Konuk Yazar
13 Haziran 2014
Müslüm Akalın Topçu Meydanı’nı yazdı:
MEYDAN
MEYDAN ÜSTÜNE
Herodot’a
göre Pers kralı Kyros’un “kentin
ortasında kendilerine ayrılmış bir yerde toplanıp yeminler ederek
biribirleriyle söz yarıştıran bu tür kişilerden asla korkmadım”
demesinden, yaklaşık 2500 yıl geçti. Agora olarak bilinen ve
niteliği itibarıyla kamusal bir toplanma yeri, şehrin kalbinin attığı ve
hükümdarlara kaygı veren bu geniş ve binasız düz alanlara Osmanlılar Arapçadan
gelen ‘meydan’ sözcüğünü kullandı. Şehrin salonu olarak ifade
edilmiş olan meydanlarla ilgili olarak Napolyon Venedik’teki San Marco Meydanı için dermiş
ki, “Burası tavanı gökyüzü olan yeryüzünün en güzel salonudur” .
Ancak dar bir mahalle çevresinde şekillenen
Osmanlı yaşam tarzı kamusal yaşamın ve sosyal
etkinliklerin mekânı olan batılı anlamda bir meydan kültürünün oluşmasını
önlemiştir. Osmanlı ‘da meydanlar, genellikle küçük, yolların
açıldığı düz alanlardır.
Bu hayat tarzı tabii ki Urfa’da Cumhuriyetten sonra da
hükmünü sürdürüyordu ve Urfa, daracık sokaklarının açıldığı çok sayıda
meydana sahipti: Saray meydanı
, Bidik meydanı, Su meydanı, Pıçakçı meydanı, Kara meydan, Ellisekiz meydanı ,
Hokka meydanı, Karpuz meydanı, Çataldaş meydanı,
Hekimdede meydanı, Dabbakhane meydanı, Arap meydanı,
Topçu
meydanı, Yıldız
meydanı Haşimiye meydanı ,
Demirci
pazarı meydanı, Cirit meydanı,
Koşu
meydanı .. gibi.
Plansız şehirleşme, yanlış ulaşım ve rant politikaları Anadolu’nun bir
çok kentinde eski meydanları yok etti ancak Urfa’nın araba girmesi
imkânsız olan dar sokakları tahribatı önemli ölçüde önledi. Ama yine de, yeni
açılan yollar, ya meydanları yok etti ya da yeni meydanlar
oluşturdu. Yolların açılmasıyla “Mahkeme Önü” olarak bilinen yol
genişletildi ve yol üzerindeki Yıldız Hamamı yıkılarak o yere
Yıldız Meydanı denildi. Adını Hacıkâmilzade Hacı Haşim Efendi’den
alan ve Haşimiye Çarşısı olarak bilinen yerdeki dükkânlar yıkılarak
Haşimiye Meydanı oluştu. Kadıoğlu Camii’nin yanında bulunan ve şehre
getirilen sularının toplanıp dağıtıldığı yer olan “Sumeydanı”,
adını sakinlerinden alan “Arapmeydanı “, adını dabbak esnafından alan
“Dabbakhane Meydanı”, çeşitli tecavüzlerle daralıp yok oldu. Bugün
Bahçelievlerdeki Gençlik Merkezi’nin kuzeyinde yer alan “Cirit
Meydanı”ndan sonra Paşabağı’ndaki yeni Valilik ve Adliye binalarının
çevresinde yer alan ve at koşularının yapıldığı “Koşu Meydanı” da
artık yok.
Bu meydanlardan başka, Eski Kışla olarak da bilinen
Millet Hanı’nın batısından geçen yolun çevresinde yer alan Dergezenli
Mahallesi’nin açıldığı ve adını muhtemelen vaktiyle orada konuşlanan
topçu birliğinden almış olan “Topçu Meydanı” da aynı akıbete uğradı
ve diğer meydanlar gibi yağmalanarak daraldı. Topçu Meydanı olarak bilinen bu
meydan, Kütüphane’yi, Cengiz Topel İlkokulu’nu Şehbenderiye Camii
karşısındaki Topçu Hanı olarak da bilinen Hanı ve doğusunu Hacı Kara Ağa
Hanı’na kadar içine alırdı. Hacı Kara Ağa Hanı, 1960’lı yıllarda yıkılarak
yerine şimdi yıkılmış olan Vilâyet binası yapılmıştı. Bayramların ve özellikle
Kurtuluş Bayramı törenlerinin yapıldığı bu meydanın çok özel bir
fotoğrafını Yusuf Kürkçüoğlu Twitter hesabında yayınladı. Bu meydanda
Kurtuluş bayramı törenlerinin yapılması bir rastlantı değildi. O zaman Topçu
Meydanı adını taşıyıp taşımadığını bilmiyorum, ama 17 Şubat 1920’de Fransız
işgalindeki Külâflı Tepesi’ni zapteden mücahitler, 4 Mart 1920’deki büyük
hücumda şehit olan Ercişli Abdulhamit, Tombul Bakır ve arkadaşları, 30 Mart
1920 akşamı bugünkü Şehitlikte bulunan Keşişin Ağılı’na hücum eden
Badıllı Aşireti mensupları da bu meydanda toplanıp hücuma
geçmişlerdi. Müftü Hasan Efendi’nin oğlu 90’lı yaşlarını süren sayın Dr.
Hâzım Açanal bir sohbette “benim çocukluğumdan beri oraya Topçu
Meydanı denilirdi” demişti.
Ama bu meydan, şehrin hafızasındaki yeriyle
değil, ismiyle gündeme geldi.
Büyükşehir Belediye Meclisi 13 Mayıs 2014 tarihinde
altı otopark, üstü meydan olan eski Vilâyet’in yeriyle Tekel deposunun yerini
kapsayan alana Topçu Meydanı’nın bir bölümünü katarak, sivil toplum
kuruluşlarının talebi olduğu gerekçesiyle Rabia Meydanı isminin verilmesini
kararlaştırdı. Basında çok sayıda köşe yazarıyla başka bir kısım sivil toplum
kuruluşu mensupları bu meydanın adının zaten Topçu Meydanı olduğunu, şehrin
hafızasına ilişkin yer adlarının değiştirilmesinin doğru olmadığını
belirterek durumun düzeltilmesini istediler.
Şehirlerdeki mekân adları o şehrin hafızasında yer
alan “kente dair yaşanmışlığa” işaret eder, bu nedenle de şehrin hafızasına
dair izler taşır. Yukarıda bu konuda yeterli sayıda örnek verildi. Eğer yer
adları bir yaşanmışlığa işaret etmiyorsa halk tarafından benimsenmesi mümkün
olmamaktadır. Bu nedenledir ki dönemin resmi görüşünün zoruyla Harran adının
Altınbaşak; Sumeydanı ve Kubbemescit sokağın 12 Eylül Caddesi ya da
Demokrasi Caddesi; Arapmeydanı’nın Türkmeydanı olarak değiştirilmesi,
‘şehre dair yaşanmışlık’ bulunmadığı için halk için bir şey ifade etmedi.
Dünyanın her yerinde de böyledir. İstanbul’da resmi adı
Hürriyet Meydanı olan meydana halk hep Beyazıt Meydanı dedi, İsfahan’ın ünlü
Nakş-ı Cihan Meydanı’na kimseler “İmam Humeyni” meydanı demiyor. Tunus’ta Habib
Bourguiba caddesini iktidara geldiği tarih olan (1987) 7 Kasım Caddesi
olarak değiştiren devrik lider Zeynelabidin bin Ali ‘nin adı caddeden
kaldırıldı, 7 Kasım Meydanı adını verdiği meydana ise Tunus Baharı’nın
ateşleyicisi Muhammed Bouazizi’nin adı verildi. Rus devriminden sonra
Leningrad adını alan şehrin bugünkü adı, eski adı olan Saint Petersburg vs..
Halkın hafızasında
yeri bulunmayan ve kullanılmayan Türkmeydanı adı Belediye tarafından
doğru bir kararla, halk arasında bilinen adıyla Arapmeydanı’na çevrilirken;
Topçu Meydanı’nın bir kısmına eski Vilâyetin yeri katılıp Rabia Meydanı adının
verilmesi ve itirazlara karşı kullanılan “Topçu Meydanı yerinde
duruyor, bu başka bir meydandır” gerekçesi Urfa’yı ve Urfalıyı ikna
etmedi. Bir defa, bu mekân meydan değil parktı. Çünkü üzerinde bahçeler,
binalar, garip piramitler vs. vardı. Oysa meydanlar üzerinde yapı ve benzeri
şeyler bulunmayan düz alanlardır. Osmanlı şehirlerinin meydanlarında en fazla
bir çeşme bulunur, batıda ise sembolize ettiği olayı, şahsı temsil eden bir
anıt, heykel vs. bulunur. Ve dünyanın her tarafında meydanlar büyüklükleriyle
de anılır. Cihat Kürkçüoğlu Hoca da yazdı. Mimarlara, şehir plancılarına, bu
işten anlayanlara, fiziki bir bütünlük taşıyabilecek büyük bir meydan varken
parçalayıp iki meydan yapılması nasıl anlatılabilir ki? Denilebilirdi ki,
Divan şairi Rasih’in “Süzme çeşmin gelmesin müjgân müjgân üstüne/Urma
zahm-ı sineme peykân peykân üstüne” diye başlayan ünlü gazeli çağrışım
yaptı: “Olamaz bir şehirde meydan meydan üstüne”
Anlaşılıyor ki bu yalnızca siyasi bir
davranış. Ama böyleyse, sayın Başbakan’ın Ağrı Belediyesi’nin isim
değiştirmeleri için yaptığı konuşma Rabia Meydanı için de geçerli dir: Sen tabelalarla
uğraşmayı bırak ya, sen hizmetine bak. Daha dur bakalım mazbatanı yeni aldın.
Kalkıp da işten buradan başlanır mı? Belediye başkanını asli işi oranın
temizliğidir suyudur şehrin bakımıdır imarıdır. Planıyla projelerle uğraşacaksın!..”
Bu durum mukadderdir, Başbakan söylemese bir iki
dönem sonra başkası başka şekilde söyleyecekti. Çünkü şehrin hafızası ve
kültürü kalıcıdır, siyaset geçicidir. Hz. Rabia’nın aziz ruhunun incinmesine
izin verilmemelidir.
Belediye Başkanı Sayın Celalettin Güvenç’e gereksiz
tartışmaları önleyecek ve Hz. Rabia’nın ruhunu şad edecek bir öneri: Baskı
düzenine başkaldırıp özgürleşen eşitlik ve özgürlüğün simgesi Hz. Rabia’nın
adı, günahsız Sevda’nın esiri olduğu düzenin erkeklerince boğazlandığı Urfa’nın
Süleymaniye semtindeki meydana verilmeli.
YORUMLAR:
geronimo
09.06.2014 08:33:16
Yav Arkadaş Urfa Ne Kadar Boş Şeylerle Zaman Tüketiyor . Ne İmiş Rabiamı
Topçu Meydanımı Zaman Bu İsimlere Takılıp Harcanacak Kadar Kıymetsizmi Urfa
İçin . Bence Urfalı Kafayı Meydanla Bozmuş. Bırak Meydanı Urfanın Sorunlarına Odaklanalım
Beyler. İsimlere Takılmayalım Ortaçağ Zihniyeti Misali.
Mustafa Hakkı YETKİNGÖZ
09.06.2014 07:50:54
Doğru Söze Ne Denir.Eklenen Meydanda Topçu Meydanı Dır.Rabia İsmi Verilmesi
Bir Kentin Yok Olmasıdır.Kentler,Kültürleri,Tarihe Sahip Çıkılmaları Ve Kendine
Özgün,Özellikleri İle Şehir Olur.İsimler Değiştirilse,Kültür Yok Olsa Adı
Sadace Hiç Bir Özelliği Olmayan İnsan Topluluğunun Yaşadığı Turistin Uğramaya
Değer Bulmadığı Bir Şehir Olur Çıkar
İlhami kılıç
09.06.2014 01:38:46
Kalemine Sağlık,Başbakana Yaranmak İçin Şehrin Değerleriyle Oynamak
Siyasetçi İçin Çok Tehlikelidir .
Ahmet
08.06.2014 23:39:46
Yazarımızızn Tespitlerine Katılıyorum Ama Birde Şu Eleştirimi Yapmak
İstiyorum Meydan Ruhsuz Bir Beton Yığını Gibi Duruyor Ağaçlandırma Yapılmalı.
Kemal
07.06.2014 22:05:00
Urfadaki Töre Cinayetlerine Karşı Rabia İsmi Verilebilir Tabii.
muhammed mustafa ak
07.06.2014 17:50:09
Müslüm Bey Bence Yapmış Olduğunuz Tespit Ve Tahlil Tam Manasıyla Konuya Son
Noktayı Koymaktır.Artik Gören Gözün, Duyan Kulağın, Dimagi Yerinde Olan Birinin
Bu Yazıyı Okuduktan Sonra Fazla Çaba İçersine Girmeden Yanlıştan Dönülmesi
Gerektiği Kanaati İçerisindeyim. Yüreğine Ve Kalemine Sağlık…
MERİÇ ALPAN ÇİFTÇİ
07.06.2014 17:02:59
Urfamıza Sahip Çıkmak Lazım, Eğer Çıkmazsak, Biz Dedelerimizin Mezarını
Ziyarete Pasaportla Mı Gelip Gezeceğiz.Bu Böyle Gitmez,Gün Gelir Devran
Döner..İnşallah Herkes Aklını Başına Alır..Em. Öğretmen..
CELAL YILMAZ KARAGECILI
07.06.2014 13:40:52
İyi Höş Yazmışstn Ama İllaki Rabiaya Bir Yer Bulmasaydın Olmazmıydı Urfadan
Rabia Eksik Olsa Olmazmı
Ahmet
07.06.2014 12:08:09
Sizi Diğer Düşüncelerden Ayıran Fark Bu Olsa Gerek, Gerçekten
Duygularımıza, Her Zaman Ki Nazik Tavrınızla Tercüman Olmuşsunuz. Teşekkürler
ÖMER B.
07.06.2014 10:52:15
Teşekürler Sayın Müslüm Bey Çok Güzel Duygulara Tercüman Olmuşsunuz. Umarım
Siyaseten Uğraşanlar Da Bu Gerçekleri İdrak Eder Ve Yanlışlarını
Düzeltirler.Selam Ve Saygılar (Gerçekler Acıda Olsa Gerçektir Bir Başkası Yapınca
Kötü Sen Yapınca Cici Olmaz Dön Aynaya Kendine Bak Derler Şehirlerin Simgeleri
İle Oynanmaz…………. )
BU İSİM KALICIMI OLACAK..HAYIR
07.06.2014 00:04:10
Siayseten Gelen Siyaseten Gider.Halkın Gönlündeki Hak Neyse O Olur..4 Ay’ı
Getti..Bi Dahi Ki Seçimde ”Hakkın Halkın Siaysi Görüşü Sandığa Akmasına”engel
Olanlar Hastane ..Mezarlılar Köşelerinde O Seçim De Olmayacaklar..Her Kes Kendi
Küllüğüne Gidecek Meydan Urfaya Kalacak.Yzaık Yazık Kişiliğini Siyasi Rant
Uğruna Satanlara Yazıklar Olsun
Cihat Kürkçüoğlu
06.06.2014 19:22:37
Bu Güne Kadar İçinde Bulunduğum Çeşitli Topluluklarda Konu Gündeme
Geldiğinde Bir Kişinin Dahi Yeni Yapılan Meydana “Rabia Meydanı” Adının
Verilmesini Tasvip Ettiğini Görmedim. Hükümet Konağının Yıkılmasıyla Oluşan
Meydanın Aslında Topçu Meydanın Tarihteki Sınırları İçerisinde Olduğu, Bu
Meydana “Rabia Meydanı” İsminin Verilmesinin Uygun Olmayacağı Yönünde Yazılı Ve
İnternet Medyasında, Faceebook’Ta Onlarca Yazı Yorum Paylaşıldı. Bu Yazılardan
En Güzeli Sayın Müslüm Akalın’In Yazmış Olduğu “Meydan Meydan Üstüne” Başlıklı
Yukarıdaki Yazıdır. Son Derece Bilimsel, Gerçekçi, Tarafsız Ve Siyasetten Uzak
Bir Üslupla Yazılan Bu Yazıyı Okuyan Yetkililerin Yapmış Oldukları Hatadan
Hemen Döneceklerini Düşünüyorum. Hatadan Dönmek Zul Değil, Erdemdir. Sayın
Akalın’I Bu Güzel Yazısından Dolayı Kutluyorum. Yüreğine, Kalemine Sağlık.
MEHMET SATICI
06.06.2014 15:20:47
Kalemıne Saglık Senı Ozledım
mehmet
06.06.2014 15:20:30
Hocam Teşekkürler Çok Dogru Tespitler. Celattin Güvençte Biraz Düşünce Varsa
Kaale Alacaktır.
Yalakalık bitmeli…
06.06.2014 14:38:06
Yaşlılar Bilir….Rabuge Eskilerde İyi Anılmazdı…Buda Bilinsin…
NEJAT KARAGÖZ
06.06.2014 13:50:58
Dilinize, Yüreğinize, Kaleminize Sağlık Ustam. Artık Anlamayan
Kalmayacaktır, Eminim!
SELAHATTİN
06.06.2014 13:49:01
Urfalı Garip
06.06.2014 13:42:59
Üstad Sen Olmasan Derdimizi Nasıl Anlatacağız. Haftalardır Almış Başını
Giden Meydan Polemiği. O Kadar Güzel Anlatmışsın Ki Her Halde Artık Bu
Kelimelerin Üzerine Artık Gerek Kimse Başka Bir Laf Söyleme Gereği Duymaz.
Allah Sana Daha Uzun Ömürler Versin. Sana Hep İhtiyacımız Var. Avukatların
Piri…
lhj
06.06.2014 13:06:05
Kalemine Sağlık Üstad. Güzel Bir Tespit Olmuş.
Osman
06.06.2014 12:51:31
Eline Diline Sağlık
Mehmet
06.06.2014 12:37:36
Yanlıştan Dönmek Erdemdir. Celalettin Başkandan Bu Erdemi Göstermesini
Bekliyoruz
Mehmet Yalçın
06.06.2014 12:21:31
Üstat Eline Diline Sağlık. Söylenecek Herşeyi İfade Etmişsiniz.Hala
Anlamayan Varsa Onların Akıllarından Şüphe Ederim.
Suat Kalaycıoğlu
06.06.2014 12:20:05
Sayın Akalın,İsabetli Tespitlerinizden Dolayı Bir Urfa’lı Olarak Size
Teşekkür Ederim.Umarım Ki Şehir İdarecilerimizde Bu Konuyu Aklı Selim Düşünerek
Tekrar Gözden Geçirirler.
URFALI
06.06.2014 12:12:11
Tebrik Ederim Sayın Akalın Çok Güzel İfade Etmişsiniz.Bekleyip Göreceğiz
Hepbirlikte, Yetkililerin Tabandan Gelen Bu Sesleri Ne Kadar Önemsediğini Veya
Önemsemediğini…
canbeyli
06.06.2014 12:03:54
Hocam Teşekkürler.Emekli Vali Şakşakçıları Elbette Birgün Urfamızı Gerçek
Sahiplerine İade Edeceklerdir.