İki Fransız genci olan Lovis ve Auste Lumaire kardeşlerin Paris’te Cinamatrographe adını verdikleri aygıtla Capucınes Bulvarındaki Grand Cafe’de 22 Aralık 1895 tarihinde düzenledikleri 20 dakikalık bir gösteri ile Dünya Sinemasının resmi tarihi doğar.
Matbaa, lokomotif gibi birçok makine icatlarının asırlar sonra gelmesine rağmen Sinemanın Osmanlıya ve dünyaya yayılması hızlı olmuştur. 1896 yılında Beyoğlu Spotneck birahanesinde ilk film oynatılmış, 1897 yılında İstanbul Yıldız Sarayı’nda halka açık olarak gösterimler başlamıştır.
14 Kasım 1914 tarihinde yedek subay Fuat Uzkınay, ‘Ayastefanos’daki Rus abidesinin yıkılışı’ filmini çeker.
İlk film gösterileri halk kitlelerinin bulunduğu birahane, kahvehane ve salon gibi yerlerde oynatılmış, sonradan özel olarak Sinema salonları inşa edilmeye başlamıştır.
Urfa’daki sinema salonları
Çadır sineması
Urfa’da ilk sinema gösterileri Balıklıgöl civarında kurulan bir çadırda başlamış. Kim tarafından açıldığı, süresi ve tarihi, elimizde belge olmadığından tam olarak bilinmemektedir. Ancak büyüklerimiz anlattığına göre fikir yürütebilmekteyiz. Ben Ahmet Hacıgaffaroğlu’ndan dinlemiştim; “Gençliğe yeni adım attığım yıllardı” dediğine göre hesaplarsak, 1921-1925 yılları arasında olduğunu tahmin ediyorum.
Elektrik olmadığından elle çevrilen bir sinema makinesi, siyah-beyaz, sessiz gösterilen yirmi-otuz dakikalık bir film.. Sinema ile yeni tanışan Urfalılar hayretle bu ışıklı oyunu izliyorlar. Bir defasında sinema perdesinde atlı seyircilerin üzerine doğru gelirken seyircinin birisi kalkıp, “At üzerimize geliyor, kaçın lan kaçın” demesi ve bütün seyircilerin aynı anda dışarı kaçmak istemesiyle oluşan izdihamda çadır yıkılmış.
Halk Evi Sineması
Bu günkü Merkez PTT binasının yerinde yine PTT olarak kullanılan eski bina vardı. Bu bina bir çok amaçla kullanılmış. Yusuf Rastgeldi’nin anlatımına göre 11 Nisan 1929 tarihinde şebeke çarpışmasında yaralı olarak esir alınan Fransız askerleri revir olarak kullanılan bu binada tedavi edilmiş. Ayrıca Halk Evi Sineması, Tiyatro, Konser salonu ve Sinema salonu olarak da kullanılmış.
1920 doğumlu İbrahim Erkasap çocukluğunda bu sinemaya sık sık gittiğini söylerdi. O zamanların sessiz filmlerini Fransızca alt yazılı olarak gösterirlermiş. Okur-yazarların az olduğu bir dönemde Fransızca bilen bir kişi yukarı balkonda oturup alt yazıyı tercüme ederek ses borusu ile izleyicilere söylermiş. (Ses borusu; Alt çapı 3 cm, üst çapı 25 cm., Uzunluğu 50-60 cm olan kulpu sürahi kulpuna benzer, tenekeden yapılmış konik boru) Seslendirme geç kalırsa homurdanmalar… “Ses ver”, “Ne deyi” lafları ve ıslık çalmalar başlarmış. Bu tercüme ve seslendirmeyi yapanlardan birisi de Urfa İl Halk Kütüphanesi Müdürü Vehbi Kürkçüoğlu imiş..
Türkmen Sineması
Urfa Belediyesi’nin 1930’lu yıllarda yaptırdığı Uray Oteli ve Uray Sineması Urfa’da ilk yapılan Sinema salonudur. Bu Sinemanın işletmeciliğini Ahmet Naci Türkmen alınca Sinemanın ismi ‘Türkmen’ olarak değiştirilmiş.
Uzun yıllar sinema salonu olarak kullanıldı. Salonda perde önünde sahne bulunuyordu. Burada Tiyatro oyunları, konserler, okul piyesleri yapılırdı. Sinemanın perdeye yakın sandalyeleri birinci mevki olup biletleri ucuzdu. Orta bölümünde salon, arka kısımda birkaç sıra loca vardı. Üst balkonun iki yanında loca, arka bölümde ise oturma yeri olarak tahta sandalyeler vardı. Localarda aileler maile otururdu, birkaç gün önceden biletler satılırdı. Localarda dörder sandalye vardı. Sinemanın duvarları ve tavanı bir Rus ressamı tarafından dekore edilmiştir. Makinistliğini ‘Koboy İbo’ yapardı (Koboy fötr şapkası giydiğinden dolayı İbrahim Ağan’a takılan isimdi)

Türkmen Sineması 1975’li yıllarda başlayan seks filmleri furyası yüzünden kapandı. Mülkiyeti Belediyeye ait olduğu için uzun süre depo olarak kullanıldı. Ahmet Bahçivan’ın Belediye Başkanı olduğu dönemde onarımdan geçirilerek ‘Şair Nabi Kültür Merkezi’ Adı altında Urfa’ya kazandırıldı.

YARIN: Basmane, İnci,ve Atlas sinemaları
1.030 Yorum