Konuk Yazar
30 Mayıs 2017
Hülya TURGUT
Elbette ki herkes ruhsal anlamda mutlu ve huzurlu olmak ister. Ancak hepimiz biliriz ki çoğu zaman bir günümüz ötekini tutmaz. Bir iyi bir kötü, bir mutlu bir mutsuz oluruz. Çünkü hayat yolunda ilerlerken yaşadığımız ve karşılaştığımız olaylar sürekli değişkenlik gösterir.
Bu olaylar çoğu zaman hiç tahmin etmediğimiz ve beklemediğimiz bir anda çıkıverir karşımıza. Ve ansızın sorunla karşı karşıya kalan birey ne yapacağına bilemezse sorunlar büyür gider ve mutsuzluk kaçınılmazdır. Şimdi denilebilir ki iyi ama bu normal değil mi? Bir insan her zaman mutlu ya da mutsuz olabilir mi?
Evet, elbette öyle!
Gün içerisinde karşılaştığımız olaylar nedeniyle moral ve motivasyon açısından iniş- çıkışlar yaşamamız çok normal. Hatta öyle ki kalp grafimizi bile çektirecek olsak düz bir çizgi olmadığını, iniş-çıkışlar seyrettiğini görürüz. Yani aslında bu durumlar aynı zamanda bizlere yaşadığımızı gösteren birer göstergedir.
O HALDE SORUN NE?
Bu inişlerden sonra kişi kendini toparlayamıyor ya da toparlanması uzun sürüyorsa orada bir sorun var demektir. Çünkü uzamış sıkıntı, üzüntü, mutsuzluk vs önüne geçilmezse ciddi düzeyde psikiyatrik hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Peki iniş- çıkış, mutluluk-mutsuzluk vs ikilemlerden bahsediyoruz da nedir bu ikilemlere sebep olan faktörler. Neden bir insanın ruhsal durumu karşılaştığı olaylar neticesinde kısa sürede değişir. Ve neden bazılarımız çabucak toparlanırken bazılarımız günlerce hatta haftalarca moral bozukluğu içinde kıvranıp durur.
BU SORULARIN CEVABI: TUZAKLARDIR...
Evet tuzaklar. Biz iyi olmaya çalışıp, ruhsal dengemizi korumak adına çaba gösterirken sürekli tuzaklarla karşılaşırız ve bu tuzakları ya aşabiliriz ya da takılıp kalırız. Elbette burada en önemli adım tuzağı fark edebilmektir. Ancak bunu fark ettikten sonra çözüm yoluna girebiliriz.
Ben de bu nedenle bir süre bu tuzakların neler olduğu ve nasıl baş edebileceğimiz üzerinde duracağım. Ve ilk olarak da sıklıkla karşılaştığımız tuzaklardan biri olan ‘stres’i anlatmaya çalışacağım.
Stres kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik durumudur. Stres hem bedenen hem de ruhen kişiye birçok zarar vermekle birlikte, belli bir stresin faydalı olduğu durumlar da vardır…
STRES
Stres belki de hepimizin hayatın birçok kez duyduğu ve bir kere farkında olarak ya da olmadan karşılaştığı ruhsal, psikolojik bir durumdur. Stresi, günlük yaşamda karşılaşılan olayların, insan ilişkilerindeki baskının sonucu hissedilen sıkıntı ya da zorlanma durumu olarak tarif edebiliriz. Kısacası stres, “kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik durumudur” diyebiliriz.
Ne yazık ki günümüzde değişen yaşam alışkanlıklarıyla birlikte stres de bir çok insan için tanıdık bir durum oldu. Artık neredeyse günlük yaşamın bir parçası bile sayılabilir.
Neler stresi ortaya çıkarır? Stresörler…
Strese neden olan durumlar ve baskılara stresörler denir. Stresörler yoğun çalışma temposu ya da problemli bir ilişki (evlilik), boşanma, ayrılık, bir yakının ölümü, işten atılma, iflas, kronik hastalıklar, zaman baskısı, yarışma ya da rekabet, maddi sorunlar, hayal kırıklıkları vs.. olarak sıralanabilir.
Peki sadece olumsuz ve üzücü olaylar mı stres yaratır?
Çok ilginç ama HAYIR.!
Olumsuz olaylar kadar karşılaşılan olumlu yaşam olayları da stres yaratabilir.
Nasıl mı?
Büyük yaşam değişiklikleri ve bazı çevresel olaylar birçok insanı yardım aramaya yönlendiren önemli stres kaynaklarıdır. Stres yaratabilecek büyük yaşam değişiklikleri arasında taşınma, yeni bir okula başlama ya da okul değiştirme, yeni bir ev alma, yeni bir işe başlama, evlenme, hamilelik vs. sayılabilir.
Stresin oluşmasında, kişiyi yıpratma düzeyine gelmesinde bu durumların tek başına meydana gelmesi yeterli mi sizce?
Elbette HAYIR!
Çoğumuz stresin okul, aile, arkadaşlar, hastalık gibi dış etkenlerden kaynaklandığını düşünürüz ama aslında bu etkenler kendi başlarına stresli olaylar değildir. Ve bu da sorunu net olarak değerlendirmemize engel bir durumdur. Ortada bir problemli durum olsa da onları stresli yapan ve ne kadar üzüleceğimizi belirleyen bizim yorumlarımız ve bu olaylar karşısında gösterdiğimiz tepkilerimizdir.
Çünkü dikkat edecek olursanız aynı olaylara insanların tepkileri ve üzülme dereceleri de birbirinden çok farklı olmaktadır. Yani stres için belirleyici olan tek başına o dış etken değildir. Kişinin nasıl tepki verdiği de önemli bir etkendir…
Az stresli bir hafta diliyorum…