İbrahim Halil Okuyan
17 Ağustos 2010
Zimem, zimmet kelimesinin çoğuludur.
Zimmet burada borç demektir.
Zimem defteri borçluların borçlarının yazılı olduğu defter demektir.
Osmanlılar zamanında,
Osmanlı zenginleri,
Borçlarını ödeyemeyenlere yardımcı olurlardı.
Bir de kendi isimlerinin bilinmemesini,
Gizli yapılmasını isterlerdi.
Veremeyenleri tespit edip borçlarını öderlerdi.
Durumu iyi olmayan fakirlerin de borçlarını öderlerdi.
Eğer borcunu ödeyemeyen bulamazlarsa,
Ramazan günlerinde tebdil-i kiyâfet ile
Pek çok zengin,
Hiç tanımadıkları mıntıkalardaki bakkal,
Manav dükkânlarına gider,
onlardan “Zimem Defteri” ni (veresiye defteri) çıkarmalarını isterlerdi.
Baştan, sondan ve ortadan rastgele sahifelerin toplamını yaptırıp,
miktarını ödedikten sonra;
“Bu borçları silin! Allah kabul etsin!” der,
Kendilerini tanıtmadan çeker giderlerdi.
Bu olay, zimem defteri diye şöhret bulmuştur.
Borcu ödenen,
Borcunu ödeyenin kim olduğunu;
Borcu sildiren,
Borçtan kimi kurtardığını bilmezdi…
Gizli verilen nafile sadakanın,
Açıktan verilen nafile sadakadan yetmiş kat daha sevap olduğunu bilen zevat,
Yardımlarını mümkün olduğunca gizliden yapmaya gayret ederdi.
Ecdadımız sağ ile verdiğini,
Sol elinden bile gizler,
Yaptıkları iyilikleri unutur giderlerdi.
Osmanlı,
Kışın kurtların aç kalıp köye,
Kente saldırmaması için dağ başlarına ölmüş hayvan eti bırakırdı.
Osmanlı insanları aç bırakmadığı gibi hayvanları da aç bırakmazdı.
Osmanlı devletinde çeşitli ırklardan insanlar olduğu halde ırkçılık diye bir şey yoktu.
Bazı ülkeler, birçok işte Osmanlıyı örnek almıştır.
Bir milletin iyi işlerini örnek almak hiçbir ülkeye zarar vermez, aksine çok yararı olur.
İtalyanların askıda kahve olayı geziyordu net’te bir ara, ecdadımız bu konuda da daha ilerisini zaten yapmış.
Sürekli Batıyı övüp geçmişimizi ve atalarımızı yokmuş gibi görenlere ithaf edilir..
Çok asil bir millet ve atalara sahibiz..
Ayrıca:
“Aşkın zimem defteri yoktur, yüreğine yazacaksın alacağını” diye de bir söz var yeri gelmişken yazayım dedim.
*Alıntıdır.
Saygılarımla.