Konuk Yazar
22 Haziran 2016
Bukalemunlar;
bulundukları ortama göre renk değiştiren bir tür kertenkeledirler.
Bukalemunların renk değiştirme nedenleri ortama adapte olmak, kamufle olmak
diye bilinse de, Avustralya’nın Melbourne Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya
göre, kamufle olmak için rakiplerine gözdağı verip, dişçilerce fark edilebilmek
için renk değiştirirler.
Bukalemunların
dilleri bir jet uçağından 5 kat daha hızlı hareket eder, gözleri ise
birbirinden bağımsızdır yani biri aşağı diğeri yukarı bakar.
Günümüzde bu
özelliklerin sadece bukalemunlara ait olmadığını artık çok iyi biliyoruz. Ve
eminim ki yukarıdaki tanımlamalar birçoğunuza hiç yabancı gelmemiştir.
Doğayı takip
etmekte ustalaşan insanoğlu için bir bukalemuna dönüşmek de artık imkânsız
değil.
Günlük yaşamda
kulağa daha hoş gelsin diye kullanılan “sosyal maske” deyimi aslında
sosyal bukalemunluğu tanımlamaktadır. Ve bu tanıma uyan en temel kişilerde
“herkes tarafından sevilen” kişilerdir. Ya da diğer bir tanımla hiç
düşmanı olmayan kişiler.
Çünkü bu tür
kişiler asla gerçek duygu, düşünce ve isteklerini karşıdakine yansıtmamakla
beraber tamamen karşıdakinin isteğini ona yansıtmaktadırlar.
Böyle kişilerin
beden dili okuma konusunda usta olduklarını söyleyebiliriz. Karşıdaki kişinin
hareketleri, davranışlarını ve duygusal yapılarını çok iyi bir şekilde okuyup
onlara duymak ve görmek istediklerini vermekte oldukça ustadırlar.
Bu tür kişilerin
bazıları; sizinle birlikte birini karaladıktan sonra gidip karaladığı kişiyle
de sizi karalar. Her nabza göre şerbet döker yani. Diğer bu gruptakiler ise hiç
bir ortamda önemli konularda asla fikir beyan etmez, sevse de sevmese de kimse
hakkında gerçek düşüncelerini paylaşmaz.
Sadece sizi
konuşturup bilgileri toplar, sonra da bu bilgiler ışığında sizin duymak
istediklerinizi söyleyip kalbinizi feth eder.
Sosyal
bukalemunlar; hayatta en son güvenilecek kişilerdir. Samimi gibi görünse de
samimiyetten tamamen uzak bir ilişki şekilleri vardır.
Bu tür kişilerin
en önemli amacı; herkese yaranarak, herkesle arayı iyi tutarak önemli bir çevre
edinmek ve bu çevrede söz sahibi olarak istedikleri makam/ mevkilere
gelebilmektir. Ve sonrasında da bu makamı mevkiiyi yani koltuklarını
korumaktır. Bu nedenle de işlerine yarayacak herkese çok iyidirler, çok
sevilirler ancak koltuklarına rakip olarak gördükleri kişiye de mobbing
uygulamaktan asla sakınmazlar.
Bunu da o gülen
yüzleri ve anlayışlı yapılarıyla öyle güzel yaparlar ki iyi görünmek
istedikleri kişiler böyle bir duruma ihtimal dahi vermezler.
Sosyal
bukalemunlarla baş etmenin en önemli yolu ise; mümkünse uzak durmak, değilse ve
imkan varsa bire bir görüşmelerden ziyade kalabalık ortamlarda kanıtlarla
birlikte yüzleştirme yapmaktır.
Bir çok kişi aynı
insana baktığında sadece kendini görüyorsa orada ciddi bir problem vardır.
Çünkü kaç kişi bakarsa baksın görülmesi gereken bakılan kişinin kendisidir.
Bakılan kişi yerine sadece bakan kişiler görülüyorsa, yani herkese istediği
veriliyorsa durup düşünmek lazım, benim karşımda aslında kim var diye.