Normal
0
21

false
false
false

MicrosoftInternetExplorer4

Karaköprü Belediye Başkanı Sayın Av.Nihat Çiftçi, Haliliye Belediye
Başkanı Sayın Fevzi Demirkol uzun yıllardan beri, Büyükşehir Belediye Başkanı
Sayın Güvenç’in Valilik görevinden itibaren, Harran Üniversitesinden Tarih
Bölümü Başkanı Abdullah Ekinci’yi 8-10 yıldır tanırım, yılların meydanına Rabia
meydanı ismini teklif eden STK başkanlarını ise bilmiyorum.

80-90 yaşındaki Urfalıların nereye ne dediklerini, nereleri bildiklerini
belirtmeye gerek yok…

Oy verdiklerimin de, oy vermediklerimin de doğrularını ve yanlışlarını
da tarafsızca irdelerim…

Hakareti, yağcılığı, yalakalığı, şovenliği vs takdir etmem…

Belediye Başkanlığı görevini yürütenlere başarılar dilemek, doğrularını,
eksikliklerini paylaşmak  gerçek Urfa
sevgisindendir, Urfa tarihine saygıdandır; kuşaklara karşı sorumluluk
olgusundandır…

*

Yerel seçimlerde Belediye Başkan aday adayı Sayın Abdullah Ekinci,
Başbakan Sayın Erdoğan’a sevgisinden saygısından, siyasal görüşünden mi
bilinmez belki de Başbakanın Rabia söylemlerinden etkilenerek Urfa kamuoyuna
Topçu meydanına Rabia ismini verdirmek için çaba harcamış mıdır?

Kişilerle, gazetecilerle Topçu meydanında toplanıp kamuoyu oluşturmaya
çaba harcamış mıdır?

Urfa’da çoğunluğun sorusudur:

”Topçu meydanının nereleri kapsadığına dair  Sayın Ekinci’nin elinde belge, kroki var
mıdır?”

Öğrendiğimizde saygı duyar,  özür
diler, teşekkür de ederiz” görüşü de hâkim midir?

Evet, hayır tartışmaları Urfa’nın ana gündemi…

*

Topçu meydanı minnacık oldu. Belki de Topçu kışlası minnacıktı, topçu
kışlası belki de dikeydi…

Topçu atları, topçu kışlasının mensupları dikey kışlanın üstünde dikey
talim vb yapıyorlardı…

Doğru sandığının yanlış, yanlış sandığının doğru olduğunu öğrenip
kabullenmek erdemdir…

Urfa’da yüz binlerce kişi alanın tamamına Topçu meydanı derken ve demeyi
sürdürecekken; Urfa 763 projeyi beklerken alel acele isim değişikliği
talihsizliktir…

 Urfa tarihini gerçeğiyle
bilenler, Urfa tarihine saygı duyanlar 5 yıl sonra alana resmiyette yine  TOPÇU MEYDANI ismini verdirteceklerini
özellikle vurguluyorlar…

Topçu Meydanının Rabia meydanı yapılması 763 projeye irin bulaştıracak
çıban olacak mıdır?  

*

Urfa’da kaç STK var?

Topçu kışlasının hiçleştirildiği girişim için ilgililerce tüm Sivil
toplum kuruluşlarına çağrı yapılmış mıdır?

103 STK karşı 104 STK başvuru yapıp topçu meydanı derse ne olur?

Urfa halkı sivil toplum kuruluşlarına göre öncelik midir?

 Urfa halkı lokomotif midir? Vagon
mudur?

Urfa’da Sayın Ekinci’den başka tarihçiler, bir bilenler yok mudur?

Belediye araştırma kurulu oluşturmuş mudur?

Belediyeler halk arasında yönlendirmesiz anket yaptırmış mıdır?

*

Sayın Güvenç Urfa tarihini, Urfa’nın kendi içinde bir başka Cumhuriyet
olduğunu; olabileceğini bilmiyor olabilir ama Sayın Demirkol, Çiftçi, Ekinci biliyorlardır…

Bazı sivil toplum kuruluşlarının örgütlenerek, il genelindeki diğer
sivil toplum kuruluşlarından gizleyerek onlarca yıldır TOPÇU MEYDANI olarak
tanımlanan alanın isminin değiştirilmesi Sayın Güvenç’e başkanlığı süresince
kambur oluşturabilir…

Sayın Güvenç gözlemlediğim kadarıyla iyi niyetli ve seçimden önce
çeşitli alanlardaki vaatlerini gerçekleştirmenin uğraşında ancak yine yılların
yöneticisi olarak liderlerin yardımcılarını, liderlerin maiyetindekileri iyi
tahlil etmesi gerektiğini dilediğimi dilerim ki farklı algılamaz…

Dostlar acı söylermiş, dost bildiği insanların süreçte de üzülmemesi,
haksızca yargılanmaması için…

Mısır’daki oluşumlara üzüldük, tepki duyduk; Rabia Mısır’ın, Topçu
meydanı ise onlarca yıldır Urfa’nın. Ve savunum için “yeni meydan, yeni isim
gerekliydi vs” laga lugalı paylaşımlar gerçekleri saptırmaktan, lafazanlıktan,
örtük siyasi kurnazlıktan başka şey değildir…

Bazı kararlar yüreklerdeki, beyinlerdeki kararlılıkları yok edemezmiş;
Urfalıların tüm alana topçu meydanı deme kararlılığını sürdüreceği gibi…

Belediyemiz tarafından yeniden düzenlenen tarihi kimliği korunarak aydınlatılıp güzelleştirilen Topçu Meydanı bir de adına yakışır şekilde bir abide ile şehrimizin nadide bir köşesi haline getirilmiştir.

Abidenin kaidesinde yer alan Urfa Kurtuluş Savaşını yöneten “12 ler”in bir rölyefle değerlendirilerek kaideye işlenmesi o günleri hatırlatması ve yarınki nesillere anlatılması bakımından isabetli olmuştur. O kıymetli şahsiyetlerin hiçbirisi vatan için yaptıklarına bir karşılık beklememişlerdir. Ama bizim onları daima hatırlamamız kurtuluşumuzun önemini bilmemiz açısından gereklidir ve onlara minnettarlığımızın bir ifadesi olmalıdır.

Yeri gelmişken konu ile ilgili başka bir olayı da ele almayı yararlı görüyoruz. Efendim, bizim yaş kuşağından sözüne itimad edilir bir arkadaşımız Ankara’da Anıt Kabri ziyarete gitmiş. Mozde ve tören salonunu gördükten sonra alt kata inmiş. Orada genişçe bir alanda Kahramanmaraş, şanlıurfa ve Gaziantep şehirlerinin kurtuluşlarını gösteren bir bölüme rastlamış. Kendini kurtaran bu şehirlerin orada yer almasına memnun olmuş, bir Urfalı olarak gurur duymuş. Ancak, Urfa’nın kurtuluşu bölümünde 12 lerin adına rastlamayışına üzülmüş. Böyle bir birliğin kuruluşundan bahs’edilmeyişi haklı olarak Onu üzmüş. şanlıurfa bölümünde sadece ızollu Bozan Ağa’nın ve Reşit Polat’ın (Arap Reşo) adı yer alıyormuş.

Doğrusu biz de üzüldük ve hayret ettik. Anıt Kabir gibi tamamen Kurtuluş Mücadelesini yöneten ve Cumhuriyeti kuran bir zatın, Ataürk’ün ebedi istirahatgahı olan tarih kokan bu yerde, Urfa ile ilgili bu bilgi noksanlığı neden ileri gelmiştir? Urfa Kurtuluşunu ilgilendiren bölümde tek tek isimleri olmasa bile “12 ler” denilmesi neden ihmal edilmiştir? Adı yazılan 2 zatın kurtuluş tarihimizdeki yeri ve fedakârlığı nedir? Hangi tarih bilmez kişi bunların ön plâna çıkmasını sağlamıştır? Gerçek kahramanları unutmak veya unutturmak kimin işine yarar? Bu bir haksızlık olmuyor mu? Arkadaşımız, Anıt Kabrin bahis konusu bölümünü gören ne ilk, ne de son kişidir. Orayı ziyaret eden Urfalılar; milletvekillerimiz, Belediye Başkanlarımız, çeşitli meclis üyelerimiz dernek başkanlarımız, kültürlü insanlarımız bu tarihi noksanlığı neden kimseye duyurmamışlardır. Gerçekten, görülen büyük tarihi bir noksanlık değil midir? Orayı düzenleyenlere duyurulması, düzeltilmesi gerekmez mi?

Bizim kimsenin şahsı ile bir alıp veremediğimiz yok. Hele rahmete kavuşmuş olanlar ayrıca saygımızı celb’eder. Ancak, diyoruz ki, bu noksanlık ve yanlışlık düzeltilmelidir. Topçu Meydanına konulan gerçek, Anıt Kabrin bahis konusu yerinde de görülmeli tarih, kişilerin keyfine göre dizayn edilmeden gerçekleri yansıtmalıdır.

Anıt Kabri ziyaret eden ve anlattığımız bilgileri bize veren dostumuz Ramazan Taplamacı’nın hassasiyetine teşekkür ediyor, tarihi noksanlığın düzeltilmesi için ilgililerin de hassasiyetini bekliyoruz.

Zira, 12 ler zikr’edilmeden bir Urfa Kurtuluş Tarihi yazmak, Onu temsil etmek veya bir alanda göstermek mümkün değildir. Olursa işte böyle büyük bir yanlışlık ve noksanlık olur. Onlara saygısızlık olur.