Necla Cevheri Saatçi
30 Mart 2007
Bir kavga da öfkeli taraflardan birisi karşısındakine; -Sen kedine ne sanıyorsun? dediğinde artık ipler kopmuştur. Geriye dönülmez bir söz söylenmiş ve kavganın ileri boyutlara gitmesine sebep olmuştur. Bu cümleyi karşı taraf için oldukça kolay sarfederiz. Onu küçümsemek, rencide etmek, köşeye sıkıştırmak için kullanırız. Böylece kendimizi zafer kazanmış sanırız. Üstünlük sağlamış duygusuna kapılırız. Oysa ki, ne kadar yanlış. Bir tartışmada amaç zaferle ayrılmak olmamalı. Karşıdaki insanla hiçbir zaman oradaki o saygıyı yok etmemeli. Aslında her birey kendine söylemeli: -Sen kendini ne sanıyorsun? Cümlesini. şu koca evrende, mükemmelliğin içinde, tüm nimetlerin ortasında ben neyim? Karşımdakine, çevremdekilerin bu öfke, kibir, hor görme, üstün gelme duygusu niye? Bizim varolduğunu sandığımız herşey geçici. Mal, mülk, güzellik, sağlık, gençlik, kudret. Hepsinin her an çevremizde yaşamakta. Bu dünyada; çok zengin olupta, servetini kaybeden, genç ve sağlıklı olupta bir anda yatağa mahkum olan niceleri var. En kusursuz olan yüce Yaradan kullarını yaratırken en güzelini yapmış. Yüceliğine, mükemmelliğine, sonsuz gücüne rağmen kullarını en kusursuz şekilde yaratmış. Hatalarından dolayı sürekli azap etmeyip, nimetlerini cömertçe sunuyor. Yüce Yaradan böyle iken biz insanlara ne olmakta? Merak ediyorum. Sahi; -Ben kendimi ne sanıyorum? Yaşarken ve öldükten sonra anılırken hep iyi tümcelerle anılmak dileğiyle. Haftanın Sözü: Yerinde sayanlar, yürüyenlerden ziyade gürültü çıkartır. Cenap şahabettin Haftanın Kitabı: Seneka Masalları Arthur C. Porker.