Mehmet Göncü
30 Kasım 2012
Kıymetli okuyucularım, yazımın konu başlığındaki sözler rivayet olunur ki hoca Nasrettin’e aittir.
Hocaya bu sözleri söyleten olay şu şekilde cereyan etmiştir.
Vaktiyle aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişi hocanın hakemliğine başvururlar.
İlkin biri konuyu hocaya anlatır.
Hoca adamı dinler; “Sen haklısın” der.
Bu sefer ikinci şahıs olayı anlatır.
Hoca ona da “Sen de haklısın” der.
Bu konuşmaları dinleyen ve hocanın beyanlarına şaşıran üçünü bir şahıs hocaya merakla sorar:
“Hocam sen birinci şahsı dinledin, “Ona haklısın” dedin. Sonra aynı olayın muhatabı olan ikinci şahsı da dinledin, ona “Sen de haklısın” dedin. Bu nasıl iştir” deyince, hoca üçüncü şahsa da şu cevabı verir: “Vallahi sen de haklısın”
Sevgili okuyucularım, bana göre hoca her üç kişiye verdiği cevaptan dolayı kendisi de haklıdır.
Şöyle ki; insan denilen canlı, biyolojik ve sosyolojik olarak liderle yönetilen ve etki altında kalan bir türdür.
Ayrıca insan kendini kainatın merkezi de sandığı için, bir olayı dinlediği an, tek taraflı yorumlama gibi bir yanlışın içine düşer ve bu nedenle başını içinden çıkılmaz bin bir belaya sokar.
Ben şahsen ilimiz Urfa’da bu tür yanlışların içine düşüp, ilkel güdüleri ile hareket eden ve sonucu büyük hüsranlarla biten birçok hadiseye tanık olmuşumdur.
Özetle diyebiliriz ki, bir olayın ayrıntılarını ve taraflarını ayrı ayrı dinlemeden etki altında kalarak davranış sergileyenler tarihin bütün zamanlarında, hırsla kalkıp zararla oturmuşlardır.
Cenabı Allah (cc) bizleri önyargılardan uzak, akıl ve mantıkla hareket eden kullarından etsin.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…