Cihat Kürkçüoğlu
7 Kasım 2021
İslam kültüründe temizliğe büyük önem verilmiştir.
“Temizlik imandandır“ hadisi hem maddi, hem manevi temizliğe önem verilmesini öğütler. İnancımızda gusül etmenin farz olması da dikkate alındığında maddi temizliğin mekânları olan hamamların kültürümüzde önemli bir yeri olmuştur.
Urfa’daki hamamlar yanında “Çimecek“ler de bedensel temizliğin önemli mekânlarındandı. Hamama gidecek parası olmayan kimselerin gusül ihtiyacını karşılamak maksadıyla bazı camilerin avlularına “Çimecek“ler yapılmıştır.
İnancımıza göre bir insan iki kolunu yana açtığında parmak uçlarının duvara değecek genişlikteki bir mekânda çıplak olarak durabilir.
Bundan dolayıdır ki çimecekler bu ölçüde yapılmıştır.
Ulu Cami avlusundaki şadırvanın yakınında yer alan, kare planlı ve üzeri kubbeli mekân çimecek mimarisnin Urfa’da günümüze ulaşmış tek örneğidir.
Ayrıca, Hasan Padişah ve Hızanoğlu camilerinde içinden Halil-ür Rahman suyunun geçtiği çimecekler bulunmaktaydı.
Tüm bu çimeceklerde yoksul kimseler bedava gusül ederdi.
Urfa hamamlarında ise sabit bir ücret yoktu.
Hamamcının oturduğu bölümdeki para çekmecesinin geniş bir deliği bulunurdu. Mali durumu iyi olanlar hamamcıya tellakların bahşişi dahil gönüllerinden kopan bir ücreti öderdi.
Mali durumu iyi olmayanlar ise avuçlarında sakladıkları cüz‘i bir miktarı çekmeceye geniş deliğinden bırakır ya da avucunda para varmış gibi gibi davranıp bırakır gibi yapardı. Hamamcı ise bırakılan bu miktarı görmezdi.