Çiğdem Köksal Schmidt
2 Ocak 2009
Günümüzden yaklaşık 2500 sene önce yaşamış olan Babil kralı Nabonid, mistik inançlara yatkınlığı, yaşadığı 10 yıllık inziva dönemi ve Harran’ a dolayısıyla Urfa’ ya olan tutkusu ile bilinen, tarihin dikkat çekici, ilginç kişiliklerinden biridir.
Babil imparatorluğunun son kralıdır Nabonid. Hikayesi milattan önce 609 ile 539 yılları arasındaki zaman dilimini kapsar, coğrafi olarak da Urfa- Babil- Tayma hattına dağılır. Onun zamanında artık ünlü Mezopotamya krallığı görkemli döneminden çok uzaklaşmış, son demlerini yaşamaktadır. Zaten zor durumda olan Babil bir de Nabonid gibi ekzentrik bir kral başta olunca belki gereğinden daha da hızlı bir şekilde doğudan gelen yeni güç Pers imparatorluğunun hakimiyetine geçer.
Nabonid önceki Babil krallarının soyundan değildir, kökleri kuzeydedir. Nabonid’ in annesi ve babası
Nabonid annesi gibi tanrı Sin’e dua eder ve onu yüceltir. Ancak bu nedenle ortada büyük bir ikilem ve sorun oluşmaktadır o dönemde. Nabonid Sin’i baştanrı olarak benimser ama hüküm sürdüğü imparatorluğun başkenti Babil’ in baştanrısı Marduk’ tur. Nabonid’in kalbinde yatan sevgi ve ilginin hükmettiği şehre ve onun tanrısına değil, annesinin rahibe olarak yaşadığı
Nabonid’ in bugünki anlayışla baktığımızda neredeyse din değiştermeye benzeyen, baştanrıyı daha çok sevdiği başka bir tanrı ile değiştirme teşebbüsünün dışında, ilginç bazı faaliyetleri de olmuş. Babil’ de bulduğu eski dönemlere ait eserleri toplayıp bir çeşit müze oluşturması, eski tapınak binalarını temellerine kadar kazdırıp temel yazıtlarını arattırması, böylece bir çeşit arkeoloji merakına sahip olması bunlardan bazıları.
Fakat Nabonid’in en tuhaf ve nedeni konusunda hala araştırma, tartışma ve yorumların devam ettiği icraatı hükümdarlığının son on yılında birdenbire Babil’i terkedip Arabistan çöllerinde bir vaha olan Tayma’ya yerleşmesidir. Bu inziva döneminde Nabonid, oğlu Belsazar’ı temsilcisi olarak Babil’de bırakmıştır, hatta Pers ordusu Babil kapılarına dayandığında ve şehri almak üzere olduğunda dahi Nabonid şehre dönmeye tenezzül etmemiştir. Onu bu yola neyin ittiği kesin olarak bilinmemekte. Garip bir hastalığı olduğu için gittiği, gördüğü bir rüya sonucu inzivaya çekildiği gibi farklı nedenler dönemin yazılı belgelerinde yer almakta. Bunlar genellikle Marduk rahiplerinin ve düşmanlarının öne sürdüğü nedenler. Eski Ahit’ in bir bölümünde de onunla ilgili, yedi yıl çöllerde ot yiyerek yaşayan kral ifadeleri yer alır. Son dönemlerde bazı araştırmacılar Nabonıd’in bölgedeki ticaret yollarını kontrol için Tayma’ ya gittiğini düşünmekteler. Nabonid döneminden günümüze çeşitli buluntu yerlerinden yaklaşık 3000 adet çivi yazılı tablet ulaşmıştır. Bunlarda ticari aktiviteler ve mimari faaliyetler hakkında birçok bilgi verilmektedir fakat Nabonid’ in kendi açıklamalarıyla Tayma ikameti ve nedenleri ile ilgili önemli bir bilgi bulunmamaktadır.
Nabonid’ in yakından ilgilendiği bir diğer konu eski tapınakların onarılmasıdır. Bu çerçevede özellikle Ehulhul’un yani Harran Sin tapınağının tekrar yapımına önem verir. Bu faaliyetini basalt bir stel üzerinde kabartma motifler eşliğinde ve çivi yazısı ile yazılmış bir metinle ölümsüzleştirir.
Nabonid’ in iyi bir film senaryosuna benzeyen yaşamı, 2004 yılında Saudi Arabistan-Tayma’da başlayan arkeolojik kazılar sayesinde tekrar gündemde olan bir konu. Tayma’ da devam
Arkeolojide bireye, bireysele ulaşmak o kadar zor iken Nabonid ve yaşamı hakkında bildiklerimizin çok değerli veriler olduğunu düşünüyorum. Günümüzün Urfa’ sında bir zamanlar
Sevgiyle,
Çiğdem Köksal-Schmidt
Not: Nabonid ile ilgili yazılı belgelerde