Sabri Dişli
8 Şubat 2007
Bir hayal değildi… Dev gibi bir projeydi GAP… Elde edilecek ürünler yurda ve yurt dışına en kısa yoldan taşınması gerekirdi, Karayolları yapılmalıydı: Otobanlar duble (iki Ölçülü) yolların inşasına başlandı… Meyveler ve sebzeler en kısa ve en süratli yol olan havayollarıyla yapılmalıydı: Havalimanı inşası başladı… N’oldu.. Pamuk üretildi, her tarafımız pamuk doldu… Pamuk gibi vekiller… Pamuk gibi üreticiler… Pamuk gibi vatandaşlar… Pamuk tuzlulaştırdı, çoraklaştırdı, topraklarımızla birlikte isteklerimizi heyecanımızı da pamuklaştırdı… Bugün Kargo taşımacılık neden Gaziantep’e gidiyor sorgusuna isteksiz bir sesle tepki veriyoruz. -Bizim hakkımızdı Gaziantep alıyor! Gaziantep’in 2006 ihracat rakam “2,3 milyar” dolar… ıhracatının %50’si AB ülkelerine gidiyor… 2007 yılı hedefi 3 milyar dolar… Peki ya biz, şanlıurfa’nın ihracat rakamlarına bir bakın… 2006 yılı toplam ihracatımız “22 milyon” dolar… 2005 yılının ihracat kalemlerine bakın: bulgur, frenksuyu (domates salçası) ve sıvı yağ ihraç etmişiz. Bu demektir ki ithal ettiğimiz insan gücü, yurt dışında bol bol yumurtalı çiğköfte yiyor.(!) Havalimanı bugün açılsa ne taşıyacağız. BULGUR, PAMUK, SIVI YAğ… Sonra UN… Bakkal amca türküsü gibi… Helva yapsana… Pardon yumurtalı köfte yapsana! GAP’la birlikte üretilecek olan tarıma dayalı sanayi ürünleri mi? Efendim, GAP bitirilmedi ki! E, biten bölgelerde ne ürettiniz? PAMUK! şimdi, Ulaştırma veya Ticaret Bakanı siz olsanız, kargo taşımacılığını nereye verirsiniz; 22 milyon dolara mı, 2,3 milyar dolara mı? Pamuk memleketinde duble ve otoban yolların bir teki bile tam teşekkülü hizmet vermezken; ılla da Kargolu hava taşımacılığı isterük… Bu kargo isteğine kargalar bile güler. **** Urfa’nın Musikî Cemiyeti! Titretme, titre kendine gel Müzikî cemiyetimiz son bir ay için iki tane arabesk sanatçısı getirerek konser verdi. Nereye: Türk Halk Müziğinin beşiği şanlıurfa’ya… Kimdi bu sanatçılar: Erol Budan ve titremesiyle ünlü Azer Bülbül… Müzik cemiyeti, titretme, titre ve kendine gel… Derneğin üzerinde “şanlıurfa”nın adı yazılı… Ya şanlıurfa müziğinin ağırlığını taşı veya adını değiştir. ***** CESUR, TATLISES, URFA SEYAHAT, TARıH, DOğA, KÜLTÜR…KORKMA! BıZ VARIZ… Yazıp çizmekle önermekle bir şeyler olmadığını görünce; insanın içinden pratikte bir şeyler yapmak geliyor… Biz de bir şeyler yapma adına dernekleşme akımına uyarak; Versace model bir dernek kurduk… Haber saldık: Harran Kertenkelesi Varanusa… Yumuşak dokulu kaplumbağa nejatüsa… Ceylana, Kırmızı Tilkiye… Karaköprü ve Suruç Narına… Peygamber ve gelincik çiçeği; şakşakoya… Göbeklitepe’ye, Haleplideki mozaik kekliğe, Mahmut Nedim Köşküne… Velhasıl Urfa da soyu tükenmekte olan cümle bitki, hayvan ve tarihi yapılara haber saldık… Dernek kurduk… GE-Lı-YOR-UZ… Artık, “Sehepsiz değilsiz …” ıstek ve hevesimizin doruğunda yola koyulduk. ışe şu Göbeklitepe’nin göbeğinden başlayalım; Duymayan duysun. Görmeyen görmeye gelsin… Urfa’nın şanlı otobüs terminal işletmelerine başvurduk… URFA SEYAHAT- CESUR-TATLISES’E… … Dedik ki… Göbeklitepe’nin afişini biz bastıralım (iki metrekare, tanesi 60 dolardan) Diğer kentlerdeki gibi siz de otobüsünüzün yan kısmına yapıştırın… Dernek Başkanı Halil Tatlı projeyi büyük bir memnuniyetle karşıladı. Ancak, “Yönetim Kurulu’nun karar alması gerekir” dedi… Yönetim ne karar aldı dersiniz? Biz otobüslerimize afiş yapıştıramayız… Tatlıses firması: “ızin alırsanız arka cama yapıştırırız” demiş… Ya biz kimler için uğraşıyoruz! Turist Urfa’ya eşeğe binip mi gelecek… Öyle olsa afişleri semere yapıştırırdık.