Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şubesi Başkomiseri Sayın Enver Başar, proje arkadaşları, trafik polisleri her yıl Urfa genelinde 600 kişiye yakın insanımızı trafik kazalarında kaybetmemize dikkat çekmek için “Trafikte Yaşayalım, Yaşatalım” projesini başlattılar.

Ön hazırlık, 9 aylık uygulama ve değerlendirmeden oluşan proje 1 yıllık süreçte  trafikteki 10 kuralı temel alışkanlık edinme amaçlı. Her yıl yurt genelinde 8-10 bin insanımızı kaybettiğimiz trafikte bu proje gelecek  yıllarda Türkiye genelinde uygulanabilecek trafik projesi olabilir.

Kurumlar, sivil toplum kuruluşları, insanlarımız en önemlisi medyamız ”Trafikte Yaşayalım, Yaşatalım” projesine her türlü desteği vermelidir.

22 Ekim’de bir günlüğüne haber yapılıp proje kaderine terk edilirse, yıllarda artacak taşıt ve sürücüyle orantılı çok daha fazla insanımızı trafik kazalarında kaybedeceğimiz kesindir…

Valilik, Belediye, Emniyet, Milli Eğitim, toplu taşım kooperatifleri ve daha nice kurum söz konusu projenin insanlarımıza yararlı olması için sorumluluğu üstlenmişken trafikteki her insanın da  kurallara hassasiyet göstermesiyle 600 kayıp neden 60 olmasın veya ileri ki yıllarda hiç olmasın…

*

Şanlıurfa Valisi Sayın Celaledin Güvenç,İl Emniyet Müdürü Likoğlu’nun Urfa’nın gelişim ve değişimi için çaba harcadığını her kesimdeki insan dile getirmektedir.

Halk masa başında oturup demeç verenleri de,her hangi bir sorunun oluştuğu yere en kısa zamanda ulaşarak oluşumlara çözümler üretenleri görmüştür ve de görmek istiyor.

Gün doldurmak, gönül doldurmak farkını fark ettirenler gündeki ve gelecekte insanlarda kalıcı olurlar…

Urfa, Türkiye geneliyle orantılandığında %6-7lik trafik kaybı yaşamaktayken trafik teşkilatının Enver Başar koordinesinde 2013 yılında 1 kişiyi dahi trafik olumsuzluklarından koruyabilmiş olması bile başarıdır…

Destek vermek, projeyi anlamak, önemsemek, sahiplenmek zorundayız…

Basın toplantılarında, özel sohbetlerde trafik polislerinin tamamı sürücülere ceza yazmayı istemediklerini, sürücülerin eğitimine, kuralları öğrenmelerine yardımcı olmaya özellikle çaba harcadıklarını belirmekteler.

“Trafikte Yaşayalım, Yaşatalım” projesi eğitimsel çok güzel örnek. Trafikte hayat kurtaracak 10 temel kuralı alışkanlığa dönüştürelim.

Proje kapsamında hazırlanan 10 broşürün bir yüzünde üst başlıkla ilgili açıklama diğer yüzünde temel 10 kural vurgulanıyor. (Emniyet kemerimi takıyorum,

Alkollü araç kullanmıyorum, Hatalı solama yapmıyorum, Aşırı hız yapmıyorum, Takip mesafemi koruyorum, Kırmızı ışıkta duruyorum, Kavşakta kontrollü geçiyorum, Araçta cep telefonu kullanmıyorum, Ters yöne girmiyorum, Kaskımı mutlaka kullanıyorum)

Urfa yerel medyasının projeyi kamuoyuyla paylaşması duyarlılıktır ancak yerel medyanın projenin aşamalarını daha kapsamlı paylaşamaması kamuoyunda “ trafik polisleri kask dağıtacak” algısını ön plana çıkarmıştır.

Kaç kişinin, kurumun kask desteği sağladığı, sağlayacağı merak konusudur.

Projeye destek vereceklere saygım sonsuzdur…

Süreçteki uygulamalar gerek haber olarak, gerekse Urfa medyasında köşe yazıları yazan yazarlarca farklı açılardan irdelenirse yüreğini ortaya koyanlar, ocağına trafik ateşi düşmeyecekler güne ve yaşama mutlulukla gülümsemeyi sürdüreceklerdir…

*

“Trafikte Yaşayalım, Yaşatalım”  projesi kapsamında  Fahri Trafik Müfettişleri de proje kapsamında bilgilendirilecek bilgisi Enver Başar tarafından paylaşıldığında, aynı toplantıya katılan Trafik Denetleme Şube  Müdür Yardımcısı  Dr Yavuz Özbaran’dan ilimizde 80’den fazla Fahri Trafik Müfettişinin görev yapmaya başlamış olmasını öğrenmemiz trafik açısından olumluluk olarak değerlendirilmiştir.

Fahri Trafik müfettişlerinin (FTM) öncelikle kendilerinin trafik kurallarına uyması, trafikte kuralsızlığı kural edinenlere yönetmelikçe kendilerine verilen yetki gereği yasal işlem yapmaları trafikteki olumsuzlukları süreçte inşallah daha aza indirgeyebilecektir…

Sosyal yaşamın hangi alanında olursa olsun kurumların toplum yararına projelerine destek olmak, el ele vermek zorundayız.

Özveri de bulunmak, yapabileceğimiz katkılardan beklenti beklememek yakındığımız sorunları daha aza indirger veya sorun olmaktan çıkarır…

Yerel medya (gazete tv-radyo )süreçte defalarca konuyu kapsamlıca gündeme taşımalıdır…

Köşe yazarları farklı açılardan trafiği irdelemelidir…

Kurumlar, sivil toplum kuruluşlar, sürücü okulları, toplu taşım kooperatifleri, servis firmaları, ticari taksi durak sorumluları, özel araç sürücüleri projeye sözde değil özde sahiplenmelidir.

“Trafikte Yaşayalım, Yaşatalım” projesine ”Sana ne, bana ne” demeden, topu birbirimize yuvarlamadan destek vermeliyiz ki kayıplarımız ayıplarımız olmasın…

Karayollarında beyin parçacıkları, savrulmuş uzuvlar, feryat figan insanlar görmemek için trafikte yaşayalım ve yaşatalım…

Bu projeyi oluşturanlar ve uygulayacaklar özellikle kutlanmalıdır…

Yaşamak ve yaşatmak yaşama gözlerini açıp zamanda bireyleşebilen her bireyin en  temel olgusu olmalıdır…