Cüneyt Gökçe
13 Kasım 2009
“Sakın terk-i edepten, kûy-ü mahbub-u Hüdadır bu.
Nazargah-ı ilahidir, makam-ı Mustafa’dır bu.
Müraatı edep’le, gir Nabi bu dergâha.
Mutaf-ı kudsiyandır; busegah-ı enbiyadır bu”
Bugünlerde Şanlıurfa’nın her tarafını yukarıda yer alan ve Şair Nabi’ye ait olan satırlarla nakşedilmiş afişler süslemiş bulunmaktadır.
Şanlıurfa, kendi bağrından çıkmış şairinin ismine yabancı olmamakla birlikte bugünlerde her tarafı kuşatan bu heyecanın ayrı bir anlamı ve farklı bir güzelliği vardır. Çünkü Şanlıurfa, namı ve şanı her tarafa yayılan bu şairine karşı ayrı bir vefa borcunu ifa etmeye hazırlanmaktadır.
Pek çok güzel hizmette imzası bulunan ve bilhassa kültürel hizmetlere de ayrı bir önem veren Şanlıurfa Belediyesinin himayesinde gerçekleşecek olan bu bilgi şöleninde, alanlarında uzman ve saygıdeğer hocalarımız şairimizi çeşitli yönleriyle anlatmaya gayret edeceklerdir.
Bilimsel organizesi; bu hususta deneyimli ve uzman sayın Prof. Dr. Ali Bakkal hocamız tarafından üstlenilen ve başta Yrd. Doç. Dr. Ekrem Bektaş olmak üzere genç bir akademisyen grup nezdinde destek gören bu sempozyumun, Şanlıurfa’mız için çok önemli olduğu bilinmesi gereken bir husustur.
13–15 Kasım 2009 tarihleri arasında düzenlenen ve üç gün sürecek olan sempozyumda Şair Yusuf Nabi’nin şiir, din, tasavvuf, sosyal hayat, eğitim ve benzeri konulardaki görüşleri ele alınacak; özellikle de şair Nabi’nin dünyasındaki Urfa tespit edilmeye çalışılacaktır.
Zevk ve ilgiyle izlemeye çalışacağımız bu güzel faaliyetten dolayı Belediyemizin değerli yetkililerini, üniversitemizin kıymetli mensuplarını, tertip heyetinde yer alan Prof. Dr. Ali Bakkal, Yrd. Doç. Dr. Ekrem Bektaş ve arkadaşlarını, sempozyuma katkı sağlayacak olan çeşitli üniversitelerdeki bütün bilim adamlarını tebrik ediyor; sempozyumun başarılı geçmesini diliyorum.