Necla Cevheri Saatçi
17 Temmuz 2010
Üniversite nedir sorusuna; lise bitince öğrencilerin bir üst seviyede öğrenim gördükleri eğitim kurumu diyebiliriz bence.
Ülkemizde başlatılan her İl’e bir üniversite projesiyle birçok yeni üniversiteler açıldı. Eğitim düzeyi yükseldikçe bir ülkenin insanları daha yüksek refah düzeylerine ulaşır. Üniversiteler bilim yuvalarıdır.
Peki biz üniversitelerimizde ne kadar bilim eğitimi verebilmekteyiz? Bilimin ilerlemesi için gereken bölümlere kaç öğrenci sevdiği ve istediği için girmekte? Fizik, kimya, biyoloji ve matematiğin Fen-Edebiyat fakültelerinde düşük puanla öğrenci alması dolayısıyla birçok genç tercih etmekte.
Eğitim fakültelerinde eğitim görerek ileride belki öğretmen olabilirim umudu taşımakta. Elbette Fen-Edebiyat fakültesinde okuyan her öğrenci illaki bilim adamı olamaz. Ama hiçbir öğrencide öğretmen olabilme hayali ile bu fakültelerde okumamalı. Eğitim fakültelerinin de puanı düşürülerek öğretmen olmak isteyenler o fakültelere yönlendirilmeli. Fen-Edebiyattan mezun olan öğrenciler formasyon alarak öğretmenlik mesleğine uyum sağlandırılmak istemekte. Ama alınan eğitim, öğrenilen bilgiler ilköğretim ve lise düzeyine uygun değil.
Eğitim almak her genç vatandaşımızın hakkı. Üniversite eğitimi alarak okuyan her insan ufkunu daha da genişletebilir. Ama unutulmamaılıdır ki istediği alanda eğitim alabilmek hem daha başarılı hem de daha çok iş görebilen, proje üreten gençler meydana getirir.
Sınava hazırlanmak çok stresli, sınava girmek daha da daha stresli ama en zoru galiba sonuçların açıklanma süreci. Sonuçları bekleyenler ve aileleri daha heyecanlı, meraklı bir süreç geçirmektedirler.
Sonuçların sınava giren her öğrenci için mutluluk vermesi dileğiyle…