Sabri Dişli
14 Aralık 2006
Önce özel Geçen akşam küçük yeğenin vücut sıcaklığı 39,5 derece yükseldi…
Önce Özel Kilinkilere başvurduk…
Buyurun dediler…
Siz paranızı hazırlayana kadar biz doktoru çağırırız…
Üstelik bu kliniklerin birinde “çocuk kliniği” yazıyordu…
şimdi minecik çocuğun yüksek ateşine “ EY! ateş bekle doktor amca evden gelecek! Pijamasını soyacak… Pantolonunu giyecek… Arabasına binecek…
Belki evdeki önemli işini yarım bırakacak…
Bekle çocuk… bekle ateş… Uzman doktor gelecek…
Hayır bekleyemiyorum!
Benim koca DEVLETıMıN hastanesi var…
l.750.000 nüfusun % 40’ı on iki yaş altı.. çocuk nüfusun yoğunluğu düşünen Devlet kocaman “Çocuk Hastanesi” yapmış…
Allah devletime zeval vermesin. Giderim hastaneye muayene ederler yeğenimi…
Yooo! Öyle değil. acilin bekleme salonunda 70–80 m2’lik… Hasta çocuklar ve ebeveynleri sabah işe giden otobüs servisi gibi istiflenmiş.
Olsun herkes gibi bizde 10–15 dakika, bilemedin bir saat bekleriz…
Maksat, Uzman Doktor baksın.
Hayır! Uzman çoooook acil vakalarda çağırılıyor…
Nereye?
Beyaz zemin üzerine büyük kırımızı harflerle yazılı: ÇOCUK HASTANESıNıN Acil servisine!
Peki, çocuğu muayene eden doktor: pratisyen…
Ama kapıda çocuk hastanesi yazıyo…
Ona da eyvallah, sıra fişini kes… Kaç kişi var sırada?
-Yüz yetmiş dokuz!!! “ıki veya üç pratisyene, yüz yetmiş dokuz acil vaka hasta”
Her hastaya ortalama iki dakika ayırsalar… ıki dakikada hasta elbiselerini çıkarmaz yahu…
Çocuk yanıyor… Bak, acil…
—Salondaki bütün çocuklar yanıyor…
Doğru, salondaki bütün çocuklar yanıyor. Kusuyor… Eziyet verici bir koku… Kalabalık oksijeni cimri veriyor…
Gelenlerin çoğu yoksul ve kırsaldan kesimden…
Bekliyoruz…
En çok çocuk ölümü ve doğum vakalarının görüldüğü çocuk nüfusunun en yoğun olduğu şanlı diyarda…
Çok sayıda klinik ve hastanenin var olduğu, ama mesai saati bittiğinde acil servislerde uzman doktorun bulunmadığı şanlı diyarda…
Bekliyoruz…
******
CAMıı TUVALETLERı HALKA AÇILMALI
Halka açılsın dedikse Menkul Kıymetler borsasına açılsın demedik…
Cami tuvaletlerinin giriş kapıları içeriden…
Balıklıgöl- Dergâh civarında birkaç camii dışında diğerlerinde Bayanlara ait WC yok…
Tuvaletlerimizin çoğu yalnızca caminin içine dönük…
Tabi caminin içi dururken dışına tuvalet düşmez…
Düşer efendim neden düşmesin… Tuvaletler yalnız tahrat için değil ki…
Bayanların da kullaşabileceği şekilde yeniden yapılanmalı…
Atık su vergisini yalnız erkekler ödemiyor ki(!)
Öyleyse mümkün olduğu kadar tuvalet kapılarını camiden bağımsız hale getirmek gerek…