Mehmet Göncü
2 Temmuz 2015
Kıymetli okuyucularım, bildiğiniz gibi bugün
itibarı ile dünyamızda yaşayan insan sayısı yedi (7) milyar civarındadır. Bu
rakamın 2050 yılına gelindiğinde dokuz (9) milyara ulaşacağı bilim adamlarınca
varsayılmaktadır.
İşte bu durum karşısında akla şu soru geliyor:
Acaba dünyamızın sınırlı kaynakları artan bu nüfusu istenilen düzeyde
besleyebilecek mi?
Bu hususta bilinen bir gerçek var. Tabiat, hem
kendini korur ve hem de bütün dengeleri sağlar.
Sevgili okuyucularım, yine bildiğiniz gibi üzerinde
yaşadığımız bu mavi gezegen, 4,5 milyar yıldan beri varlığını sürdürmekte olup,
bu süre içerisinde de yüzbinlerce trilyon değerinde fosil yakıtlar olarak
adlandırdığımız enerji üretip depolamıştır.
Nitekim; bu enerji kaynaklarını insanlık olarak
günümüzde kullanmaktayız.
Ayrıca; dünyamız yılda ikiyüz (200) trilyon dolar
değerinde enerjiyi de sistemine bağlı olduğumuz güneşten almaktadır.
Demek ki; gezegenimiz üzerinde yaşanabilir çok
boyutlu bir zenginliğe sahiptir.
Ancak; bu muhteşem zenginliğe rağmen bazı henüz beyni
yapıda uygarlaşmamış, sözde medeni olan ilkel insanlar çeşitli üretim
araçlarını ellerinde bulundurdukları için dünya gayrisafi hasılasının yüzde
86’sını kullanmaktadırlar.
Bu tespit Birleşmiş Milletler verilerine göredir.
Geriye kalan yüzde 14’lük hasılayı ise nüfusun
yüzde 80’i harcamaktadır.
Varın dünyadaki bu eşitsizliğin hesabını siz yapın.
Bana göre, dünyamızdaki tüm savaşların, tüm
yoksulluğun, tüm akla gelen yaşam olgusu ve döngüsü içerisindeki negatif
olayların temel sebebi; gelir dağılımındaki bu eşitsizlik ve de sözde
uygarların çok boyutlu israflarıdır.
Bakınız; gezegenimizin 1 milyon yılda ürettiği
fosil yakıtlar günümüz dünyasında 1 yılda tüketilmektedir.
Aziz okuyucularım, işte bu sorunun gerçek çözümü
ise; insanlık olarak ilkel güdülerimizden kurtulup sözde değil, özde olan gerçek
bir uygarlaşma ile ancak mümkün olabilecektir.
Ben şahsen her şeye rağmen hiç karamsar değilim.
İnsanlık elbet bu önemli sorunu da bir gün daha da çok uygarlaşarak çözecektir.
Bütün bu mevcut olumsuzluklara rağmen ben şahsen
yine de hiç karamsar değilim. İnsanlık gün gelecek elbet bu önemli sorununu da
gerçek bir anlamda uygarlaşarak çözecektir.
Bu hususta inancım tamdır.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride,
kahırda önde olan engin gönüllü dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın
sağlıcakla..