İbrahim Halil Okuyan
7 Aralık 2009
3.12.2009 günü Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası’nda ağırlıklı olarak, Güneş Enerjisi ile ilgili bir toplantı vardı.
Bunun sonucu aşağıdaki yazıyı yazarak konu hakkında kısa bir değerlendirme yapmak istedim.
Konu hakkında daha öncede bu köşede Kardeşim, Prof.Dr. Cemal Okuyan’a ait bir makale yayınlamıştım.
Ne demek Y.E.K. ?
Yenilenebilir Enerji Kaynakları demek.
Örneğin; güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi vb. enerji kaynakları.
İnsanoğlu ateşi bulduğundan beri ısınma ve pişirme vb ihtiyaçları için güneşten faydalanıyor.
Odundaki enerji, güneş enerjisinin ağaç içinde depolanmasıdır.
Daha sonra kömür ve ona bağlı buhar enerjisi ile geniş çapta sanayileşme imkânları olmuştur.
20.yüzyılın enerji kaynağı olan petrolün bulunması büyük gelişmelere yol açmıştır.
Tabi bu arada hidroelektrik enerji ve nükleer enerjide sanayide yerini almıştır.
Bu gün batılı ülkeler otomobil, ucak, motor vb buluşları yapmasaydı petrolün ne kıymeti olurdu.
Ama sonunda bu kaynaklardan kömür ve petrol doğaya karbon salmaları ve de rezervlerinin sınırlı olması yeni arayışlara yol açmıştır.
Sanayi ve teknoloji alanında yaşanan büyük gelişmelerle birlikte, endüstriyel ve kentsel yaşamın önemli girdilerinden biri olan enerjinin kullanımı giderek artmıştır.
Enerjiye olan talebin fazlalığı dünyada enerjinin önemini büyük ölçüde artırmıştır.
Bu amaçla, tüm dünyada yenilenebilir başka bir deyişle tükenmeyen enerji kaynaklarının (Güneş, rüzgâr ve jeotermal enerjisi) kullanımı üzerine yapılan çalışmalar hız kazanmıştır.
Son yıllarda güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi öne çıkmakta ve konuda araştırmalar ve uygulamalar yaygınlaşmaktadır.
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında güneş enerjisi önemli bir yere sahiptir.
Öyle ki, bir yılda yeryüzüne ulaşan güneş enerjisi, dünyadaki toplam fosil yakıt rezervlerinden elde edilebilecek enerjinin yaklaşık 160 katıdır.
3642° kuzey enlemleri arasında yer alan ve güneş kuşağı içerisinde bulunan Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli bakımından şanslı bir durumdadır.
İşin güzel tarafı bu konuda da şanslı ülkeyiz.
Şanlıurfa; Toprak, su kaynaklarının yanında güneş enerjisi bakımından çok şanslı bir ilimizdir.
Türkiye’de güneşlenme değerleri en fazla
olan illerin başında Şanlıurfa gelir.
1994 2005 yıllarına ait DMİ (Devlet Meteoroloji İşleri)’den alınan verilerle, Şanlıurfa ili yıllık toplam güneşlenme süresi ortalama 2857 saat, toplam ışınım şiddeti ortalama 1694 kWh/m²-yıl olup Türkiye ortalamasının oldukça üzerindedir.
Şanlıurfa günlük güneşlenme süresi ortalama 8 saattir.
Temmuz ayında güneşlenme süresi 12 saate kadar çıkar.
Şanlıurfa güneş enerjisi bakımından en şanslı illerden biri olmasına rağmen, güneş enerjisinden en az yararlanan illerdendir.
Şanlıurfa’da yalnızca konutların bir kısmında sıcak su elde etmek amacıyla güneş kolektörleri kullanılmaktadır.
Allah’ın lütfü olan bu doğal ve enerji kaynağını mutlaka azami ölçüde kullanmamız gerekmektedir.
Yıllardır yazın sıcaktan dolayı şikâyetçi olduğumuz güneş, önce GAP projesi ile topraklarımıza bereket getirdi.
Güneş olmasa su neye yarardı tarım için.
Peygamberler Şehri olan Şanlıurfa’da ne yok ki.
Toprak var, su var, güneş var.
Peki, ne yapmak lazım.
Şanlıurfa’da öncelikle güneş enerjisinden sıcak su sağlayan sistemlerin halka daha iyi öğretilerek ve hem tüketici hem de üretici yönünden teşvik edilerek yaygınlaştırılması gerekmektedir.
İsrail’de konutların %84’ünün sıcak su gereksinimi güneş enerjisi ile sağlanmakta ve 9 kata kadar olan konutlarda güneş enerjisi ile su ısıtılması zorunlu tutulmaktadır.
Sanırım bu konuda İsrail’i referans almak yeterli olacaktır bize.
Sanayi tesislerinde endüstriyel amaçlı sıcak su ve buhar üretiminde de güneş enerjisi sistemlerinden mutlaka yararlanılmalıdır.
Şanlıurfa’da hemen başlatılması gereken diğer bir ısıl uygulama, yapıların güneş enerjisi ile ısıtılmasıdır.
Şanlıurfa’da uygulanabilecek güneş ısıl uygulamalarının bir başkası da güneşli soğutuculardır.
Tarım ve hayvancılık ağırlıklı bir ekonomiye sahip olan Şanlıurfa’da, güneş enerjisi tarım alanında seracılık, su pompalama ve ürün kurutmada (özellikle isot, domates, biber ve patlıcan) etkin bir şekilde kullanılabilir.
Şanlıurfa’da yeni gelişmekte olan seracılık alanında güneş enerjisinden yararlanılabilir.
Şanlıurfa’da gerçekleştirilebilecek başka bir ısıl uygulama olan güneş enerjisiyle kurutma, güneş kolektörü ile ısıtılan havanın, özel bir kurutma ortamında doğal veya zorlanmış dolaşımla malzeme üzerinden veya içinden geçirilmesiyle sağlanır.
Güneş enerjili kurutma sistemleri ile kurutulacak ürün tozlanma, zararlı böcekler ve yağmur gibi dış etkenlerden korunabilmekte, düzgün yerleştirme ve yeterli hava dolaşımı ile ürünün homojen kurutulması sağlanabilmektedir ki bu konu çok önemlidir pazarlama acısından.
Şanlıurfa’da güneş enerjisi kullanımı ile ilgili uzun dönemli hedef, güneş santralleri olmalıdır.
Bu konuda ulusal elektrik tüketiminin %5,2’sini ve evlerde kullanılan elektriğin %21’ini güneş enerjisinden sağlayan İsrail yine örnek alınmalıdır..
Bir Kızılderili atasözü derki:
” Biz yaşadığımız dünyayı atalarımızdan
miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık” .
Akıllı olmak ve de çalışmak lazım.
Dünyanın en güzel şeyidir çalışmak, ama severek çalışmak.
Kendin için, çocukların için, ailen için, ülken için neticede insanlık için çalışmak lazım.
Çalışmadan tüketmek asalaklıktır, parazitliktir.
Güneş bakımdan yeterli olmayan batılı ülkeler bizim gibi güneşi bol olan ülkelere pazarlayacakları yeni ürünleri (Güneş Enerjisi sistemleri, Rüzgâr Enerjisi Sistemleri vb) araştırmakta ve geliştirmektedirler.
Yakın zaman da gerekli yasal altyapı oluştuğunda bunların tarıma elverişli olmayan yerlerde yabancı şirketlerin güneş enerjisi çiftlikleri kuracaklarını göreceğiz..
Bize düşen bu konudaki gelişmeleri yakinen takip edebilmek olmalıdır.
Harran Üniversitesi de bu konuda akademik kadrosunu güçlendirmelidir.
Bunu takiben yine üniversite sanayi işbirliği ile bir plan dâhilinde güneş enerjisi sistemleri üretimi yapma yolları gerçekleştirilmektedir.
GAP Kalkınma Dairesi bu konuda destek olmalıdır.
Hem dünya takip edilmeli hem de ar-ge çalışmalarına önem verilmelidir.
Öncelikle kullanım alanları tespit edilmeli ve de halka uygulamalar benimsetilerek talep yaratılmalıdır.
Şanlıurfa’da yakın zamanda güneş enerjisi fırınlarında kurutularak elde edilmiş ve albenisi olan ambalajlarda paketlenen dünyaya ihraç edilen isot görmek istiyoruz.
Sanayide ve özelikle bulgur üretimi de yaygın olarak güneş enerjisi kullanılması gerekmektedir.
Güneş enerjisi ile çalışan; kurutulmuş domates tesisleri, buna uygun domates tarımı ve paketlenmesi yapılmalıdır.
Bir sanayi dalının o ürünü en çok kullanan yerde gelişmesi kaçınılmazdır.
Nasıl Şanlıurfa’da yer altı suyuna olan talep; pompa ve boru üreten lider firmalar yaratmışsa, Güneş Enerjisinde de aynı sonucu beklemek lazımdır.
Dileğimiz bu konuda Şanlıurfa’nın dünyanın çeşitli markalarının ürünlerinin pazarlandığı bir güneş enerjileri mezarlığına dönüşmemesidir.
Devlet alacağı yasal tedbirlerle bu sektörün istenilen yönde gelişmesini sağlamalıdır.
Burada oluşacak potansiyel daha sonra Şanlıurfa’yı bölgede lider duruma getirecektir.
Saygılarımla.