Mehmet Göncü
13 Aralık 2012
Bir Ahilik geleneği olan Sıra geceleri ilimiz Şanlıurfa’da günümüzde de çok yaygın olarak devam etmektedir.
Ancak ahiliği ve gerçek sıra gecelerinin ne olduğunu az-çok araştıran ve az da olsa bu konuda malumat sahibi olan biri olarak günümüzde ve özellikle ilimizde bazı mekânlarda icra edilen ve adına “Sıra gecesi” denen faaliyetler, “Sıra geceleri” değil, olsa olsa bir otantik müzik programı olarak adlandırılabilir.
Bu sıradan geceleri gerçek sıra geceleri olarak tanıtmak, bu konuyu bilenleri gerçekten üzmektedir.
Ancak sevindirici olan ise halen ilimizde gerçek sıra geceleri geleneğini aslına uygun bir şekilde icra eden imkânların da mevcut olmasıdır.
Bana göre, aslında Sıra geceleri tarihi süreçte şöyle gelişmiştir:
Moğol istilasından kaçıp Anadoluya gelen bazı kavimler, Ahi Evran gibi liderlerin önderliğinde Anadolu Selçuklu sultanlığının desteği ile Ahilik teşkilatlarını kurduktan sonra mevcut kültürlerin içindeki faydalı gelenekleri de alarak toplumun omurgası konumundaki esnaf örgütlerini oluşturdular. Bu esnaf örgütleri, topluma Ahlaklı ve vasıflı insan yetiştirmeyi amaçladıkları için çok boyutlu mesleki eğitim ve öğretim programı içerisinde gündüzleri uygulamalı pratik, geceleri de teorik dersler verdirerek mensuplarını iyi bir şekilde eğittiler.
Ancak bu programlar gerçekten çok zor ve yorucu idi, bu yüzden çeşitli esnaf örgütleri kendi mensuplarıyla aynı disiplin içinde, dinlenmek ve eğlenmek için haftanın bir gününü ayırdılar.
Bu gecede mesleki konuların dışında, sohbetler yapılır, mizahi fıkralar anlatılır, becerikli olanlar pandomin yaparak sıraya katılanları güldürürlerdi. Sonra müzik icra edilir, akabinde de daha önce belirlenmiş olan ikram yapılırdı, bu ikramın dışına asla çıkılmaz, eşitlik sağlansın diye de meslek grubundaki arkadaşlar sırayla evlerinde veya belirlenmiş bir mekânda bu geceyi düzenlerlerdi.
İşte bu gecelere Çankırı ilimizde olduğu gibi; Anadolu’nun birçok yerinde Yaren, Urfa’da ise “Sıra geceleri” denirdi.
İlimiz Urfa, ahiliğin merkezi alan Kırşehir’den sonra hiyerarşiye göre, en önemli ahi merkezlerinden biriydi.
Ben şahsen mütevazi bir şekilde israfa kaçmadan düzenlenen bu gecelerden bazılarına tanık olmuş biriyim. Halen de bizim arkadaş gurubumuzla sıra gecesini geleneklerimize uygun olarak yapmaya çalışıyoruz.
Bu manada, sıra gecelerini en güzel şekilde anlatan Mehmet Hulusi Öcal üstadımızın “Sıra gecelerinde” şiirindeki doyumsuz güzellikle sizleri baş başa bırakıyorum:
SIRA GECELERİ’NDE
Urfa eğlenir, coşar Sıra Geceleri’nde,
Gerçek hayatı yaşar Sıra Geceleri’nde
Dağarcıklar elenir, ömürler tazelenir,
Irmaklar göze’lenir Sıra Geceleri’nde.
Urfalı halden anlar, donanır eski hanlar.
Ağalar garibanlar Sıra Geceleri’nde
Sohbet özlü, tatlıdır; muhabbet kanatlıdır,
Herkes daha mutludur Sıra Geceleri’nde.
Olgunlaşmaktayken ham, durulur sevinçle ve gam.
Tefekkür eder adam Sıra Geceleri’nde.
Sevgi, tevazû, vakar. Dostluk, gül, reyhan kokar.
Gözler gönüle bakar Sıra Geceleri’nde.
Söz Kur’andan açılır, inci-mercan saçılır.
“Lebbeyk!” ile uçulur Sıra Geceleri’nde.
Fırat için ağlanır. Harran suya bağlanır.
Kurtuluşlar sağlanır Sıra Geceleri’nde.
Yarışı kazanan at, yazılan en güzel hat,
Mûsa Şuayb’a damat Sıra Geceleri’nde.
Şarkı, ‘hoyrat’ ve gazel okunur güzel güzel.
Türkü, ebed ve ezel Sıra Geceleri’nde.
Bir duygu binbir’lenir, yorgun kalpler dinlenir.
Evlerimiz şenlenir Sıra Geceleri’nde.
Dağlara da gidilir, bağda âlem edilir,
Gökte yıldız güdülür Sıra Geceleri’nde.
Bülbüller dala konar, âşıkın bağrı yanar.
Eyyüb sabrını sunar Sıra Geceleri’nde.
İbrahim’in sofrası, çiğköftelerin has’ı,
Nâbi’lerin Urfa’sı Sıra Geceleri’nde.
Çıkagelir ‘tolaka’, eğitilir falaka,
Hayr’a rağbet alâka Sıra Geceleri’nde.
Fikr’in şimşeği çakar, zaman su gibi akar,
Gece gündüze sarkar Sıra Geceleri’nde.
Başarıyı, özrü, hoşgörüyü, huzuru,
Gezip bulduk Hızır’ı Sıra Geceleri’nde
Gören, duyan mest olur, “Sıra”lanır dost olur,
Ömrümce kalsam n’olur? Sıra Geceleri’nde..
Mehmet H.ÖCAL