İbrahim Halil Okuyan
26 Nisan 2006
Elim bir kaza sonucunda hayatını kayb’eden Lise 1.sınıf öğrencisi, Canbeyli ailesinden Menderes Canbeyli’nin talihsiz kızı, ölmeden önceki bir tarihte kardeşine; “Ben ölürsem organlarımı bağışlayın..” diye vasiyet etmiş. Türkiye’de, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde pek nadir rastlanan bu hassasiyetin henüz 14-15 yaşlarındaki bir kız çocuğunda görülmesi; insana, “Allah (c.c.) Onu seviyorduki yanına aldı..” dedirtiyor ve tanıyanları, bilenleri daha çok duygulandırıyor. Bu masum kızcağıza Cenâb-ı Haktan rahmetler dilerken, kederli ailesine de sabır ve metanet ihsan etsin, başka acılar göstermesin diyoruz. Rahmetli kızcağızın organ bağışı ile yeniden gündeme gelen bu yardım şekli Ülkemizde pek kısır. Ankara’nın batısındaki ıllerde zaman zaman görülüp uygulanıyorsa da, doğusundaki ıllerde pek görülmüyor. Daha önce Malatya’da olmuş, Canbeyli’ninki ile de Urfa’da bir ilk.. Bunu organları almağa gelen ınönü Üniversitesi Tıp Fakültesi doktor ekibi başkanı Dr. Sezai Yılmaz Beyin açıklamasından öğreniyoruz. Ülkemizdeki Hastanelerde yatan hastalarımızın bir kısmının organ bekleyenler olduğunu hepimiz biliyoruz. Trafik kazaları başta olmak üzere ölümlerin sıklığından da haberimiz var. Organ bağışlarını arttırmak için çeşitli “Dernek” faaliyetlerine rağmen Türkiye’de bağışların çok yetersiz kalışı düşündürücüdür. Bunda halkımızın istekli olup olmamasından ziyade, acılı ailelerin olaya yaklaşımı, tıbbi imkânların seferber oluşundaki yavaşlık, uzman hekim, kadrolarının yetersizliği etken olmaktadır. Urfadaki olayda da bilindiği üzere burada gereken yapılamamış, Çukurova Üniversitesi ekibi gelip boş dönmüş, ancak ınönü Üniversitesi ekibi organların alınmasını sağlayabilmiştir. Vericilere ulaşıp operasyonların yapılıp yapılmadığı ise şu anda meçhulümüzdür. Umarız beklenen fayda temin edilmiştir. Organ nakli yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın da önemli sorunlarından birisi.. Olayda herşeyin yolunda gitmesi yanında zamanla da yarışıldığı için, saniyelerin bile değerlendirilmesi bahis konusu olduğu için genel anlamda çok hassas bir konu. Bu işi yapacakların her zaman, her yerde hazırlıklı ve bilinçli olmaları gerekiyor. Ayrıca halkımızın organ bağışı konusunda gönüllü duruma gelmesi hastanelerde organ bekleyen hastalara önemli birer imkân olacaktır. Güneydoğu Asya’da Hindistan gibi bazı ülkelerde insanlar kaçırılarak, uyuşturularak illegal yollardan organlarının alındığını duyuyoruz. Tabii bu gibi olmusuzluklar “Kaş yapayım derken göz çıkarmak”tan başka birşey değil. Temennimiz, Ülkemizde tıbbın gelişmesi, bağışların gereği hallerde yapılması ve hastaların kolaylıkla bundan istifade eder hale gelmeleridir.