
Mehmet Göncü
22 Haziran 2011
Efendim ilimiz Şanlıurfa’yı çok boyutlu olarak ülkemize ve dünyamıza tanıtan ilimizdeki resmi ve özel kurum ve kuruluşları gerçekten kutlamak gerekiyor.
Çok şükür Belediyemizin başarılı çalışmaları ve girişimleri sayesinde Dünya Kültür Mirasına sahip kentler arasına da girdik.
Bu nedenle; ilimiz Şanlıurfa son yıllarda her gün yerli ve yabancı turistlerle dolup taşıyor.
Gidin bakın yeni restore edilen tarihi çarşılar ve hanlar, Balıklıgöl külliyesi, Hazreti İbrahim’in doğduğu dergah makamı, Hazreti Eyüp’ün Çilahanesi, tarihi Bazda mağaraları, Hanelbarur, Soğmatar, Şuayip Şehri, Harran kalesi, Yakubun kuyusu, Göbekli tepe gibi ören yerleri ve daha bir çok tarihi mekân turist kafileleri ile dolup taşıyor.
Bu durumu ekonomik ve sosyal boyutu ile değerlendirdiğimizde biz kent halkı olarak ilimiz ve ülkemiz adına hem çok seviniyor ve hem de çok mutlu oluyoruz.
Hal böyle iken, bazen de bu mutluluğumuzu üzüntüye çeviren, yazımın konu başlığında belirttiğim gibi; “SICAK YAZIN SUSUZ PARKI” gibi olaylara da rastlıyoruz.
Şöyle ki; ilimizin en çok turist çeken Balıklıgöl külliyesinin batı yakasındaki 700. yıl parkının su çeşmesi, parkın inşası planında olmasına rağmen kökünden sökülüp, iptal edilmiş. Halbuki bu parkı inşa eden Şanlıurfa Valiliği Çevre Vakfı bu alana çok güzel bir çeşme yaptırmıştı. Şimdi bu güzelim parka gelen binlerce misafir bir damla suya hasret bir şekilde perişan oluyorlar. Beni tanıyan birçok hemşerimizde bu yanlışlığın düzeltilmesi için ilgilileri uyarmamı bir yazar ve çevreci olarak benden talep ediyorlar.
Ben şahsen konuyu araştırdım. Efendim gelen misafirler parkta yemek yiyip çay içiyorlarmış ve kirlenen tabak, bardak ve tepsilerini de bu çeşmede yıkıyorlarmış. Bu sebeple çeşmeyi kaldırmışlar.
Vay be gerekçeye bak.
Böyle şey mi olur?
E.. peki ya su içmek isteyenler ne olacak?
Kaldı ki her yerli ve yabancı turistin lüks lokantalara gidecek veya hazır su alacak yeterli parası olmayabilir.
Öte yandan; diyelim ki gelen misafirler bardak-tabak yıkayıp, orayı kirletiyor. Bu konuda uyarıcı levhalar asılır ve park görevlileri konuya nezaret edebilirler.
Bana göre, daha önce park planına göre yapılmış olan bu çeşmenin kapatılmasının haklı ve mantıklı bir nedeni yok. Bu güzel ve tarihi parkın “Susuz park” olarak anılmasını istemiyorsak, bu konuda gerçekten ilgili olan yetkililerin mevcut durumu yeniden çok boyutlu olarak gözden geçirmeleri ve ilimize gelen yabancı misafirlerin su taleplerini tekrar karşılamaları hususu bizim de gönül temennimizdir.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…