Sabri Dişli
26 Temmuz 2007
“şanlıurfa’nın Kent önderleri bir araya gelip Kentin kalkınması için bir yol haritası çizsin.”
Bu öneriyi ilk defa sayın milletvekili Sabahattin Cevheri’den duydum.
Liberal Ekonomide kâr neredeyse sermaye oradadır.
şanlıurfa sermayesi çoğu döviz-banker-taşınmaz mülk üçgeninde sürekli dolaşır.
şanlıurfa’da bankerlerin faizde kullandığı kukla otonun helâl olarak aklanan vadeli işlemler cazibesini yitirdi. Döviz malum. Ağzı burnu yerlerde sürünüyor.
şimdi kredi kartını nakite çeviren, altıncı gibi görünen Kuyumcu işyerleri açılmaya başladı.
Geriye ne kaldı Taşınmaz menkul.
Arsa ve tarla üzerinden yapılan spekülâsyon çarkı alabildiğine hızlı dönüyor.
Öyle ki; adı bende saklı bir işadamı tarlasını satarak küçük ölçekli bir fabrika kurmuş, kurduğu Fabrikayı satmak istediğinde sattığı tarlanın üçte biri fiyatına müşteri bulamamış.
Bir başka örnek: Dağ eteğinde arsa alan Tatlıses: arsasının üç ay gibi kısa bir sürede %5 0 değer kazandığını görünce “Urfa uçuyor” demiş.
Urfa nereye uçuyor?
Gayrimenkul alım satımına… Alıyorsun bire… Bir yıl sonra uçuruyorsun üçe…
ışte uçuş.
Tapudaki değeri, vergi oranları değişiyor mu? Hayır…
Talep durmadıkça arsa uçuyor… Arsa uçtukça ev fiyatları uçuyor… Sonuçta bütün sermaye uçup-uçup pinti, gizli, zengin kasasına konuyor…
Tatlı kazanç dururken, yatırımla, istihdamla kim uğraşır. Urfa da sanayi açmak, işletmek; deveyi hendekten atlatmaktan daha kolay.
Hani şu GAP’ın “merkezi” “başkenti” ayaklarına yatarız ya! ınanmayın. Urfa iç piyasasını karşılayacak bir tane süt ve süt ürünleri fabrikamız yoktur! Bir tane vardı… Markete gittiğimde yoğurdumuz ekşi olsun, ama bizim olsun der: Urfa da üretilen “ANI” mamulünden alırdım.
şimdilerde O Fabrika Kapalı ve satılık.
Aslında şanlıurfa’nın girişimci ruhu 1970’lerde başladı. UPışAS Fabrikası kuruldu. O günün gözde sanatçısı Nuri Sesigüzel dedemiz. (Ki; kendisi halen televole gece âlemlerinin Göbeklitepesi olarak ayakta durur) Kurulacak fabrikadan hisse aldı.
Halk hareketiyle sanayileşiyoruz diye Urfa da sermaye seferberliği ilân edildi. Oğluna, eşine iş sahası açılacak hayaliyle; analar, bacılar, gelinler kolundaki bilezikleri sıyırıp hissedar olmak için yarışa girdi… Bir bayram havası esiyordu…. Sonra mı? Büyük hissedarlar fabrikayı çoktan kapattı.
şimdi Fabrika bahçesinde damızlık atlar geziyor.
Aynı günlerde Gaziantep’te: SANKO benzer bir Tekstil Fabrikası kurdu…
şimdi SANKO ülkenin sayılı holdinglerinden…
Bir başka şansız girişimde Elektrik Dağıtım şirketinin özelleştirilmesinde yaşandı… Herkes tadlım gıymatlım dolarlarını titreyen ellerle şirkete verdi… Girişim fiyaskoyla sonuçlandı… Neyse ki dolarlar olduğu gibi geri ödendi.
Bu iki şansız girişimden sonra yurdun dört bir yanında “yeşil sermaye” olarak adlandırılan şirketler Urfa’da da türedi. Sonrası malum.. ıflas!
şimdi nasıl bir yol haritası çizelim…
Bir yanda geçmişin başarısızlıkları… Diğer yanda arsa manipülasyonu…
Son seçimde iflasını ilân eden toplum mühendisleri de artık yok.
Urfa’ya acilen: bir toplum önderi, bir toplum ve harita mühendisi, bir strateji uzmanı bulun…
Biz de onların çizdiği yol haritası ile yeni ufuklara doğru açılalım