Nejat Karagöz
23 Şubat 2018
Eski Yunanlılarda Uyku Tanrısı Hypnos’un oğlu ve rüya tanrısı Murpheus’un sembolünün haşhaş meyveleri olduğu bilinirse de tarih, haşhaşı Murpheus’tan önce Mısırlıların, Sümerlerin, Asurilerin bildiğini yazar…
3000-3500 yıllık tarihi bulunan uyuşturucu maddelerin, ilk defa 19. Yüzyılın başlarında modern laboratuvarlarda çeşitli terkipler sonucu elde edilen türevleri Morfin, Eroin gibi adlarla anılmaya başlanmış, dünyaya da kullanımı hızla yayılmıştır.
Ancak bu uyuşturucuların oldukça pahalı olması nedeniyle, alt gelir grubu tüketicilere yönelik olarak yeri arayışlara girişilmiş, üretimi daha kolay ve ucuz olan sentetik uyuşturucular tasarlanmıştır.
Bu uyuşturucuların küçük dozları bile çok tehlikeli olduğu halde kullanımı son derece yaygınlaşmış, bazı kaynaklara göre bu tür uyuşturucuların kullanım yaşı 11’e kadar düşmüştür.
Okul önlerinde, çarşı-pazarda cebinde bu tür uyuşturucularla gezip, bunları pazarlayanları tanımak ise o kadar kolay değildir. Alanın ve satanın birbirini tanıdığı bir ticari ilişki haline dönüştürülmüş bulunan bu felaketin önlenmesinde ise aileden başlayarak, eğitim kurumlarına ve devletin kolluk kuvvetlerine büyük görevler düştüğü ise tartışma götürmez bir gerçektir.
Bu felaket kapılarımıza o kadar yaklaşmıştır ki, ancak içerisine düşünce anlayabileceğimiz kadar ince ve haince bir planla yürütülür hale gelmiştir.
Geçen gün bir arkadaşımın paylaştığı bir fotoğrafta yer alan bu sentetik uyuşturucunun, mahalle bakkallarında çocuklara satılan o kedicik-ayıcık modelli küçük renkli şekerlerden ayırt edilmesi adeta imkânsızdır. Küçük çocukların dahi bunu bilmeden alıp kullanmaları ve kısa zamanda bağımlı hale gelmeleri maalesef çok kolaydır.
Dediğimiz gibi bu hususta ailelerin işi olabildiğince sıkı tutması, uyuşturucu kullanımının sosyal ve ahlaki bir sorun olduğunun, hatta dinen de yasaklanmış olduğunun anlatılması gerekmektedir.
Eğitim kurumlarımızın ise bu hususu biraz daha dikkatle ve ciddiyetle ele alması, gereken eğitimin verilmesi, yeterli bilincin oluşturulması ve nihayet devletin kolluk kuvvetlerinin bu işi sıkı takibe alması ve aile-eğitim kurumları-devlet işbirliği ile bu sorunun önüne geçilmesi gerekmektedir.
Öte yandan uyuşturucu kullanımına ve ticaretine verilen cezalarının da yükseltilmesi, caydırıcı olabilecektir. Ancak özellikle rehabilitasyon merkezlerinin de yeterli sayı ve donanımda olması gerektiği muhakkaktır.
Sentetik uyuşturucu müptelalarının beş sene kadar yaşayabildiklerini göz önüne aldığımızda, durumun vahameti daha rahat anlaşılır.
Bu sahada herkese görev var…