Bülent Okutan
20 Şubat 2008
Doktor Müslüm Sunay’ı neredeyse yirmi yıldır tanır, bir o kadar zamandır da sever ve sayarım.
Bana göre bu kentin en iyi Dahiliye Mütehassısıdır. şanlıurfa’da en yoğun rastlanan sağlık problemleri, ıç Hastalıklar kapsamına girer. Kara Meydanı’nda bulunan muayenehanesinde bu sevgili dost çok insana şifa olmuştur.
Tıp Fakültesini liyakatı ile kazanıp, hakkı ile okuyup, yüzünün akı ile bitirmesi bunda en büyük etkendir. Yani gününden beri boş bir insan olmamıştır. şanlıurfa’yı ilk olarak sağlık alanında tanımış, bilmiş biri değildir. Her yönüyle bu kenti özümsemiştir.
Benim onu tanıdığım yirmi yılı düşünüyorum. O mücadele dolu yirmi yılı. Haksızlıklara karşı çıktığı, başa güreştiği yirmi yılı. Yolsuzluklara karşı durduğu yirmi yılı.
Bana Müslüm Sunay’ı nasıl hatırlarsınız diye soran birine, net yanıtım şu olur;
‘Kolunun altında bir dolu dosya ile Urfa için savaşan Tıp Adamı’
‘Sürgünler yiyen, sürgünlerden dönüp, kaldığı yerden devam eden bir güzel insan’
‘Öğretmenlik yıllarım da bir çok fakir öğrencimi, hatta ailelerini götürüp, bırakın ücret ödemeyi, ilaçlarını bile cam dolabından karşılayan hekim’
O Sunay şimdi maddiyatı elinin tersi ile itip kendini tamamen bu kente adamış bir durumda. şubesi olduğu şanlıurfa Vakfı’nın Urfa burcundaki bayrağı elinde tutan bir Ulubatlı Hasan.
Buraya kadar her şey iyi hoş. Ama gidişat bana göre yanlış. Geçtiğimiz gün bir basın toplantısı düzenleyerek icraatlarını dile getirmiş. Ben şahsen katılmadım. Basından takip ettim. Fotoğraflarda gördüğüm, Sunay konuşurken, çevresindekilerin ekmek arası kahvaltı ile meşguliyetleriydi. Sunay’ın anlattıkları da, doğrusunu isterseniz doyurucu şeyler değildi. Dahası onun mücadeleci yıllarını taçlandıran şeyler hiç değildi. Sunay, Vakıf olarak yapılan gezileri, üyelerin bir araya geldiği Sıra gecelerini aktarıyordu, bizim medya tayfasına.
Doğrusunu isterseniz tüm bunlar bana yetersiz geldi. Ben Sunay’dan gezileri değil, Vakıf olarak AB’den kopartılacak Urfa Kültürünü kotaracak projelere imza attıkları haberlerinin müjdelerini beklerdim. Bir tarihi Urfa evini kurtarıp, onarıp yarına taşıdıklarının ilanını, bir yiten el sanatının gelecek kuşaklara Vakıf marifetiyle nasıl aktarıldığını duyurmasını isterdim. Ama olmadı. Umarım gelecekte yaşanır bunlar. Benim bildiğim Müslüm Ağabey o rüyaları gerçeğe dönüştürmeye VAKI’ftır…. Tüm negatifliklere rağmen…
Başarılar dahiliyesi hasta kentin, idealist hekimi!….