Mehmet Göncü
7 Mayıs 2015
Kıymetli
okuyucularım, geçen hafta, yani 2 Mayıs 2015 tarihinde Milli parkımız olan
Tektek dağlarında Milli Parklar İl Müdürlüğümüzce düzenlenen Gençlik koşusu ve
Bisiklet yarışı gibi etkinliklere davetli olduğum için ben de katıldım.
Gerçekten
Orman Teşkilatımız Master Plan uygulamasıyla Tektek dağlarının girişinde çok
güzel tesisler yapmış. İlimiz turizmine
hizmeti amaçlayan bu tarihi mekân o gün oraya gelen davetlilerin çok beğenisini
kazandı.
Sevgili
okuyucularım, 2007 yılında Milli Park statüsü kazanan Tektek dağlarıyla ilgili bilinen
hususları isterseniz birlikte değerlendirelim.
Tektek
dağları kuzeyden güneye doğru uzanan kıvrımlı bir dağ silsilesidir.
Güneyde
Suriye sınırına kadar dayanan dağların 28 bin 500 dekarlık bir alanında
Menengüç ormanı mevcuttur. Bu alan 1962 yılından beri aşıyla fıstığa
dönüştürülmeye çalışılmaktadır.
Dağların
bitki örtüsü çoğunluğu endemik olan bir floraya sahiptir. Bahar mevsiminde
çeşitli çiçekleri izlerken, insan kendini bir renk cümbüşü içinde bulur.
Tarihi
geçmişi bir çok uygarlıklara mekân olmuş bu yerlerin ve çevresinin eski
ihtişamına kavuşturulması gerekiyor.
Bu
bölge kültür varlıkları bakımından ise şu zenginliklere sahiptir:
Senem
mağaraları, Hamza baba, Şuayip şehri, Soğmatar, Cimdin kalesi, Kızların kasrı
ve Hanel Bağrun gibi yerler kültür varlıkları özelliğini taşır. Bu ören yerleri
ve kervansaraylar bölgeyi antik bir yer olarak nitelendirir ve bu hususu da
dünya kamuoyuna çok boyutlu olarak anlatmaya devam etmeliyiz.
Ayrıca
Tektek dağları Harran Ovasının yeraltı suyunu da besleyen en önemli
kaynaklardır. Bir yerde okumuştum; Büyük İskender Tektek dağlarındaki yabani
atları ehlileştirmiş ve bu coğrafyanın en sağlıklı at nesillerinin yetişmesine
sebep olmuştur.
Keza
buğdayın atası da Tektek dağlarındaki florada mevcuttur. Bu bilgi de Hz.Adem’in
ilk defa Urfa’da çift sürdüğü anlamını kuvvetlendirmektedir.
Aziz
okuyucularım, ben şahsen tektek dağlarından bu gezi nedeniyle bir kez daha etkilendim.
Çocukluk yıllarımdaki güzelliklere yeniden döner gibi oldum.
Bu
tesislerin yapımında emeği geçen tüm
kurum ve kuruluşlara yürekten teşekkür ediyorum.
Değerli
okuyucularım, bildiğiniz gibi bu güzel tesislerin yapımı kadar korunması daha da
önemlidir.
Eskiden
olduğu gibi Tektek dağlarındaki flora ve faunanın korunması için güvenlik
organizasyonun iyi sağlanması önem arz etmektedir. Bu konuda yetkililerden birçok
söz aldım ve bu husus beni çok mutlu etti. Kaldı ki bu yetmez, bizler de birey
ve toplum olarak bu güzel yerlerin korunması ve temizliğine önem vermeliyiz.
Yazımın
içeriğinde de belirttiğim gibi Tektek dağlarından etkilenmem nedeniyle yıllar
önce kaleme aldığım bir şiiri değerli yorumlarınıza sunuyorum.
TEKTEK DAĞLARINDA İLKBAHAR
Şakşakolar,
papatyalar açanda,
Rüstem
deresinde sular çoşanda,
Bülbüller
de daldan dala konanda,
Tekteklere
sen hoş geldin,
Tabiatın
güzel kızı ilkbahar.
Şahinlerin
yükseklerde uçanda,
Tavşanların
sağa sola kaçanda,
Çiçeklerin
hoş kokular saçanda,
Tekteklere
sen hoş geldin
Tabiatın
güzel kızı ilkbahar.
Menegiçler,
fıstıklığa dönende,
Dağlarını
dumanların saranda
Ceylanların
şarkılarda kalanda,
Tekteklere
sen hoş geldin,
Tabiatın
güzel kızı ilkbahar.
Mehmet Göncü
(25.4.2002/Şanlıurfa)
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride,
kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla.