Mehmet Göncü
28 Şubat 2007
Halil-ür Rahman Gölü’nün kuzey kenarı boyunca yer alan bu cami, Osmanlıların Rakka Valisi Rızvan Ahmet Paşa tarafından 1716 yılında yaptırılmıştır. Cami avlusunun üç tarafı medrese odaları ile çevrilmiştir. Bu camii, bana göre; balıklıgöl külliyesinin en güzel eserlerinden biridir. Günün her vaktinde görenlerini manevi bir huzura ve düşünceye sevk eden bu tarihi mabet hakkında çok şey yazılmıştır. Fakat bir şiir vardır ki, gerçekten bal damlaları gibidir. “Urfa’da Rızvaniye Camii” bu eser ilimizin yetiştirdiği birçok şiir kitabı bulunan değerli şairlerimizden şükrü Algın beye aittir. Kendisi sıra arkadaşlarımızdan olup, saygı ve sevgi gösterdiğimiz bir büyüğümüzdür. Hemen, hemen her toplantıda istek üzerine ruha huzur veren bu şiirini tekrar, tekrar kendi sesinden dinlemekten büyük bir keyif ve mutluluk duyarız. Kendisinden rica ve istirham ettim, “şükrü ağabey bu şiiri elinle yaz ve imzala, kitaplık arşivimde hatıra olarak saklıyayım ve ayrıca köşemde de yazayım” dedim. O da kabul etti ve şiirini imzalayıp bana getirdi. Bir çok eserde ve geçenlerde de Eyvan Dergisinde yayınlanan bu güzel şiiri, siz değerli okuyucularımın da kıymetli yorumlarına sunuyorum. URFA’DA RIZVANıYE CAMıı Ne uykudayım Ne de bir rüyadayım Bir başka yerdeyim Bir başka âlemdeyim Sabah kuşlarının Öttüğü bu saatlerde Halilürrahmanda Rızvaniyedeyim. Firuze renkli sularda Aşka düşen balıklar gibi Ne uykudayım Ne de bir rüyadayım Asırlarca ayakta duran Mermer sütunları Kaşkemerli revakları Öylesine sevdim ki… Ve yeşile bürünmüş ağaçların Kalp atışını dinledim. Ne uykudayım Ne de bir rüyadayım. Sanki kristal bir ayna Gördüğüm bu manzara. Gökyüzüne yükselen şu minareleri Taşları kilitlenmiş Bu kubbelerin Ve bal renkli duvarları Nasıl da sevdim Sevdikçe başı dönen Bir ben miyim Ne uykudayım Ne de bir rüyadayım. Sabahın bu saatlerinde Bir namaz vaktinde Halilürrahmanda Rızvaniyedeyim. şükrü ALGIN Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.