Ceylan Pala Karadağ
26 Ocak 2011
29.12.2010 tarih ve 27800 sayılı 6. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 402 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ gereğince, 01.01.2011 tarihinden geçerli olmak üzere, fatura düzenleme ile ilgili parasal tutar sınırı 700.-TL olarak belirlenmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesi gereğince, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, nihai tüketicilere yapmış oldukları satışların parasal tutarı 700.-TL’yi aşmıyor ise, fatura düzenleme mecburiyetleri bulunmamakta olup, yaptıkları satışlar için yazar kasa fişi ya da perakende satış fişi düzenleyebileceklerdir. Ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesi gereğince, satın alınan mal veya hizmetin parasal tutarı (alışveriş ya da hizmet tutarı) 700.-TL’nin altında olsa bile, nihai tüketicilerin istemeleri halinde fatura alabilirler. İşyerleri de düzenlemek zorundadır. Satın alınan mal veya hizmetin parasal tutarının 700.-TL’yi aşması halinde, satışı yapan işletme tarafından fatura düzenlenmesi ise yasal zorunluluktur. Tüketiciler, yaptıkları alışveriş tutarları 700.-TL’yi aşmıyor ise, alışveriş yaptıkları işyerinden yazar kasa fişi ya da perakende satış fişi alabilirler. Konuyu bir örnek ile açıklayacak olursak; Nihai Tüketici Bayan (B), bir giyim mağazasından, 09 Ocak 2011 tarihinde KDV dahil 300.-TL bedel ödeyerek bir takım elbise satın almış olsun. Satışı yapan giyim firması satış sonrası, KDV dahil 300.-TL tutarında yazar kasa fişi ya da perakende satış fişi düzenleyerek satışı belgelendirebilir. Bu durum yasal açıdan mümkündür. Ancak, alışveriş sonrası Nihai Tüketici Bayan (B)’nin satışı yapan firmadan fatura istemesi halinde, (satış bedeli 700.-TL’nin altında olmasına rağmen) satıcı firma 300.-TL tutarında fatura düzenleyerek, Bayan (B)‘ye vermek zorundadır. Örneğimizdeki takım elbise fiyatı 700.-TL’nin üzerinde olsaydı, bu durumda giyim mağazası tarafından doğrudan fatura düzenlenerek, Nihai Tüketici Bayan (B)’ye verilmek mecburiyetindeydi.Ceza Uygulaması Nasıl Olacaktır?Satış ya da hizmet sonrası belge düzenlenmemesinin veya alınmamasının, hem satıcı veya hizmet veren yönünden, hem de mal veya hizmet satın alan nihai tüketici yönünden cezai yaptırımı bulunmaktadır. Satıcı ya da hizmet veren yönünden, satış/hizmet sonrası fatura veya serbest meslek makbuzu düzenlenmemesi halinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. maddesi gereğince, her bir belge için 2011 yılı için 170.-TL’den aşağı olmamak üzere, bu belgelere yazılması gereken KDV dahil meblağın veya meblağ farkının % 10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Konuyu bir örnek ile açıklayacak olursak. Nihai Tüketici Bayan (A)’nın bir serbest meslek erbabı olan doktora sağlık hizmeti karşılığı 300.-TL muayene ücreti ödediğini kabul edelim. İlgili doktor tarafından muayene hizmet bedeli olan 300.-TL karşılığı, Nihai Tüketici Bayan (A)’ya serbest meslek makbuzu verilmemiş olsun. Bu durumda, düzenlenmeyen serbest meslek makbuzu için (300X%10)= 30.-TL özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir. Ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/1. Maddesi gereğince düzenlenmeyen her bir belge için 170.-TL’den aşağı olmamak üzere meblağın veya meblağ farkının % 10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceğinden, düzenlenmeyen 300.-TL tutarındaki serbest meslek makbuzu için asgari ceza haddi olan 170.TL özel usulsüzlük cezası kesilecektir.Doktorlar, POS cihazı kullanmak suretiyle yaptıkları tahsilâtlarda, hastalarına bu POS’lardan çıkan belgeleri verecekler, müşteri tarafından talep edilse dahi başkaca bir belge düzenlemeyeceklerdir. Muayene bedeli kredi kartı kullanılmaksızın ödenen muayene hizmetleri için POS’ların kullanılması söz konusu olmamaktadır. Bu durumda, anılan doktorların bedelini kredi kartı kullanılmaksızın (nakit, çek, havale vb. olarak) tahsil ettikleri hizmetler için Vergi Usul Kanunu’na göre serbest meslek makbuzu düzenlemeleri gerekmektedir.İşletmenin satış sonrası yazar kasa fişi ya da perakende satış fişi düzenlemediğinin tespiti halinde ise, aynı kanunun 353/2. maddesi gereğince, düzenlenmeyen her bir belge için işletmeye 170.-TL özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Örneğin, 15.-TL yemek bedeli sonrası bir lokantanın yazar kasa fişi düzenlememesi halinde, lokanta adına düzenlemediği yazar kasa fişi için 170.-TL özel usulsüzlük cezası kesilecektir.Fatura, Yazar Kasa Fişi ya da Serbest Meslek makbuzu Almayan Tüketicilere Ceza Uygulaması Nasıl Olacaktır?Nihai Tüketiciler yönünden cezai yaptırım ise, Vergi usul Kanunu’nun 353/3. maddesinde düzenlenmiştir. Madde hükmü gereğince, nihai tüketicilerin satın aldıkları mal ya da hizmetler sonrası fatura, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, yazar kasa fişi, giriş ve yolcu taşıma biletlerini almadıklarının tespiti halinde, nihai tüketicilere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353/2. maddesinde belirtilen cezanın (170.-TL’nin) beşte biri kadar (34.-TL) özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Nihai tüketicilere söz konusu cezanın uygulanabilmesi için, adı geçen belgelerin alınmadığına ilişkin tespitin vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından yapılması şarttır. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, söz konusu tespiti vergi incelemesine yetkili olmayanlara da yaptırmaya yetkilidir. Ceza uygulamasında, belge alınmadığına ilişkin tespit tutanağının, belge almayan nihai tüketiciye verilen örneği, ceza ihbarnamesi yerine geçmektedir.Alışveriş Sonrası Fatura Ya da Yazar Kasa Fişi Almak Neden Önemlidir?Bilinçli tüketiciler olarak, her alışveriş sonrası belge istemek ve almak temel vatandaşlık görevimizdir. Bu görev, hem ülkemizin vergi gelirleri ve geleceği açısından hem de temel tüketici haklarımızı kullanma açısından büyük önem taşımaktadır. Satın alınan mal ya da hizmet sonrası alınan fatura, serbest meslek makbuzu, yazar kasa fişi ve perakende satış fişi gibi yasal belgeler, o mal ya da hizmeti satın aldığımızı/yararlandığımızı ve/veya nereden satın aldığımızı/yararlandığımızı ispatlayan en önemli yasal vesikalardır. TÜKETİCİLER DERNEĞİ GENEL SEKRETERİ, VERGİ KOMİSYONU BAŞKANI LEVENT KÜÇÜK. www.tuder.net