır.