İbrahim Halil Okuyan
15 Mart 2007
5 yılı aşkın bir zamandan beri Ülkemizde yürütülen “Okuma Yazma öğrenme seferberliği” kampanyaları başarılı olmuş, bilhassa bayanlar arasında okur-yazarlık oranı artış göstermiştir. Urfamızda açılan kampanya Türkiye’de belirgin şekilde başarı kazanmış, başarılı olan ve önde giden illerin de önünde takdir edilen bir başarıya ulaşmıştır. Bunda Sayın Valimiz Yusuf Yavaşcan’ın önderliğinde yürütülen kampanyanın önceki yıllardaki tecrübelerden de yararlanılarak ve noksanlıklarının giderilerek start alması, Milli Eğitim Camiasının bu seferberliğe gönülden katılması etkili olmuştur. Okuma yazma kursuna çağrılan ailelelerin nazaretleri özenli ve sistemli bir çalışma ile bir bir giderilmiş; kırtasiye ve kitap temenninden başka, kura ve hediye dağıtımı da ilgi çekici olmuş ve bu çalışmalar sayesinde yüzde 85’i bayan olmak üzere 30 bin vatandaşımız okuma-yazma başarısını elde etmiştir. ılköğretim çağında olup herhangi bir sebeple okula gidemeyen 45 bin küsur kız çocuğu ise inşallah bu tahsillerini bitirdikten sonra daha ileriki okulları da geçecek ilimli-bilimli analar olarak gelecek nesilleri yetiştireceklerdir. Gerek “Haydi Kızlar Okula!” ve gerekse “Okuma Yazma Seferberliği” kampanyalarında okuma yazma becerisini kazanan çocuk genç ve yaşlılar bu sevince ulaşınca adeta bayram etmektedirler. Ülkemizde yurt sathında bu sevinci yaşayan milyonlarca insanımız olmuştur. ınşallah yakın bir gelecekte “Çağımızın ayıbı” sayılan bu noksanlık giderilecek Türkiye okur-yazar oranı yüzde 100 e ulaşan bir Ülke durumuna gelecektir. Özellikle okuma-yazma seferberliği kampanyalarında bu saadete ulaşan yaşlılar sevinçlerini paylaşma arzusunu yaşamakta kendilerine bazı hedefler seçmektedirler. Bunlardan Giresunlu bir bayan grubu 2002 yılında Ulusal Eğitime Destek Kampanyasında sertifikalarını alınca ilk mektuba kendisi de bir öğretmen olan Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Bayan Sezer’e yazmışlar sevinçlerini onunla paylaşmışlardır. Zonguldaklı yaşlı bir bayanın okuma yazma öğrenme ideali ise tamamen ayrı bir hedef taşıyordu. Ölen kızıyla olan hatıralarını, anlatmayı düşündüğü kitabı yazmak için okuma-yazma öğrenmeye başladı. Ulusal Eğitime Destek Kampanyası kapsamında, Halk Eğitim Merkezi’ndeki okuma-yazma kursuna katılan 62 yaşındaki Zilfinaz Yaman, 17 yaşında aniden rahatsızlanarak hayatını kaybeden kızının acısının her geçen gün içinde büyüdüğünü, üzüntüsünü biraz olsun dindirebilmek amacıyla yazmayı düşündüğü kitabı tutumaya başladığı günlükten oluşturacağını belirtti. Okuma-yazma kursuna gitmesi için çocuklarının ve torunlarının kendisini teşvik ettiğini anlatan Yaman, şunları söyledi. “Kızım genç yaşta öldü. Onun ölümünün ardından yaşadığım her gün benim için azap dolu. Bu acının nasıl dineceğini bilmiyorum. Kızım hayatını kaybetmeden önce benim okur-yazar olmamı çok isterdi. Onu kaybettikten sonra anladım ki, insan her yaşta eğitime ihtiyaç duyuyormuş. Kızımla olan hatıralarımı anlatmak istediğim kitabı yazmak için okuma-yazma öğrenmeye karar verdim” dedi.