Mehmet Göncü
16 Ocak 2008
Son iki bin yıl içerisinde dünya ormanlarında hemen, hemen üçte iki oranında bir azalma olduğu güvenilir bilim kuruluşlarınca açıklanıyor ve bu hususta yaşanan gerçeklerde artık gözle görülüyor.
Ormansızlığın getirdiği bu olumsuz duruma birkaç örnek verecek olursak, bugün gezegenimizde yaşayan bitki ve hayvan türlerinin büyük bir kısmı yok olmuş ya da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
Bilindiği gibi; Merkezi insan odaklı olmak üzere, tüm canlı yaşamının sürekliliği, ancak ekolojik dengedeki zincirin halkalarının kopmaması ile mümkündür. Örneğin; Hindistan’daki Bengal kaplanları olmazsa mevcut ormanlar kısa zamanda ot obur canlılar tarafından yok edilecektir. Demek ki kaplan ormana, ormanda kaplana muhtaçtır.
Unutmayalım ki, ekolojik dengedeki büyük zincirin her halkası kendi başına ve birlikte olarak yaşam olgusundaki görevlerini yerine aksaksız olarak getirmektedirler. Ancak; insanın doğaya yerli yersiz müdahale etmeme koşulu ile..
ışte bu canlı yaşam için olmazsa olmaz olan ekolojik dengedeki zincirin en büyük ve en hayati halkası ormanlardır.
Ülkemiz % 27 orman alanına sahiptir. Bu durum ideal ölçülerden çok azdır. Üstelik bu oran bölgeler arasında da farklılık göstermektedir. Örneğin iç Ege, ıç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu orman bakımından çok fakirdir. ılimiz Urfa ise ülkemizin orman bakımından en fakir kentidir.
Demem o ki; bu mevsim ağaç dikme mevsimidir. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın tasarlayıp planladığı ve 5 sene olarak ilk etabını başlattığı “Milli Ağaçlandırma Seferberliği”ne birey olarak da tüm yurttaşlarımızın katılması bir çevre gönüllüsü olarak yürekten temennimdir. Plana göre 5 yıl içerisinde 81 ilde iki milyon üç yüz bin hektar alan ağaçlandırılacaktır. Ulaştırma Bakanlığı yol kenarlarına, Diyanet ışleri Başkanlığı cami bahçelerine, Sağlık Bakanlığı Hastane ve Sağlık Ocaklarına, Milli Eğitim Bakanlığı da okul bahçelerine ağaç dikeceklerdir.
Çok şükür bu fidanlar ülkemizde 1300 alanda yılda 400 milyon adet olarak yetiştirilebilmektedir. Bize düşen kurumlar ve bireyler olarak bu fidanları korumaktır.
Konunun önemine binaen, “Bu güzel işte benim de katkım olsun” diyorsanız, lütfen bir ağaçta siz dikin. Unutmayınız ki; ağaç ve fidan yetiştirmek sevapların en güzelidir.(Sadakayı cari) yani bir ağacın kıyamete kadar dikene hayır ve dua getirmesi anlamında olduğu gibi…
Öte yandan; bu seferberliğin yapılması talimatını veren Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, uygulama organizasyonunu başlatan Çevre ve Orman Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu’na ve diğer adı geçen değerli bakanlarımıza ve bu uğraşta emeği geçen herkese bir çevre Gönüllüsü olarak sonsuz teşekkürler ederim.
Cenabı ALLAH (c.c) hepsinden razı olsun
Dürüst ve şeffaf bir toplumda; lütufta geride, kahırda önde olan dostlarınızın çok olması dileğiyle kalın sağlıcakla…