Cihat Kürkçüoğlu
18 Mart 2010
Tanıtmanın, turizmin olmazsa olmazlarının başında geldiği bir gerçek. Ne denli turizm zenginliğine sahip olursanız olunuz, kendinizi dünyaya yeterince anlatmadığınız ve yeterli tanıtımı yapmadığınız takdirde gerekli turisti çekmeniz mümkün değil.
Urfa’nın zengin turizm potansiyelini anlatmak ve tanıtmak amacıyla Şanlıurfa Valiliğince 13-14 Mart günleri Şanlıurfa Tanıtım Günleri etkinliği düzenlendi. Turist Rehberleri Birliği (TUREB), Türkiye Otelciler Federasyonu (TUROFED), Türkiye Seyehat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD), çeşitli Turizm Acentaları temsilcileri, üniversitelerimizin turizmle ve mimarlık tarihi ile ilgili bilim insanları, ulusal basının ve yayınevlerinin temsilcileri başta olmak üzere sektörle ilgili olarak davet edilen 100 kişilik gruba iki gün boyunca Urfa tanıtılmaya çalışıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu etkinlikte, Tanıtma Genel Müdürlüğü bünyesindeki Daire Başkanlığı düzeyinde temsil edildi.
13 mart 09-13.30 saatleri arasında Kemalettin Gazezoğlu Kültür Merkezi’nde (Reji Kilisesi) başta sayın valimiz Nuri Okutan olmak üzere, konusunda uzman arkadaşlarımız Urfa’nın kültür-turizm zenginliğini misafirlere anlatmaya çalıştı.
Harran Üniversitemiz Öğretim Üyesi, değerli meslektaşım Sayın Yrd.Doç.Dr.Gül GÜLER hanımefendinin kusursuz sunuculuğunda; Sayın valimizin Urfa’yı çeşitli yönleriyle ele alan slaytlar eşliğinde yaptığı konuşma, Prof.Dr.Muhammed Beşir Aşan’ın “Tarihte Şanlıurfa”, Doç.Dr. Mehmet Önal’ın “Şanlıurfa Turizminde Arkeoloji”, Yrd.Doç.Dr.Mustafa Güler’in “Urfa’daki Mimari Eserler”, Yrd.Doç.Dr.Cihat Kürkçüoğlu’nun “İnanç Turizmi ve Şanlıurfa”, Dr.Mehmet Avni Özbek’in “Şanlıurfa Halk Kültürü ve Sıra Gecesi”, Doç.Dr.Hasan Akan’ın “Şanlıurfa’da Alternatif Turizm İmkânları”, Dr.Metin Çelik’in “Temiz, Huzurlu ve Güvenli Şehir Şanlıurfa” konusunda slaytlar eşliğinde yaptığı konuşmalar tüm dinleyenler üzerinde çok olumlu izler bıraktı.
Bunun üzerine;
Misafirlerin uçaktan iner inmez ayaklarının tozuyla Mahmut Nedim Konağı bahçesinde gecenin geç saatlerine kadar yaşadıkları mangal keyfi,
Kültür Merkezinin bahçesinde açılan sergi, genç kızlarımızın burada yöresel kıyafetler içinde el sanatlarımızdan ve sosyal yaşantımızdan kesitler sunan mizansenleri,
Meyan şerbetçisi,
Şehrin tarihi mekânlarında yapılan gezi,
Akşam Dedeman Oteli’ndeki sıra gecesinde “Urfa Ahengi” topluluğunun sunduğu doyumsuz müzik,
Yemeklerimizin damaklarda bıraktığı lezzet,
Göbeklitepe ve Halfeti gezileri eklenince tüm misafirler Urfa’ya hayran kaldıklarını ifade ettiler.
Bir kısmı da; “Bu denli zengin kültür-turizm değerlerine sahip bu kenti bu güne kadar tanımamamın ayıbı bize yeter” samimi itirafında bulundular.
Etkinliğin son günü Belediyemiz Kültür Merkezi salonunda yapılan değerlendirme toplantısında, tüm konuklar ağızbirliği edercesine Urfa’ya hayran kaldıklarını ifade ederek bu mükemmel organizasyonu gerçekleştiren valiliğimize teşekkürlerini sundular.
Belediye Başkanımız sayın Ahmet Eşref Fakıbaba’ya iki gün boyunca kendilerini bir saniye dahi yalnız bırakmadığı için teşekkür ettiler. Şehrin eski halini bilen konuklar Sayın Fakıbaba dönemindeki değişim ve gelişimden övgüyle söz ettiler. Valilik-Belediye birlikteliğinin, dayanışmasının en güzel örneğini Urfa’da bizzat gözlemlediklerini dile getirdiler.
Turizm konusunda kendilerinin neler yapabileceklerini ve bizlerin neler yapmamız gerektiğini ifade etmeye çalıştılar. Günün yorgunluğuna, Ankara ve İstanbul uçağının kalkış saatinin yaklaşmış olmasına aldırmaksızın konukların çoğu düşünce ve önerilerini büyük bir heyecanla dile getirdi. Öyle ki, Ankara ekibi, Hacı Bekir Sofrası’ndaki akşam yemeğini dahi alamadan, 20.30 uçağına yetişmek üzere salondan saat 20’de ayrılabildi.
İstanbul’dan gelen konukların heyecan dolu konuşmaları da uzayınca ben sayın valimden söz alarak, “Efendim Ankara misafirlerimizi yemek yediremeden yolculadık. Böyle giderse İstanbul misafirlerimizi de yemek yediremeden uçağa zor yetiştireceğiz. Bu da misafirsever Hz.İbrahim’in biz torunlarına yakışmaz. Uygun görürseniz yemeğe geçelim ve değerlendirmeye orada devam edelim” önerisinde bulundum. Bunun üzerine yemeğe geçildi. Böylece İstanbul yolcuları da uçağa ancak son anda yetişebildiler.
Bu toplantının tanıtım açısından son derece yararlı geçtiğini, önümüzdeki yıllarda bize geri dönüşümünün fazlasıyla olacağını söylememe gerek yok.
Bu kadar kısa süre içinde böylesine yararlı ve kusursuz bir organizasyonu gerçekleştirdiği için sayın Valimiz Nuri Okutan’a şükranlarımı sunuyorum.
Değerli Belediye Başkanımız Dr.Ahmet Eşref Fakıbaba, etkinliğe gösterdiği ilgi ve yaptığı konuşmalarla her zaman olduğu gibi gerçek bir Urfa beyefendisi portresi çizerek göğsümüzü kabarttı.
Günler öncesinden bu etkinliğin hazırlığını yapan, programı en ince detaylarına kadar düşünüp bizzat hazırlayan, etkinlik süresince “aman bir aksama olmasın” düşüncesiyle bir an dahi yerinde oturmayan vali yardımcımız sayın Yıldıray Malgaç’a bir Urfalı olarak teşekkür ediyorum.
Şanlıurfa Valiliğinden Gökhan Özen, Şeyhmus Kahraman, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden başta Müdür Selami Yıldız olmak üzere Aydın Aslan, Sait Rızvanoğlu, Şanlıurfa Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV)’ndan Şükrü Üzümcü, Salih Kaplan, Turist Rehberleri Birliği Şanlıurfa Şubesi elemanları ve adlarını sayamadığım tüm emeği geçenleri kutluyorum.
“Tanıtım Atağı” olarak değerlendirdiğim bu mükemmel organizasyonun restorasyon, çevre düzenlemesi ve sokak sağlıklaştırmaları ile desteklenmediği takdirde yarardan çok zarar getireceğine inanıyorum. Zira tanıtımla Urfa’ya çektiğimiz her turistin Urfa’dan memnun ayrılmasını sağlamak zorundayız.
Karamsar bir tablo çizerek moralleri bozmak istemiyorum.
Ancak;
Tarihi sokaklarımız elektrik telleri, direkleri ve briket duvarlarla örülü iken,
Hanlarımız harap bir halde iken,
Başta Göbeklitepe olmak üzere tüm ören yerlerimizde tuvalet yok iken,
Harran-Soğmatar turizm yolu karayolları standartında değilken,
Harran, beton ve tezek yığınları arasında kaybolmuşken,
Deyr Yakup, Çardak gibi onlarca ören yerimizin yolu yokken ve daha sayamadığım onlarca eksiğimiz varken Urfa’ya gelen turistlerin memnun ayrılmasını beklemek ne derece gerçekçi olur ?
“Memnun ayrılan bir turist bin turist getirir, memnun ayrılmayan ise bin turist götürür” gerçeğini kavramak zorundayız. .
Alt yapı oluşturmadan yapılan tanıtımın yarardan çok zarar getireceğini de düşünüp gerekli önlemleri almada zaman kaybetmemeliyiz.
Sadece Göbeklitepe’nin önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde Urfa’ya binlerce turisti çekeceği gerçeğinin farkında olup, tüm eksikliklerimizi bir plan çerçevesinde ele alarak önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde tamamlamalıyız.