Kıymetli
okuyucularım, bildiğiniz gibi yeryüzünde yaşayan canlılar arasında, düşündüğünü
düşünebilen ve şuurlu olan tek canlı varlık insandır.

Malumunuz
olduğu üzere; diğer canlılarda da bilinç ve düşünce vardır. Ama onlar
düşündüklerinin farkında değildirler.  Bu
nedenle sevki tabiileri ile hareket ederler.

Ölümden
korkarlar ama sonuçta er-geç bir gün çeşitli sebep ve şekillerde öleceklerini
bilmezler.

İnsan
ise; yukarıda belirttiğim nedenle er-geç mutlak öleceğini bilir ve yaşam
olgusunu ona göre düzenler.  Bu hakikati
Hz.Mevlana şöyle tarif etmektedir:

“Ölüm
Arabistan güneşinin altında eriyen bir kar topu gibidir”

 Bakınız
Cahit Sıtkı Tarancı da, ölüm gerçeğini yazdığı “35 yaş” isimli şiirinin
dizelerine nasıl yansıtmış?

 

 OTUZ
BEŞ YAŞ

Yaş
otuz beş! yolun yarısı eder.

Dante
gibi ortasındayız ömrün.

Delikanlı
çağımızdaki cevher,

Yalvarmak,
yakarmak nafile bugün,

Gözünün
yaşına bakmadan gider.

 

Şakaklarıma
kar mı yağdı ne var?

Benim
mi Allahım bu çizgili yüz?

Ya
gözler altındaki mor halkalar?

Neden
böyle düşman görünürsünüz,

Yıllar
yılı dost bildiğim aynalar?

 

Zamanla
nasıl değişiyor insan!

Hangi
resmime baksam ben değilim.

Nerde
o günler, o şevk, o heyecan?

Bu
güler yüzlü adam ben değilim;

Yalandır
kaygısız olduğum yalan.

 

Hayal
meyal şeylerden ilk aşkımız;

Hatırası
bile yabancı gelir.

Hayata
beraber başladığımız,

Dostlarla
da yollar ayrıldı bir bir;

Gittikçe
artıyor yalnızlığımız.

 

Gökyüzünün
başka rengi de varmış!

Geç
farkettim taşın sert olduğunu.

Su
insanı boğar, ateş yakarmış!

Her
doğan günün bir dert olduğunu,

İnsan
bu yaşa gelince anlarmış.

 

Ayva
sarı nar kırmızı sonbahar!

Her
yıl biraz daha benimsediğim.

Ne
dönüp duruyor havada kuşlar?

Nerden
çıktı bu cenaze? ölen kim?

Bu
kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

 

Neylersin
ölüm herkesin başında.

Uyudun
uyanamadın olacak.

Kimbilir
nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir
namazlık saltanatın olacak,

Taht
misali o musalla taşında.

                            

 Sevgili
okuyucularım, malumunuz olduğu gibi; sonuçta er-geç bir gün öleceğini bilen
insan bu nedenle yaşamı boyunca maddi ve manevi birçok eser üreterek ölümü
ölümsüzleştirmeye çalışmıştır.

Bu
manada bütün dünyada olduğu gibi ilimiz Urfa’da da ölümü ölümsüzleştiren
kimselerin birçok eseri vardır.

Yüce
ALLAH (cc) bizleri düşünen ve ölümsüz eserler üreten, faydalı kullarından
eylesin.

Dürüst
ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok
olması dileği ile kalın sağlıcakla…