İbrahim Halil Okuyan
14 Kasım 2006
Türk yemeklerinin şüphesiz ki, dünya yemekleri arasında önemli bir değeri vardır. Ama biz Ülke olarak kendi yemeğimizi, diğer bir tabirle “Türk Mutfağı”nı diğer meşhur mutfaklar arasına katamamışız. Yani “Tanıtım noksanlığı”mız var. Her alanda kendimizi tanıtma ihtiyacı bugün artık bir zaruret haline gelmiştir. Türk mutfağı’nın dünyada, “Urfa Mutfağı’nın Türkiye’de ve dolayısıyla Türk Mutfağı bünyesinde dünyada tanınması bir ihtiyaç değil de nedir? Tabii, dünya devletleri ve şehirleri de bu ihtiyacı hissetmiş olmalılar ki, gastronomi alanında festivaller ve yarışmalar tertipleniyor. Bunlar dört mevsim dünyanın muhtelif yerlerinde gerçekleştirilerek gerekli tanıtımlar da yapılıyor. Her ülkenin kendi şehirleri araasındaki yarışmalar hemen hemen hiç eksilmiyor. Uluslararasındaki festival ve yarışmalar ise dünya çapında yapılıyor ve oldukça ilgi topluyor. Bu sene Moskova’da (4-7 Ekim), Ekoterinburg şehrinde (17-21 Ekim) tarihlerinde yapılan gastronomi festivallerine Türkiye’den de 30 kişilik bu konuda usta bir ekip de katıldı. ıstanbul Ticaret Odası(ıTO)nın sponsorluğunda adı geçen şehirlerde bahis konusu festival ve yarışmalara katılan “Türk Ekibi” Türk Mutfağının en usta isimlerinden oluşuyor: Türk mutfağını lezzet ve gelenekleriyle yaşatma ve tanıtma çabasında olan “Mutfak Profesyonelleri Derneği” ıTO’nun desteğini de alarak Uluslararası yarışmalara ve festivallere katılmaktadır. Önümüzdeki günlerde (18-22 Kasım) Lüksenburgdaki bir festivale de katılacak olan “Mutfak Profesyonelleri Derneği” Rusya’daki 30 kişilik ekibiyle yine başarıları yakalama inancındadırlar. “Mutfak Profesyonelleri Derneği”nin organize ettiği katılımın Türk yemeklerinin uluslararası arenada hak ettiği yeri almasında çok önemli rolü olacağı düşüncesiyle sponsorluğu yüklenen ıTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş; “Dünya’nın en köklü, en zengin ve en bilinen mutfaklarından biri olan Türk mutfağının bu tür festival ve yarışmalar ile hak ettiği yeri alacağına inanıyoruz..” diye konuştu. 30 kişilik Profesyonel bir kadro ile uluslararası yemek yarışmalarına katıldıklarını bildiren Dernek Başkanı Yalçın Manav ise; “Rusya’da iki şehirde katıldıkları yarışmadaki başarılarını Lüksemburg’da da tekrarlıyacaklarını beyanla, Türkiye’de altın madalya ile döneceklerini” vurguladı. Ve gerçekten gittikleri yerlerden altın madalyalarla dönmeği başardılar. Adı geçen Derneğin şüphesiz ki aynı konuda Yurtiçi çalışmaları da mevcut. Yemek gelenek ve lezzetlerin Yurt içinde yaşaması ve geliştirilmesiyle ancak Yurt dışındaki başarılar elde edilir ve bu başarılar bir gelenek haline gelir. Kanaatimizce bu çalışmalar Yurt içinde bölge bölge çalışılarak daha iyi neticeler alınır ve sponsorlar rahatça bulunur. Sanıyorum ıTO’nun 2006 yılı içerisinde “Mutfak Profesyonelleri Derneği”ne Yurtiçi desteklemeleri devam edecektir. Onların da bu destekle yaşadığı ve Türk mutfağını yaşattığı unutulmamalıdır. Bu arada Urfa Mutfağı’nın fiilen tanıtımından ziyade sanıyorum. Belediyemizin bu sene içinde yayınladığı, Semra Algın (Akıl) hanımefendinin hazırlamış olduğu “Yöremizden Sofranıza Urfa Mutfağı” isimli kitabın Türkiye çapında tanıtımına ihtiyaç vardır. Bahis konusu Kitabın tanıtımı sayesinde yemekler de bilinecek, uygulaması belki Ülke sınırlarımızı da aşabilecektir. Zaten bütün tanıtımlar bu şekilde kademe kademe başlatılmıyor mu?…