Mehmet Göncü
6 Mayıs 2013
Üniversitemizin Osmanbey ana yerleşkesi, görülmeye değer güzellikte bir konumda ve genişliktedir. Fakülte sayımız arttıkça öğrenci sayımız da artmış, 20 binler seviyesine yaklaşmıştır. Öğrenci sayımıza paralel olarak öğretim görevlisi olan Akademik personelle idare personel sayısı da büyük artış göstermiştir.
Ayrıca yakın bir gelecekte Üniversite Araştırma ve Uygulama Hastanesi de bu yerleşke içinde faaliyet gösterecektir.
Şimdi bu yazımı okuyanlar, bunlar güzel şeyler ama yazı başlığımızdaki konumuzla ne ilgisi var? Diye sorabilirler.
İlgisi şöyle var..
Bizim bu dillere destan güzellikteki Üniversitemizin yeri olan Osmanbey Yerleşkesinin ulaşım bakımından geçici olarak önemli bir kusuru var.
Geçmişte Üniversitenin yerini belirleyen planlamacılar haklı olarak, GAP Projesi gereği ilimizin çok kısa bir zamanda nüfus olarak milyonlara yükseleceğini varsayarak, bu yeri seçmişler. Bu yer şimdilik kent merkezine 25 kilometre uzaklıktadır. Ancak gelecekte bu uzak yakın olacaktır.
Ancak bizim kent halkının da, onbeş, yirmi yıl gibi uzun bir zaman bekleyecek hali de yoktur.
Acil olarak bu gün için de, yarın için de geçerli olacak bir ulaşım sistemine ihtiyacımız vardır.
Bu sistem Hafif Raylı Sistemdir. 50 yıl önce Eskişehir’de rastlamıştım.
Adına Takavil denen raylı bir sistemle kent merkezi ile Şeker Fabrikası ve bazı üniteler birbirine bağlanmıştı.
Keza; yakın komşumuz Gaziantep’te Üniversite hastanesi ile kent merkezi arasında ‘Raylı sistem’ projesi başarıyla uygulanmış ve hayata geçirilmiştir. Bu çağdaş ulaşım sisteminden artık bir çok il faydalanıyor.
İlimiz Şanlıurfa bu günkü haliyle gündüzleri bir milyondan fazla insanın çeşitli nedenlerle kent merkezine geldiği bir şehirdir. Gelecekte bu yoğunluk kat kat fazlalaşarak ülkemizin bu anlamda 5’inci kenti durumuna gelecektir. Tabi ki bu durum ilimizin GAP’ın merkezi olmasıyla doğru orantılıdır.
Bu nedenle, raylı sistem bir lüks değil, acil bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacımızı karşılayacak olan çözüm noktasındaki makamlara ve yetkililere derdimizi anlatmak ve onları bilgilendirmek ise bu hususta duyarlı ve görevli olan herkesin asli görevi olmalıdır.
Nitekim bu önemli konuya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik de gereken hassasiyeti göstermektedir.
Geçtiğimiz hafta Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığından Altyapı Yatırımlar Genel Müdürlüğü uzmanları ilimize gelerek, “Raylı Sistem” konusunu Rektörümüz Sayın Prof.Dr.İbrahim Halil Mutlu ile görüştüler. Umarız ki, bu görüşmeler yakın bir gelecekte somut bir davranışa dönüşür.
Kaldı ki bu projelerin değeri zaman içerisinde çok iyi anlaşılacaktır. Nitekim İstanbul’a Boğaz köprüsü yapılırken, karşı çıkanlar olmuştu, şimdi 3’üncüsünü yapma aşamasına geldik. Demek ki geleceği gören yöneticilere toplumlar her zaman ihtiyaç duymuşlardır.
Eğer bizden sonra gelecek nesilleri düşünüyorsak, akla, mantığa, çağa ve toplum faydasına olacak her girişimi desteklemek zorundayız.
Aksi takdirde yeni nesiller bize sitem etmekte haklı olurlar.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla..