Halit Güllüoğlu
25 Haziran 2009
Aslında gelişme sözcüğünü hep olumlu anlamda kullanırız. Her değişimin müspet sonuçları açısından.Ancak Şanlıurfa’mızda bu yıl mahsul bolluğuna rağmen çiftçinin yüzü bir türlü gülmüyor. Cebine giren harçlığı tartışılır haldedir. Yılın bol yağışlı olması kırda bayırda ve susuz alanlarda hasat mevsimine kadar umutla beklendi.Fakat beklenenin aksine buğday arpa fiyatları çiftçinin mağduriyetine yetti.
Gerçi hayvancılık için sevindiricidir. Çünkü yaylalar meralar bol ve bereketli otlarla donandı. Şimdi gelelim geçen yılın ortamına. Özelikle Buğday ve arpa serbest piyasada iyi bir fiyatla satıldı. Bu yılın bir misli kadar. Zaten tarımcılığın Türkiye’deki temel sorunu fiyatların yüksek veya düşüklüğü değil. Sorun maliyetlerle ilgilidir. Mazot gübre ve sair işçilik
İlaçlama kazanmanın başlıca ölçüsüdür.
2009 mahsulünün tohum gübre ve diğer maliyetleri yüksekti. Şimdilik gübrenin düşüşü önümüzdeki mahsuller için yarar sağlayabilir. Amma Tarım Bakanlığının buğday arpa fiyatları adeta çiftçinin canını yaktı. Pahalıya mal olan mahsulü düşük fiyatla satmak zorunda kalmıştır. Diğer yandan alıcı dahi bulamamak ayrı bir üzüntü yaratmıştır. Bu işin içinde olanlardan alınan bilgiler tamamen olumsuzdur.
Geçen yılın sert makarnalık buğdayı bugün yarı fiyattan daha düşüktür. Hele Ankara Konya Ovalarının hasat sonrası daha da düşüşe sebep olacağa benziyor. İşte tarım politikamız böyle. Çeşitli teşvikler ve alınan önlemlerin gayreti elbette ki inkar edilemez. Fakat gelin görün ki ekim sırasında ve sonraları yapılan masrafların maliyeti bugünün mahsulünü amorti etmeye yetmemektedir. Bundan dolayı tarımda olumsuz gelişme dedik.
Bunca krize rağmen Şanlıurfa’da çok ağır darbelere maruz kalmayışımızın nedeni tarım memleketi olduğumuzdandır. Nüfusumuzun büyük çoğunluğu çiftçidir. Temel gıda maddelerini her zaman temin edebilmekteyiz. Sanayi bölgelerinde geçim sıkıntısı daha belirgin şekildedir. Bundan dolayı Türkiye’mizin Sanayileşerek Tarım politikasını da buna göre yönlendirmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu dengenin sağlanmaması halinde ekonomimiz hayat standardımız çağdaş seviyeye erişemez.
Özelikle buğday ve pamuk ithalatıyla Devlet ülkeye yarar sağladığını sanıyorsa yanılmış olduğu ortadadır..Bunun en doğrusu teşviklerin akıllıca kullanılmasıdır.Olumlu sonuç almak için Tarımda gider maliyetlerin düşürülmesi şarttır.Gübre ucuzladı.Bakalım bu fiyatta kalacak mı?İleride pahalı olur diye toptan alanlar var.Akaryakıtın Şirketlerin insafına terk edilmesi ve fahiş vergi alınması halka nasıl yansıyor görmekteyiz..
Sonuç olarak Tarım Memleketinde Sanayileşmenin dengesi ciddi politikalarla kurulmadan istikrarlı yaşam devam edemeyecektir.
Hoşça kalın.