Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz
gibi Atasözleri deyimler ve maniler, kısa bir cümle ve sözle çok şeyler anlatan
anlamlı ve özet ifadelerdir.

Örneğin;

-Misafir ev sahibinin aşına
değil, kaşına bakar.

-Misafirliğe atla gidilir, itle
gidilmez.

-Misafirin kalbi bir kuş tüyü
gibi hafif ve hassastır.

-Değirmene buğdaysız
gidilemeyeceği gibi, misafirliğe de eli boş gidilmez.

-Çağrılan yere erinme,
çağrılmayan yere görünme.

 

Sevgili okuyucularım, atasözlerine
biraz ara verip yöremizde söylenen manilerden biraz bahsedelim:

-Dara başi, darak al, dara başi

Dosti bile el olur, düşerse dara
başi

 

-Düşmiyesen, salim gel,
düşmiyesen

Düşenin dostu olmaz, ceht et ki
düşmeyesen.

 

-Lülesi altın olsa, akmayan testi
olmaz.

Kendisi aslan olsa, düşenin dostu
olmaz.

 

-Dost bilme iyi günde yanında
olanı,

Dost bil kötü günde elinden
tutanı

 

-Daştan ağır, otur kalk daştan
ağır.

Adam vardır çok hafif, adam var
daştan ağır.

 

-Düşte gör. Hayal de gör, düşte
gör.

Düşenin dostu olmaz, hele bir
düşte gör.

 

-Usta ol, erbabı ol, usta ol.

Gönül yıkmakta değil, sen
yapmakta usta ol.

 

-Yüz güzelliği hamamdan eve
kadar,

Ruh güzelliği Urfa’dan Konya’ya
kadar.

 

-Yüz güzelliği belli bir yaşta
güzeldir.

Ahlak güzelliği ise her yaşta
güzeldir.

 

-Kendini övme kimse inanmaz.

-Kendini yerme herkes inanır.

 

-Derdini söyleme dostların
üzülür.

-Derdini söyleme ağyarlar
sevinir.

 

 Aziz okuyucularım, bildiğiniz
gibi günümüzde artık yukarıda bahsettiğimiz atasözleri, hoyrat ve maniler fazla
dile getirilmiyor.

Ben şahsen çok anlamlı bulduğum
bu güzel sözleri zaman zaman köşemde yayınlayıp değerli yorumlarınıza
sunacağım.

Dürüst ve şeffaf bir toplumda;
engin gönüllü dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.