Mehmet Göncü
1 Şubat 2012
25 Ocak 2012 tarihinde Urfa’da kllibi çekilen isot türküsü, inanıyorum ki bundan sonra bütün müzik sevenlerin arşivlerini süsleyecektir.
Gerçekten isotun Urfa yemek kültüründeki yeri çok büyüktür.
Çiğköfte’ye, Lahmacun’a, İsot reçelli kayğanağ’a, Boranı’ya, Çömlek yemeği’ne, İsot çömleği’ne, Doğrama’ya, Sarma’ya, Tike kebabı’na, Aya köftesi’ne, Basma köftesi’ne, Döğmec’e, Yumurtalı köfte’ye, Bostana’ya, Tava yemeği’ne, Ciğer yahnisi’ne, kazan kebabı’na, Patlıcan kızartması’na, Karnıyarığ’a, Türlü’ye ve daha sayamadığım bir çok yemeğe konan İsot, Urfa’da yazın hemen hemen tüm evlerde kurutulur ve ayrıca reçeli de çıkarılır.
Sevgili okuyucularım, bildiğiniz gibi İsot’un ana vatanı Amerika kıtasıdır.
Dünyada en çok acı isot tüketenlerin başında Güney Amerika ülkeleri gelir. Kanımca ilimiz Urfa da, hava, su, güneş ve toprak bakımından en lezzetli isot yetiştirmeye müsait bir kenttir.
Bu nedenle Urfa isotu ülkemizde tanınan ve bilinen faydalı bir sebzedir.
İlimize gelen yerli ve yabancı turistlerin büyük bir bölümü İsotçu Pazarından kuru isot ve isot reçeli almadan gitmezler.
İşte bu çok önemli konu da, bir türkü yapılması ve bu türkünün de müzik marketlerinde satılması, ilimizin bu boyutuyla da olsa daha çok tanınmasına vesile olacaktır.
Türkünün söz ve bestesi, Urfa kültürüne büyük hizmetleri geçmiş olan ve bu güne kadar 96 eserin söz ve bestecisi olan Sayın Abdulkadir Algın beyefendidir. İki kitabı da bulunan hocamızın bütün şiirleri ve besteleri toplumu pozitif manada çok boyutlu motive eden özellikte ve güzelliktedir. İsot türküsü de bunlardan biridir.
Bu türküyü güzel sesiyle klibe çeken, ses sanatçısı Süleyman Ercan ve ekibini yürekten kutluyorum. Klip ekibinin ilimizde kaldığı sürece kendileri ile ilgilenen, bütün ülkemizin tanıdığı Kazım Çiriş’e de sonsuz teşekkürler ediyorum.
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileği ile kalın sağlıcakla…