İbrahim Halil Okuyan
11 Eylül 2020
Dizi yazının devamı…
“Trambus Puzzle’ı “
Son yıllarda; Vatandaşlarımız kamu kaynaklarının harcanması konusunda daha duyarlıdır.
Bunda yazılı ve görsel medyada çıkan haberlerin etkisi vardır.
Bu konuda sosyal medya yardımıyla, gerçek haberlere daha kolay ulaşabilmektedirler.
“ARTI veya EKSİ” yönde haber yapması için fonlanan medya güvenilir olmaktan çıkmıştır.
Vatandaşlarımız; Şeffaflık istemektedirler.
Eskiye göre daha bilinçli davranmaktadır.
Yolsuzluk haberlerine karşı Tepkilidir.
Siyaset bu tepkiyi dikkate almalıdır.
Yerelden başlayan şeffaflık talebinin;
Demokrasinin gelişmesine katkı sağlayacağı ve
Ülke kaynaklarının daha bilinçli paylaşılacağı görüşündeyim.
Şeffaf yönetim için en önemli etken “SİYASİ İRADE” olmaktadır.
Yerel yönetimlerde alınan kararların hayatımıza etkisi büyüktür.
Bu sebeple;
Karar alma süreçlerinde katılımcı olan yerel yönetimler,
Yolsuzluklardan uzak durmalıdırlar.
Siyasetin; “ZENGİNLEŞME” aracı olarak kullanılmasına karşıyım.
Vatandaşların canlı yayınlanan
belediye meclis toplantılarına yönelik yoğun ilgisini,
Şeffaf yönetime duyulan özlem olarak değerlendirmekteyim.
Yurttaşların şeffaflık bilinci gelişiyor ve demokrasiye ilişkin umudumuz artıyor.
Sokak röportajlarında sık sık vergilerinin nereye gittiğini sorguluyorlar.
Yurttaşlar; harcanan kaynakların kendine ait olduğu bilincinde,
Mevcut kaynakların; En çok ihtiyaç duyulan hizmetlere harcanmasını ve israf edilmemesini istiyorlar.
Şehirlerin iyi yönetilebilmesi için; Hesap soran, denetim yapan bir “GÜÇ” gerekiyor.
Bu güç de “HALK”’tan başkası değildir.
Puzzle aslında resimli bulmaca demek.
Verilen parça resimleri birleştirerek ana resme ulaşıyorsunuz.
Parça sayısı arttıkça çözüm zorlaşıyor.
Bulunan parçalar yerine kondukça ana resim hakkında tahminde bulunabiliyorsunuz.
Şanlıurfa Belediyesinin Trambus Projesi de puzzle gibi.
Bilinmeyen pek çok parça var.
Yani bazı parçalar kutudan çıkmamış.
Birileri onları kutudan çıkarmış.
Böyle olunca da insanlar tahminde bulunuyorlar.
Ana resmi göremiyorlar.
Ana resme ulaşamıyorlar.
Bu çalışmada;
Trambus Puzzle’nın bilinen parçalarını yerine koyup
Ana resme gerçeğe yakın bir bakış sağlamak istiyorum.
Belediyece realize edilmeye çalışılan ve yapımı yılan hikâyesine dönüşen; “TRAMBUS” projesinin geçmişini tespit edip,
Geleceği ile ilgili neler yapılabileceğini ortaya koymak istiyorum.
Bu çalışmanın amacı pek çoğu arkadaşım olan Belediye çalışanlarını “zan” altında bırakmak değildir.
Benim ilgi alanım sadece Şanlıurfa halkının haklarını korumaya çalışmaktır.
Bu çalışmanın politik bir amacı da yoktur.
Gelecekte böyle bir beklentim de yoktur.
Şanlıurfa’da Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesince son yıllarda yapılan maliyetli işlerde “ŞEFFAFLIK” yoktur.
İşler hakkında kamuoyu bilgilendirilmemektedir.
Bunun sonucu olarak pek çoğu gerçekle ilgili olamayan söylentiler ortaya atılmaktadır.
Sayıştay raporları ile yapılan usulsüzlüklere şahit oluyoruz ve de üzülüyoruz.
Şanlıurfa Büyükşehir belediyemizin; Proje seçimde, İhalelerde ve yapım sırasında son derece duyarlı olmasını bekliyoruz.
Şanlıurfa Büyükşehir olmadan önce, Belediye ile ilgili benzer sıkıntılar yoktu.
Birkaç örnek verebilirim:
Çevik Kuvvet Kavşağı, 3 katlı Narlıdere Kavşağı,
Maşuk bölgesi derin kazılı yollar, Organize Bölge Müdürlüğü su temini projesi (yaklaşık 11 yıldır devam ediyor.).
Bu örnekleri artırmak mümkün ama şimdilik konuyu daha fazla yaymaya gerek yok.
Büyükşehir Belediyesinin Özelikle Etüt, Planlama ve Proje konusunda güçlü bir kadro kurmasını öneriyorum.
Hizmet alımı için bile böyle “LİYAKAT” sahibi bir kadroya ihtiyaç vardır.
Yönetim kadro şemasındaki kutuların doldurulmasında liyakatten taviz verilmemelidir.
Bu amaçla TRAMBUS PROJESİ ile yaptığım tespitleri paylaşmak istiyorum.
ÖZETLE
1-Geçmişte; Belediyece Ulaşım Projesinin başına bir Metalürji Mühendisinin getirmesi yanlıştır.
“Uçak yapı ve malzemeleri” alanında doktora yapan bu hocanın “raylı sistemle” ilgisi yoktur.
Dolayısı ile Belediyemizi yanlış yönlendirdiğini düşünüyorum.
31 Mayıs 2008 tarihinde kurulan, 12 yıllık Yalova Üniversitesinden görüş alan Belediyemiz; 1992 de kurulan 28 yıllık Harran Üniversitemizden neden faydalanmamıştır.
Bunu anlamak mümkün değildir.
Harran Üniversitesi bu günler için vardır.
2-Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı, kendi görevlendirdiği;
Rafet hocanın başkanlığını yürüttüğü Ulaşım Dairemizdeki ekipler ile,Kayseri Ulaşım A.Ş uzmanları ve Yalova Üniversitesinden oluşan ekibin görüşü;
Şanlıurfa’nın en yoğun taşıma hattı günlük 43 bin yolcu taşımasıyla 63 nolu hat olduğu, Bu hattın toplama merkezinden Balıklıgöl’e kadar
birinci etapta raylı sistemle tramvay yapılması uygun görüldüğü halde raylı sistemden vaz geçmiştir.
Bu ekipte Kayseri Ulaşım A.Ş. uzmanlarının olması.
Ve de sonuçta Trambusların Bir Kayseri firmasına ihale edilmesi dikkat çekicidir.
3-Ancak Raylı Sistemden vaz geçilmesi yanlış bir karardır.
Bu konuda; Raylı sistem aleyhine yapılan yorumlar gerçekçi değil.
Vaz geçmek teknik bir zarurete dayanmamaktadır.
Raylı sistem en doğru çözümdür.
Raylı sistem daha ucuz bir sistemdir.
Halen Ankara İstanbul arasında
elektrikle çalışan trenler başarı çalışmaktadır.
Gaziantep belediyesi Almanya’dan ucuza aldığı eski trenleri,
Eskişehir’de TCDD fabrikalarında bakım yaptırarak,
Ucuza mal ederek başarı ile sisteme katmıştır.
4-Fakıbaba’nın Troleybus Projesi
Geçmişte;
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi,
Toplamda 17 kilometrelik güzergâhta
28 araçla Troleybüs projesinin fizibilite çalışmalarını,
Dünya Bankasına sunmuştu.
Dünya Bankası tarafından olumlu karşılanan Troleybüs Projesi için,
40 milyon Euro tutarında kredi verilmesi uygun bulunmuştu.
Şanlıurfa Belediyesi tarafından Elektrobüs Projesi için, Necmettin Cevheri Bulvarı’nı da (Diyarbakır Yolu) 50 metre genişleterek orta kısmını Elektrobüse hazır hale getirilmişti.
Belediye Başkanı değişince bu proje rafa kaldırılmıştır.
Şehrimizi malum Trambus Projesine mahkûm eden süreç buradan başlamıştı.
Dünya Bankasınca da uygun görülen bu proje ne sebeple rafa kaldırıldı?
Bunun cevabını merak ediyoruz.
6- Abide- Balıklıgöl – Eski Otogar Trambüs Hattı Etüt ve Ön Proje Hizmet Alım İşi
Bu ihalede süre “10 gün” tutularak yapılan; adres teslimi ihaleyi, kimler ne sebeple yapmıştır.
Sayıştay bu hususta rencide edici noktalara dikkat çekmiştir.
Sayıştay denetçileri “Şanlıurfa 1’inci Etap Troleybüs Projesi Malı Alım İşi” ihalesinde Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkeleri olan;
Saydamlık, rekabet, eşit muamele, gizlilik, kaynakların verimli kullanımı ilkelerinin ihlal edildiğini tespit etmişlerdir.
Bu suçtur.
Denetçiler, yine uygulamaya esas proje ve metrajların hazırlanması işinin; İdare tarafından yapılan piyasa fiyat araştırması ve aynı ön proje hazırlanması işinde olduğu gibi Urfa dışındaki firmalardan teklif alınarak yapıldığını tespit etmişlerdir.
İdare yalnızca “BİR”firmadan teklif alarak ihaleyi sonuçlandırmıştır.
Bu konuda gereği yapılmış mıdır?
Bu konuda da sessiz mi kalınmıştır.?
İhale tenzilatı % 0,8 dır.
Proje ihaleleri için bu tenzilat Belediye yetkililerini nasıl tatmin etmiştir?
7-2.ETAP ve VİZYON EKSİKLİĞİ
İkinci etapta Şanlıurfa-Diyarbakır yolunun ortasından Karaköprü Fuar Merkezinden toplu taşıma aktarma istasyonuna kadar raylı sistem düşünülmektedir.
Yıllarca önce; Karaköprü imar planında alan “raylı sistem hattı güzergahı” için ayrılan yerler, geçmiş yıllarda Karaköprü Belediyesi tarafından iptal edilerek imara açılmıştır.
İmar planında ayrılan bu yerler; kimler tarafından ne sebeple imara açılmıştır.?
Bunun cevabını “Şanlıurfa Halkı” adına soruyorum.
Tekrar raylı sistem yapılırsa hattı geçeceği alan kalmamıştır.
Ancak yüksek kamulaştırma bedelleri ile yapılar yıkılarak alan açılabilecektir.
Devam edecek….
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi