Cüneyt Gökçe
12 Mayıs 2006
Önemli olan her hadisenin, belirlenmiş gün ve haftalarda vurgulanması güzel bir gelenek olarak toplumların tarihlerinde yer almıştır. Malumdur ki bu vurgular çerçevesinde değişik etkinlikler düzenlenir ve çeşitli faaliyetler icra edilir. Bazen bu etkinlikler zevahiri kurtarma tarzında yapıldığı ve ‘dostlar alışverişte görsün’ misali gerçekleştirildiği gibi bazen de gerçekten kutlanan ve hatırlanan olayın şanına layık bir tarzda programlar düzenlenir. ışte toplumumuzda özellikle Vakıflar Bölge Müdürü sn. Arif Çelik’in olağanüstü gayretleri sayesinde- şanına layık bir tarzda kutlanan ve halkımız tarafından da kabul gören önemli haftalardan bir tanesi hiç kuşkusuz Vakıflar Haftası’dır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Vakıflar Haftası, şanlıurfa Bölgesi’nde çok yoğun bir etkinlikler dizisiyle devam etmektedir. Halka indirgenmiş ve cemiyetimize mal edilmiş bu faaliyetler zincirinde neler yok ki!… 8 Mayıs’ta resmi açılış programıyla başlayan ve 14 Mayıs’a kadar devam edecek olan hafta etkinliklerinde Vakıf eserlerini yaşatmayı vurgulayan bilimsel konferanslar, müzik sunumları, radyo ve televizyon programları, tarihi eserlerin yeni kuşaklara tanıtılması programları, hatim ve mevlitler ve daha pek çok etkinlik dikkat çekmektedir. Özellikle topluma mal olmuş Vakıf şahsiyetlerin toplumun nazarına sunulması kayda değer önemli bir faaliyettir. Bölge müdürlüğünün olayı tam sahiplenmesi ve bölgedeki bütün vakıfların faaliyetlere iştiraklerinin sağlanması haftanın canlı geçmesini netice vermiştir. Hafta vesilesiyle fakirlerin doyurulup giydirilmesi, vakıf eserlerinin tanıtılması, vakıflarla ilgili vecizelerin hafta boyu asılması ve spotlar halinde seslendirilmesi ayrıca üzerinde durulması gereken hususlardır. Gönüllü Kültür Kuruluşları ve Vakıfların yanı sıra bölgedeki müftülüklerin de faaliyetlere katkı sağlaması ayrı bir güzellik olmuştur. Böylece Devlet-millet el ele ecdadına yakışır bir olgunluk sergilemiş ve ecdadın ruhu şad edilmiştir. Vakıf ruhu göz önünde bulundurulduğunda bu haftanın etkinlikleri çerçevesinde ne yapılsa makbuldür ve güzeldir. Tarihi geçmişi eskilere dayanan vakıf kurumunun Hz. Peygamber’in yaklaşımıyla ıslam toplumun bir parçası haline geldiği bilinen bir husustur. Malum olduğu üzere Hz. Peygamber, Medine’de bulunan ve kişisel mülkiyeti olan Fedek Hurmalığını Müslümanların yararına vakfetmiş ve onların istifadesine sunmuştur. Zaten vakıf, kişinin kendisine ait bir malı herhangi bir etki altında kalmadan kendi rızasıyla kendi mülkiyetinden çıkarıp belli koşullarla insanların yararına sunması olayıdır. Özellikle Osmanlılar Döneminde büyük gelişme kaydeden Vakıf Müessesesi çeşitli güzelliklerin gerçekleşmesine kaynaklık etmiştir. Kuş sarayları, sokakların aydınlatılması, bahçelerin açılması, göçmen kuşların korunması, yetim kız çocuklarının evlendirilmesi ve çeyizlerinin temin edilmesi, borçluların borçtan kurtarılması, dulların korunması, kimsesiz cenazelerin kaldırılması ve garibanların muhafaza edilmesi ile ilgili vakıflar bu alandaki örneklerden sadece birkaç tanesidir. Unutulmamalıdır ki, vakıflar toplumun yararını gözeten kurumlardır. Bunları kuruluş amacına uygun yaşatmak herkesin görevidir. Vakıf malına karşı fırsatçı davranmak mesuliyet gerektiren bir husustur. Bu konuda duyarlı olunması her vicdan sahibinin vazifesidir. şanlıurfa Vakıflar Bölge Müdürlüğünün sadece bu yıl fakirlere ulaştırdığı maddi desteğin 1.544.960 YTL değerinde olduğu düşünüldüğünde yapılan çalışmaların boyutu daha rahat anlaşılır. Pek çok cami, mescit, külliye ve hayır kurumunun yapım ve onarımı hesaba katıldığına diğer çalışmalarla birlikte muazzam bir yekûn ortaya çıkmaktadır. Vakıf haftasının vakıf ruhuna uygun geçmesi duasıyla, bu alanda en ufak bir katkısı olan herkesi kutluyor başarılar diliyorum.