Köşe Yazısı

Vakıf nedir?

Mehmet Göncü

Mehmet Göncü

Tüm Yazıları Gör

Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi bir kimsenin belirli bir hizmetin yerine
getirilmesi ya da başkalarının yararlanması için malını, parasını veya mülkünü
belli bir kural çerçevesinde bağışlaması yani başka bir anlatımla vakfetmesi
anlamına gelmektedir.

Bu
hafta Vakıf haftasıdır. Düzenlenen etkinlikler vakfın mana ve önemini bir kez
daha bizlere hatırlattı.. 
Samsatkapı’daki Cevahir Konukevi’nde düzenlenen Vakıf Haftası törenine
ben de katıldım.  Bu konuda Vakıflar
Bölge Müdürü Müslüm Tüysüz’ün aydınlatıcı açıklamalarından önemli bilgiler
edindim. Ayrıca slayt gösteriminde Vakıflar Bölge Müdürlüğünün çok boyutlu
çalışmaları anlatıldı.  Tüm bu konuşmalar
bize gösterdi ki Vakıf eserlerinin korunması ve zaman içinde yıpranmışsa
onarılmasına önem verilmelidir.

Bu
manada ilimiz Urfa, Vakıf varlıkları bakımından oldukça zengin bir konumdadır.
Bütün içtenliğimle söylüyorum ki, Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz son yıllarda
hemen hemen bütün Vakıf varlığının aslına uygun restorasyonlarını başarılı bir
şekilde yürütme uğraşı vermektedir. Gerçekten bu duruma biz Urfalılar olarak
çok sevinmekteyiz.

Geçenlerde
hoca Ahmet Yesevi’nin talebelerinden olan Nişaburlu Şeyh Mesud külliyesini
gezmeye gitmiştim. O tarihi mekânın onarılmış halini gördüğümde çok sevindim ve
emeği geçenlere dua ettim.

Ayrıca
Vakıf varlıklarını korumak dinimizce de bir görev addedilmiştir. Bütün
yurdumuzda olduğu gibi ilimiz ve mülhakatında da Vakıf eserlerine çok önem
verilir ve korunur.

Bakınız
bir cihan Padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman’ın ormanlarla ilgili
vakfiyesindeki sözler özetle şöyledir:

“Her
kim ormanlık bir alanda gezerken, elbisesi bir çalıya takılıp yırtılırsa, sakın
o çalıya bir zarar vermiye ve gele kendisine yeni bir libas verile” Keza; Fatih
Sultan Mehmet de bir vakfiyesinde özetle şöyle söylemektedir:

“Kendi
helal kazancımla yaptırdığım dükkanların geliri ile aş evleri yapıla ve gece
yarısı kimsenin görmediği bir saatte yoksul ve muhtaç durumda olan kişi ve
ailelere teslim edile”

Bu
ve buna benzer Vakıf şartnamesi Vakıf kurucuları tarafından senetlere
yazılmıştır.

Demem
o ki; ecdadımız güzel ve sevap işlerle gelecek nesillere ölümsüz eserler
bırakmışlardır. Biz torunlarına düşen görev ise, bu anlamlı ve güzel eserleri
en iyi bir şekilde korumak ve ayrıca şu anda canla başla bu önemli görevi ifa
etmekte olan Vakıflar Bölge Müdürümüz Sayın Müslüm Tüysüz ve çalışma
arkadaşlarına da her boyutta yardımcı olmaktır. Yüce Allah (cc) emeği geçen
herkesten razı olsun.

Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok
olması dileğiyle kalın sağlıcakla..

911 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazısı

VAKIF NEDİR?

Mehmet Göncü

Mehmet Göncü

Tüm Yazıları Gör

Bir kimsenin belirli bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarının yararlanması için malını, parasını veya mülkünü belli bir kural çerçevesinde bağışlaması yani vakfetmesi demektir.

Sevgili okuyucularım, bildiğiniz gibi bu hafta Vakıf haftasıdır. Düzenlenen etkinlikler vakfın mana ve önemini bir kez daha bizlere hatırlatacaktır. 

Bu manada ilimiz Urfa Vakıf varlıkları bakımından oldukça zengin bir konumdadır. Bütün içtenliğimle söylüyorum ki, Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz son yıllarda hemen hemen bütün Vakıf emlakının aslına uygun restorasyonlarını başarılı bir şekilde yürütmektedir.

Gerçekten bu duruma biz Urfalılar olarak çok sevinmekteyiz.

Geçenlerde hoca Ahmet Yesevi’nin talebelerinden olan Nişaburlu Şeyh Mesud külliyesini gezmeye gitmiştim. O tarihi mekânın onarılmış halini gördüğümde çok sevindim ve emeği geçenlere dua ettim.

Ayrıca Vakıf varlıklarını korumak dinimizce de bir görev addedilmiştir. Bütün yurdumuzda olduğu gibi ilimiz ve mülhakatında da Vakıf eserlerine çok önem verilir ve korunur.

Bakınız bir cihan Padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman’ın ormanlarla ilgili vakfiyesindeki sözler özetle şöyledir:

“Her kim ormanlık bir alanda gezerken, elbisesi bir çalıya takılıp yırtılırsa, sakın o çalıya bir zarar vermiye ve gele kendisine yeni bir libas verile” demektedir.

Keza; Fatih Sultan Mehmet de bir vakfiyesinde özetle şöyle söylemektedir:

“Kendi helal kazancımla yaptırdığım dükkanların geliri ile aş evleri yapıla ve gece yarısı kimsenin görmediği bir saatte yoksul ve muhtaç durumda olan kişi ve ailelere teslim edile”

Bu ve buna benzer Vakıf şartnamesi Vakıf kurucuları tarafından senetlere yazılmıştır.

Demem o ki; ecdadımız güzel ve sevap işlerle gelecek nesillere ölümsüz eserler bırakmışlardır.  Biz torunlarına düşen görev ise, bu anlamlı ve güzel eserleri en iyi bir şekilde korumak ve ayrıca şu anda canla başla bu önemli görevi ifa etmekte olan Vakıflar Bölge Müdürümüz Sayın Müslüm Tüysüz ve çalışma arkadaşlarına da her boyutta yardımcı olmaktır.

Yüce Allah (cc)  emeği geçen herkesten razı olsun.

774 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir