İbrahim Halil Okuyan
14 Şubat 2013
Rüşvet;
Kamu yönetiminde ve ya bir hizmet sektöründe bulunan kişilere Yaptırılmak istenen işi kolaylaştırmak ve bundan menfaat ile çıkar Sağlamak amacı ile verilen değerli “Metalar veya Sözler“dir.
Rüşvet,
Bundan 5000 yıl önce,
İlk Kent devletleri varken vardı.
Din ve Yerleşik toplum,
Sınıfları ve Özel Mülkiyeti ortaya çıkarmıştı.
Özel mülkiyet Servet farklılaşmasına yol açmış,
Bu da İktidar Gücünü getirmişti.
İktidarı ele geçirenler,
Daha fazla Servet sahibi oluyorlar ve
Servetleri arttıkça güçleri artıyordu.
Diğer taraftan devletin,
Devlet olarak yaşayabilmek için,
Yurttaşlarının katkısına ihtiyacı vardı.
Organize bir toplumda yaşama hakkı,
Kişisel mülk edinme ve bu mülkü koruyabilme hakkı ve
Kişinin yaşamını tehlikelere karşı koruyabilmesi,
Ancak,
Devlete vergi vermesi ve onu kuvvetlendirmesi ile mümkün oluyordu.
Yurttaşın kuvvetli bir devlete ihtiyacı vardı,
Kuvvetli bir devletin de yurttaş katkısına yani vergiye ihtiyacı vardı. Ancak, devlet hâkim sınıfların tekelinde iken,
Devlet geliri ve yönetici gelirleri birbirine karışıyordu.
Tapınaklar,
Topladıkları vergiyi bir taraftan devlet için kullanırken,
Bir taraftan da din adamlarının kişisel gücü için kullanıyorlardı.
Saray ise,
Zaten devlet demek olduğundan,
Sarayın gücü ile devletin gücü iç içe girmişti.
Verginin paylaşılmasından üst yöneticiler yeterli payı alsalar bile daha Aşağıdaki yöneticilerin yeterli pay aldığı söylenemezdi.
Devlet güçlü olduğu için,
Halkına yararlı şeyler yaptığı için,
Vergiyi alma hakkını kendinde görüyordu.
O zaman,
Bir işin yapımı için gücüne ihtiyaç duyulanların ve
Kişisel istekleri yerine getirenlerin,
Kişisel vergi alma hakkı yok mu idi.
İşte buradan “Rüşvet” çıktı.
Özel mülkiyet beraberinde “ Özel Vergiyi “ de,
Beyinlerde bir hak haline çevirmişti.
Nasıl,
Artık,
Bir kere kurumsallaştıktan sonra,
Özel mülkiyet insanlığın vaz geçemediği bir varlık haline dönüşmüşse, Özel vergi yani rüşvet de öyle bir hak haline dönüştü.
Yalnız,
Burada,
Üretim biçiminin bir gereği olarak ortaya çıkan özel mülkiyetle,
Bu mülkiyetin kazanılması için kolay bir yol olarak kullanılan rüşveti Aynı kefeye koymamak gerekir.
Özel mülkiyet,
İnsanlığın gelişmesinde, kaçınılamaz bir merhaledir.
Rüşvet ise,
Her işi başaran insan beyninin,
Toplum aleyhine çalışan ama kişisel servete ulaşmakta kısa bir yol Olan, buluşudur.
Nasıl,
hayal gücü,
Homo sapiensi Homo sapiens yapmışsa,
Rüşveti de servete giden kısa bir yol olarak bulmuştur.
Toplumun yozlaşması anlamına gelen rüşvet,
Toplumu birbirine bağlayan bağları,
Güven duygusunu ve dayanışmayı yok ettiğinden,
İnsanlık aleyhine çalışan bir kurumdur.
Mücadele edilmesi,
Yeryüzünden silinmesi gereken bir kurumdur.
Ama bu nasıl olacaktır.
Bundan 5000 yıl önce Sümer’de Rüşvet vardı.
Tüm alınan önlemler,
Çıkarılan cezai kanunlar,
Hiçbir yaptırım,
Rüşvetin günümüze kadar gelmesini ve
Bugün bile başımızın belası Olmasını önleyememiştir.
Çünkü beynin ürünü olan Rüşvetle,
Kaynağında,
Yani beynin içinde mücadele edilmesi gerekir.
Bunu yapacak olan da ahlaktır.
Avcı toplumun Güvenli ve Eşitlikçi
Ortamında,
Ahlaktan ve Ahlaki değerlerin gereğinden ne denli bahsedile bilinilir.
Şaman dini, Ahlaki kurallar üzerinde pek durmaz.
Yerleşik topluma geçildiğinde,
Din yeni şartlara uyum için şekil değiştirirken,
Yani yeni dinler Şamanizm’den türerken,
Din içinde ahlaki öğretiler,
Doğal olarak yeteri kadar yoktu.
Ama yerleşik düzene geçen insan, Sınıflanınca,
Özel mülkiyet ve servet farklılaşması olunca,
Hemen peşinden rüşvet topluma girince,
Din toplum ahengini korumada geri kaldı.
Ahlaki kurallar,
İnsanları doğru yola getirecek ve onların birbirine zarar vermesini Önleyecek kurallar hemen konulamadı.
Bu da rüşvetin önünde, boş bir alan bıraktı.
Ahlak ile teçhiz edilmiş olan BEYİN, Rüşvetin TEK İLACIDIR.
Ama Rüşvetin ilk günlerinde,
Ahlaklı olma bilgisi veya bir başka anlamda Dinin Ahlaki öğretisi, Toplumlarda var olmadığından,
Rüşvet aldı başını gitti.
Ve bir Virüs gibi,
Şekil ve Yöntem değiştirerek,
O günden sonra hep var oldu.
Dinler veya zamanla gelişen Ahlak kuralları,
Onu hep birkaç adım geriden takip edebildiler.
Sözün Özü
“Allah;
Rüşvet;
Verene,
Alana,
İkisi arasında aracılık yapana LANET etsin.
Rüşvetten sakının çünkü Rüşvet KÜFÜRDÜR.
Rüşvet veren “Cennetin Kokusu”nu duymaz.”
Hadis-i Şerif
Saygılarımla.
İbrahim Halil Okuyan
İnşaat Yüksek Mühendisi
14.Şubat.2012 Şanlıurfa